Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/488 E. 2021/1624 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/488
KARAR NO: 2021/1624
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2020
NUMARASI: 2014/2024 Esas- 2020/519 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 27/07/2014 kaza tarihinde davacıların eşi ve anneleri …’ın davalıların maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı özel halk otobüsünün davalı sürücünün kusuru ile TEM Kuzey Yol Kavacık istikametinde seyir halinde iken meydana gelen kazada araç içerisinde yanarak öldüğünü beyanla, defin ve cenaze giderleri için 6.000 TL, cenaze giderleri ve davacıların destekten yoksun kalması nedeniyle 20.000 TL maddi tazminatın ve her bir davacı için 70.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal-mevduat faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. Açılmış olan dava üzerine ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde; -Davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatı isteminin kabulü ile; 155.622,21 TL maddi tazminatın, davalı … yönünden davanın açıldığı 08/08/2014 tarihinden, davalılar …, … ve … yönünden 27/07/2014 tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, -Faizin türü ve davalı … yönünden faizin başlangıç tarihi ile ilgili istemin reddine, -Davacı …’ın 6.000 TL’lik cenaze giderine ilişkin maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 3.190 TL cenaze giderine ilişkin maddi tazminatın davalı … yönünden davanın açıldığı 08/08/2014 tarihinden, davalılar …, … ve … yönünden 27/07/2014 tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, -235 TL’lik cenaze giderine ilişkin davanın HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle reddine, -2.575 TL’lik cenaze giderine ilişkin istemin, faizin türü ve davalı … yönünden faizin başlangıç tarihi ile ilgili istemin reddine, -Davacılar …, …, …, … (…) …, … ve …’ın toplam 12.000 TL’lik destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat istemlerinin reddine, -Davacı …’ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 40.000 TL manevi tazminatın 27/07/2014 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 30.000 TL’lik manevi tazminat talebinin reddine, -Davacı …’ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 10.000 TL manevi tazminatın 27/07/2014 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 60.000 TL’lik manevi tazminat talebinin reddine, -Davacı …’ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile;10.000 TL manevi tazminatın 27/07/2014 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 60.000 TL’lik manevi tazminat talebinin reddine, -Davacı …’ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 10.000 TL manevi tazminatın 27/07/2014 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 60.000 TL’lik manevi tazminat talebinin reddine, -Davacı … (…) …’nin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 10.000 TL manevi tazminatın 27/07/2014 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 60.000 TL’lik manevi tazminat talebinin reddine, -Davacı …’ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 10.000 TL manevi tazminatın 27/07/2014 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 60.000 TL’lik manevi tazminat talebinin reddine, -Davacı …’ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 10.000 TL manevi tazminatın 27/07/2014 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 60.000 TL’lik manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacılar vekili, davalılar …, … ve … vekili ile …vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekili; olayın oluş şekli ve kusur durumuna göre hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu, reddedilen kısım için hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hatalı belirlendiğini, avans faizi talebinin reddinin doğdur olmadığını, belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.Davalılar …, … ve … vekili; dava konusu kazada davalı sürücünün kusurunun bulunmadığını, kazanın mücbir sebepten meydana geldiğini, hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, desteğin aktif ve pasif döneminin ayrılmadığını, yaş hesaplamasının hatalı olduğunu, SGK tarafından yapılan ödemeler yönünden araştırma yapılmadığını, faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiğini, tazminat kalemlerinin açıklanmadığını, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, vekalet ücretinin az belirlendiğini, belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.Davalı …vekili; davalı sürücünün kusur durumunun net olarak belirlendiğini, kazaya karışan aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olup olmadığının araştırılmadığını, sıralı sorumluluğun değerlendirilmediğini, aktüerya bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, cenaze ve defin giderlerinden sorumluluklarının bulunmadığını, belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; 27/07/2014 kaza tarihinde davalıların maliki, işleteni ve sürücüsü olduğu … plakalı özel halk otobüsünün TEM Kuzey Yol Kavacık istikametinde seyir halinde iken meydana gelen kazada araç içerisinde bulunan davacıların eşi ve anneleri …’ın yanarak öldüğü ve davacıların destekten yoksun kaldıkları anlaşılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. Haksız fiilde zararın olay tarihinde oluştuğu, somut olayda sigorta şirketi dışındaki zarar sorumlusu davalılar yönünden temerrüt tarihinden olay tarihi olduğu, bu nedenle faiz başlangıcı yönünden ilk derece mahkemesinin bu hususu gözeterek yaptığı uygulamada bir hata bulunmadığı, ayrıca davacılar vekili tarafından dava dilekçesi ile açıkça avans faizi talep edilmediği gözönünde tutulduğunda belirlenen tazminatlara yasal faiz uygulanmasında da bir hata bulunmadığı anlaşılmakla, bu hususlara temas eden istinaf nedenleri yerinde bulunmamıştır. Kazaya karışan aracın şehir içi taşımacılığı yapan halk otobüsü olması karşısında Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası yaptırma mecburiyetinin bulunmadığı, dolayısıyla da başkaca bir sigortasının (Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası) bulunup bulunmadığı hususunun araştırılmasının zorunlu olmadığı, yine meydana gelen zarardan (ayrıca cenaze ve defin giderlerinden de) davalı ZMM sigortacısının sorumlu bulunduğu anlaşıldığından bu yönlere ilişkin istinaf talepleri yerinde bulunmamıştır. Ölenin davacı eşine destek olduğunun açık olduğu, desteğin ev hanımı olması nedeniyle aktif ve pasif süreler için AGİ katılmaksızın belirlenen asgari ücret üzerinden tazminatın hesaplanmasında usule aykırılık bulunmadığı, destekten yoksun kalanlara ölüm sigortası dalından bağlanan gelirlerin belirlenen tazminattan indirilemeyeceği, desteğin yaşam süresinin yerleşik Yargıtay uygulamalarına uygun belirlendiği anlaşılmakla bu hususlara temas eden istinaf nedenleri de yerinde bulunmamıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıların desteğinin olayda ölmüş bulunması, desteğin yaşı, davacıların ölenle yakınlık durumu ve, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Sonuç olarak; dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, istinaf nedenleri gereğince yapılan incelemede yargılama giderlerinin doğru belirlendiğinin tespit edilmiş olmasına, manevi tazminat yönünden davacılara verilen vekalet ücretini aşmayacak şekilde davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmasına, oluşa uygun, gerekçeli, denetime elverişli olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında da bir usulsüzlük bulunmamasına göre, istinaf edenlerin istinaf nedenlerinin ayrı ayrı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddinin gerektiği sonucuna ve vicdani kanaatine varılarak aşağıda ki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacılar vekili, davalı …vekili ve davalılar …, …, … vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2-) Alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin yatırılan 54,40-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 4,90-TL nispi karar ilam harcının ayrı ayrı istinaf eden davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-) Maddi tazminat yönünden alınması gereken 10.848,46-TL-TL harçtan peşin yatırılan 6.386,30-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 4.462,16-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden … Sigorta ve diğer davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-) Manevi tazminat yönünden 6.831-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden …, …, …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-)Yasa yoluna başvuranlar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.03/11/2021