Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/36 E. 2023/404 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/36
KARAR NO: 2023/404
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2020
NUMARASI: 2016/34 Esas – 2020/666 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın, şerit ihlali yaparak vekil edeninin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması neticesinde meydana gelen 07/10/2011 günlü çift taraflı trafik kazasında, davacının ağır bir biçimde yaralanarak sakat kaldığını, kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) müvekkilinin uğramış olduğu geçici iş göremezlik zararına karşılık 100,00-TL ve kalıcı iş göremezlik zararına karşılık olarak da 100,00-TL olmak üzere toplam 200,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 06/07/2020 günlü dilekçe ile de; dosyada mevcut bilirkişi raporları doğrultusunda, geçici iş göremezlik zararına ilişkin istek miktarını 6.291,76-TL’ye, kalıcı iş göremezlik zararına ilişkin istek miktarını ise 13.284,58-TL’ye çıkardıklarını açıklamıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan ve müvekkili şirkete sigortalı … plaka sayılı aracın, 07/11/2011 tarihinde anahtarının üzerinde bırakılması ile çalınmış sonrasında aracı çalan şahıs idaresinde iken kaza meydana geldiğini, bu nedenle oluşan rizikonun ZMM Sigortası Genel Şartları uyarınca teminat dışı olduğunu, dolayısı ile davacı tarafın tazminat talep hakkı bulunmadığını, aksinin kabul edilmesi halinde de, davacı tarafça yapılan başvuru üzerine tazminat ödemesi yapan … tarafından; yaptıkları ödemenin tahsili amacıyla gönderilen yazı üzerine müvekkili şirket tarafından …na 09/04/2014 tarihinde 42.888,08- TL ödeme yapıldığını, bu nedenle … tarafından davacı tarafa yapılan ödemenin belirlenecek tazminat miktarından mahsup edilmesi ve ayrıca davacı tarafın maddi vakıayı, zararı, maluliyeti ve kusuru da usulüne uygun şekilde kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunarak, davanın sigortalıları olan …’ye ihbarını talep etmiştir. Davaya ihbar olunan … vekili olarak Av…. tarafından dosyaya vekaletname sunulmuş ise de yargılama oturumlarına katılmamış ve herhangi bir beyanda bulunmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek, davacının yaralanmasıyla sonuçlanan 07/11/2011 günlü trafik kazasının oluşumunda, davalı sigorta şirketin nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsü maktul …’nun %100 oranında kusurlu olduğu, karşı araç sürücüsü olan davacının ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacının kaza neticesinde %9,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, yaralanmaya bağlı iyileşme süresinin de 9 ay olduğu, her ne kadar davalı sigorta şirketi aracın çalıntı olması nedeniyle davacı taraf talebinin teminat dışı olduğunu ileri sürmüş ise de; 2918 sayılı KTK’nın 95.maddesi dikkate alındığında, bu iddianın davacı yana karşı ileri sürülemeyeceği benimsemek suretiyle; eldeki dava açılmadan önce … tarafından yapıldığı tespit edilen ödemenin güncellenmesiyle düzenlendiği anlaşılan 02/03/2020 günlü aktüer bilirkişi raporundaki belirlemeler doğrultusunda; -Davanın KABULÜ İLE; 6.291,76 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 13.284,58 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 19.576,34 TL tazminatın 13.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasına karışan … plaka sayılı araç vekil edeni şirket nezdinde ZMM sigortalı ise de; 07/11/2011 tarihinde anahtarının üzerinde bırakılması sonrasında aracı çalan kişinin idaresindeyken talep konusu kazanın meydana gelmesi nedeniyle, talebinin ZMM sigorta poliçesinin teminatı dışında olduğu kabul edilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçim ve şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna yöneliktir. Dava; trafik kazası neticesinde meydana gelen cismani zarara dayanılarak açılmış, maddi tazminat isteğine ilişkin olup, oluşan maddi zararın, kazaya sebebiyet veren aracın ZMM sigortacısından tahsili istenilmektedir. Davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamını belirleyen ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan ZMM Sigortası Genel Şartlarının, “Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı A.3.J maddesinde çalınan veya gasp edilen araçların sebep oldukları ve Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletenin sorumlu olmadığı zararlar ile aracın çalındığını veya gasp edildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talepler ile çalan ve gasp eden kişilerin taleplerinin teminat dışı olduğu belirtilmiş olup; ZMM Sigortası Genel Şartlarının ” Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalısına Rücu Hakkı” başlıklı B.4 maddesinde de “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre , tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir” denilmektedir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde, davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasına karışan … plaka sayılı araç, davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı olup, … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda tam kusurlu bulunduğu, tespit edilmiştir. Davacı görülmekte olan davada, zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunmaktadır. Her ne kadar dosya kapsamından kazaya sebebiyet veren sigortalı aracın dava dışı araç sürücüsü tarafından çalındığı ve kazanın da aracı çalan kişinin sevk ve idaresindeyken meydana geldiği anlaşılmakta ise de; üçüncü kişilerin uğradıkları zararların ZMM sigorta poliçesi teminatının kapsamı dışında kalabilmesi için, sigortalı aracın çalınmasında araç malikinin yani sigortalının herhangi bir sorumluluğunun bulunmaması gerekir. Eldeki davada davalı sigortacı açıkça; sigortalı aracın, araç anahtarının üzerinde bırakılması neticesinde çalındığını bildirdiğine göre, aracın çalınmasında araç malikinin/sigortalının hiçbir sorumluluğu olmadığından söz etmek mümkün değildir. Kaldı ki yine davalı sigortacının kendi beyanından da anlaşılacağı üzere, aracın çalıntı olması nedeniyle, davacının önce …na başvuruda bulunulduğu ve … tarafından davacıya yapılan ödemenin aracın ZMM sigortacısı olan davalıya rücu edildiği ve bu rücu sonucunda da davalı sigorta şirketi tarafından …na rücuan tazminat ödemesi yapıldığı görülmektedir. Bu durumda davalı sigorta şirketinin, davacının uğradığı zarardan sorumlu olduğunu kabul ettiği de aşikardır. Hal böyle olunca, mahkemece yazılı biçim ve şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasında, istinaf edenin sıfatına ve istinaf nedenlerine göre herhangi bir usulsüzlük tespit edilemediğinden, davalı vekilinin yerinde olmadığı sonucuna varılan istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca,1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı sigorta şirketi vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 1.337,25-TL harçtan, peşin yatırılan 334,50-TL harcın düşümü ile kalan 1.002,75-TL istinaf karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.14/03/2023