Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/430 E. 2021/611 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/430
KARAR NO: 2021/611
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 06/02/2020
NUMARASI: 2019/102 E., 2020/125 K.
DAVANIN KONUSU: Sigorta poliçesinin verilmesi -Muarazanın giderilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 11/03/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; 31/12/2010 tarihinde …’ın yönetimindeki … plakalı aracın yoldan karşıya geçmeye çalışan müvekkilinin eşi …’a çarpması sonucu …’ın vefat ettiğini, geriye desteğe muhtaç müvekkili ile çocuklarının kaldığını, vefat edenin mirasçılarının destekten yoksun kalma tazminatı için Sigorta Tahkim Komisyonuna dava açtıklarını, bu davanın Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 2018 E. 78025 başvuru numarası üzerinden görülmekte olduğunu, müvekkilinin eşini kaybetmiş olmanın verdiği üzüntü ve elem sebebiyle manevi tazminat ödenmesi için sigorta şirketine başvurduğunu, davalının poliçe kapsamında 12.500,00 TL manevi tazminat ödemesi yaptığını, bu ödemenin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının kontrol edebilmek için … plakalı aracın kasko poliçesinin bir örneğinin kendilerine gönderilmesini talep ettiklerini, ancak poliçe örneğinin kendilerine verilmediğini beyanla, fazlaya ilişkin hak ve alacakları ve de davalı şirketin kusuru ile oluşturduğu muaraza sebebiyle tazminat hakları saklı kalmak kaydı ile davalı şirket tarafından yaratılan muarazanın giderilmesine, bu kapsamda … plakalı aracın Kasko Poliçesi/ İhtiyari Mali Mesuliyet poliçesinin bir örneğinin taraflarına verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen yazılı beyanda bulunmadığı, anlaşılmıştır. Açılmış olan dava üzerine ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde; eldeki davada davacının poliçenin tarafına verilmesi istemi, bakiye manevi zarar hakkının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespitine yönelik olup hali hazırda açılan davada hukuken korunmaya değer bir yararı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Zira davacının hakkına kavuşması için poliçe gerekli olmayıp; açılacak bir davada, sigorta şirketinin bakiye limiti kalmasa dahi haksız fiil sorumlularından duyduğu elem ve ızdırap neticesinde manevi tazminat talep edebilir ve hakim poliçe limitleri ile bağlı kalmaksızın manevi zarar bulunduğu takdirde haksız fiil sorumluları aleyhine manevi tazminat takdir edebilir. Yine sigorta şirketi yönünden de poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla bakiye zarar tahsil edilebilir. Öte yandan dava açılmadan önce sigorta şirketi ile davacı arasında geçen mail yazışmalarından da poliçede manevi tazminat yönünden 100.000,00-TL teminat olduğu davacı tarafa bildirildiği halde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde söz konusu poliçe olmaksızın ödenen manevi tazminatın hakkaniyete uygun olup olmadığının taraflarınca tespit edilemediğini beyan etmiş olup, manevi tazminatın yeterli olup olmadığını poliçe limitlerine göre değil duyulan elem ve ızdırap oranına göre belirlemek mümkün olup, hal böyle olunca delil toplamak mahiyetinde açılan eldeki dava da hukuki yararın olmayacağı kanaatiyle, davanın HMK.nun m. 114/1-h ve 115/2 uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacı vekilinin istinaf sebepleri; poliçe olmaksızın ödenen manevi tazminatın hakkaniyete uygun olup olmadığının, bakiye manevi tazminat hakkının bulunup bulunmadığının poliçenin incelenmesi sonucu ortaya çıkacağı, sigorta şirketinin e-posta ile bildirdiği bir hususa müvekkilinin güvenmesinin gerekmediği, poliçe suretinin taraflarına verilmeyerek poliçeyi inceleme haklarının engellendiği hususlarına ilişkindir.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Davacı, 31/12/2010 tarihinde davalıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı … yönetimindeki … plakalı aracın yoldan karşıya geçmeye çalışan eşi …’a çarpması sonucu eşinin vefat ettiğini, kazada …’ın asli kusurlu bulunduğunu, olayda feri kusurlu bulunan araç sürücüsünün aracının sigortalı olduğu sigorta şirketine manevi tazminat ile ilgili başvuruda bulunduklarını, bilgi verilmeden ve herhangi bir açıklama yapılmadan söz konusu poliçe kapsamında taraflarına 12.500,00 TL manevi tazminat ödemesi yapıldığını, bu ödemenin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının kontrol edebilmek için … plakalı aracın kasko poliçesinin bir örneğinin kendilerine gönderilmesini talep ettiklerini, ancak gönderilmediğini belirterek, … plakalı aracın sigorta poliçesinin bir örneğinin kendisine verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, davacının açmış olduğu davada hukuki yararının bulunmadığı görüşünden hareketle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, dava açılmadan önce davalı … tarafından mail yoluyla poliçede manevi tazminat yönünden teminat limitinin 100.000,00-TL olduğunun davacı tarafa bildirilmiş olmasına, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin HMK.nun 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-)Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/02/2020 tarih ve 2019/102 E., 2020/125 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-)Alınması gerekli 59,30-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 54,40-TL harcın düşümüyle kalan 4,90-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderleri kendi üzerinde bırakılmasına,HMK. nun 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. nun 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.08/04/2021