Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/344 E. 2021/1824 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/344
KARAR NO: 2021/1824
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2020
NUMARASI: 2017/858 ESAS 2020/840 KARAR
ESAS VE BİRLEŞEN
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 27.09.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 05.10.2010 tarihinde arkadaşı …’la birlikte, babası …’a ait … plakalı araç ile Bilecik ili Söğüt ilçesinde …’ın üniversitede okuyan kız arkadaşını ziyarete gittiğini, müvekkilinin az miktarda alkol aldığını, aracı alkolsüz olan arkadaşı …’a verdiğini, yanlarında …’ın arkadaşları … ve … olmak üzere Eskişehir’e gitmeye karar verdiklerini, bu şekilde aracın …’ın sevk ve idaresinde iken … plakalı araç ile çarpışması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, Söğüt Cumhuriyet Savcılığı’nın 2010/901 soruşturma dosyasında aracı …’ın kullandığının anlaşıldığını belirterek, fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalma kaydıyla, 175.000,00-TL maddi tazminatın davalı şirketin temerrüde düştüğü 05/07/2016 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik kazasına karıştığı belirtilen … plaklı aracın 27.07.2010-27.07.2011 tarihleri arasında Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesi ile kişi başına 175.000,00-TL teminatla sigortalı olduğunu, davacı sürücü …’ın tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, kazaya karışan sigortalı aracın ticari araç olmaması sebebi ile hükmedilecek faizin yasal faiz olması gerektiğini, … plakalı araç sürücüsünün tespit edilmesini, araç sürücüsünün davacı … olduğunun tespit edilmesi halinde yerleşik Yargıtay içtihatları ve poliçe genel şartları gereği davacının haksız talebinin reddinin gerektiğini, araç sürücüsünün … olduğunun tespit edilmesi halinde kusur ve maluliyet tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesini, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir. Birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/630 esas nolu dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin 05.10.2010 tarihinde arkadaşı …’la birlikte, babası …’a ait … plakalı araç ile Bilecik ili Söğüt ilçesinde …’ın üniversitede okuyan kız arkadaşını ziyarete gittiğini, müvekkilin az miktarda alkol aldığını ve aracı alkolsüz olan arkadaşı …’a verdiğini, yanlarında …’ın arkadaşları … ve … olmak üzere Eskişehir’e gitmeye karar verdiklerini, bu şekilde aracın …’ın sevk ve idaresinde iken … plakalı araç ile çarpışması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilin ağır yaralandığını, … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın İstanbul 14. ATM 2017/858 esas sayılı dosyasında derdest bulunduğunu, kaza nedeniyle pert hale gelen aracın kasko bedelinin kaskodan karşılanması için araç sahibi … tarafından yapılan başvurunun müvekkilinin bir miktar alkollü olması nedeni ile reddedildiğini, bu bedelin ödenmesi için Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/34 esas sayılı dosyası ile açılan dava neticesinde 2017/149 karar numarası ile davanın kabulüne karar verildiğini, … plakalı aracın mali mesuliyet sigortası bulunmakta olup, bu sigortanın kaza tarihindeki limitinin 175.000,00TL olduğunu, aracın ihtiyati mali mesuliyet sigortasını yapan şirket olarak bu limitin üzerindeki zarardan davalı sigorta şirketinin sorumlu bulunduğunu, bu nedenle ihtiyari mali mesuliyet tutarı olan 30.000,00TL nin müvekkile ödenmesi için davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, başvuru neticesinde ödeme yapılmadığını, müvekkilinin uğradığı trafik kazası nedeniyle meydana gelen özürlülük durumu nedeniyle meslekte kazanma gücünü kaybetmesinden ve ömür boyu bakım hizmeti alması gerektiğinden poliçe limiti doğrultusunda 30.000,00-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketine yapılan başvuru temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Birleşen dosya davalısı … Sigorta A.Ş’nin davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.Açılmış olan dava üzerine ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde; -Dosyamızda açılmış bulunan asıl davanın kabulü ile 175.000.-TL’nin temerrüt tarihi olan 06.07.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … sigorta A.Ş den alınıp davacıya verilmesine, -Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul 16 ATM nin 2018/630 E sayılı dosyasında davanın kabulü ile 30.000.-Tl nin birleşen davanın dava tarihi olan 05.07.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … sigorta A.Ş den alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf sebepleri: Dava konusu kaza sebebi ile müvekkili şirkete başvurulmuş olup müvekkili şirket tarafından … numaralı hasar dosyası açıldığı, ancak davacı tarafından yapılan hasar başvurusunda müvekkili şirkete ulaştırılan kaza tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsünün davacı … olduğunun yazılı olduğu, hem yerlesik yargıtay içtihatları, hem de poliçe genel şartlarına göre davacı sürücü …’ın tazminat talep hakkı bulunmadığı, zorunlu trafik poliçesinin 3. kişilerin zararını karşıladığı, sürücünün 3. kişi değil doğrudan sigorta sözleşmesinin tarafı olduğu, sürücünün taleplerinin poliçe teminat kapsamı dışında olduğu, davaya konu kazaya kendi kusuru ile sebep olan ve yaralanan davacı sürücü …’ın “Kimse kendi kusurundan yararlanamaz” ilkesi gereği maluliyet tazminatı talebiyle açmış olduğu bu davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu, Söğüt Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/3 esas sayılı ceza dosyası karara çıkmış olup gerekçeli kararda da belirtildiği üzere …, … ve …’in araç sürücüsünün … olduğunu belirttikleri, gerekçeli kararda “temerrüt başlangıcının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 27.09.2014 olduğu kanaatine varılmıştır.” denilmiş olup hüküm kısmında faiz başlangıcını temerrüt tarihi olan 06.07.2016 olarak yazıldığı, içerik ve hüküm arasında çelişki bulunduğu, bu çelişkinin giderilerek faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihinin esas alınması gerektiği, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Asıl dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminatın aracın ZMM Sigortacısından, birleşen davanın ise poliçeyi aşan kısmın kasko sigortacısından tahsili istemine ilişkindir. 05.10.2010 tarihinde davacının sevk ve idaresinde ki … plakalı aracın … plakalı araç ile çarpışması neticesinde trafik kazası meydana geldiği, davacının yaralandığı, müteakip elde ki asıl ve birleşen davayı açtığı, anlaşılmıştır. Davacının; yaralanmasıyla sonuçlanan kazada aracı kullananın … olduğunu iddia ettiği, ancak gerek … ve gerekse araç içinde bulunan … ve …’in ifadelerinde aracı kullananın … olduğunu belirttikleri, bunun üzerine davacının sürücü olduğu yönünde beyanda bulunan adı geçenler hakkında şikayette bulunulduğu, az yukarıda isimleri geçenler hakkında taksirleme yaralama ve iftira suçundan dava açıldığı, Söğüt Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/3 esas sayılı dosyasında görülen davada; sanık …’ın taksirle yarama ve iftira suçundan, sanıklar … ve …’in iftira suçundan beraatına karar verildiği ve verilen kararın Yargıtay 16.Ceza Dairesinin 05/05/2015 tarih ve 2015/2937 esas 2015/1149 nolu ilamı ile onanarak kesinleştiği, hal böyle olunca da özetlenen deliller ve dosyada ki diğer delillere göre araç sürücüsünün … değil davacı … olduğu, neticede; davacının iddia ettiği şekilde babası …’a ait … plakalı aracın dava dışı …’ın sevk ve yönetiminde iken meydana gelen kazada yaralanmadığı, aracı kullananın bizzat davacı … olduğu, davacının kendi kusuru sonucu meydana gelen kazada yaralandığı, gerek yerleşik yargıtay içtihatları, gerekse poliçe genel şartlarına göre davacı sürücü …’ın tazminat talep hakkı bulunmadığı, zira zorunlu trafik sigortasının 3. kişilerin zararını karşıladığı, sürücünün taleplerinin poliçe teminat kapsamı dışında olduğu bu suretle asıl davada istinaf eden davalı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmakla, davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararında değinilen yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince istinaf eden davalı yönünden davanın reddi yönünde yeniden hüküm kurulması yönünde aşağıda ki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca, 1-)İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/12/2020 tarih ve 2017/858 Esas 2020/840 Karar sayılı kararına karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince kabulüne, a-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalı … Sigorta A.Ş.’ye İADESİNE, b-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, c-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş. tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2-)İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/12/2020 tarih ve 2017/858 E. 2020/840 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-)Dosyamızda açılmış bulunan asıl davanın REDDİNE, 4-)Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/630 E sayılı dosyasında davanın kabulü ile 30.000.-TL’nin birleşen davanın dava tarihi olan 05.07.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş’den alınıp davacıya verilmesine, a-)Esas davada, alınması gereken 59,30 TL harcın düşümü ile fazla yatan harcın talep halinde davacıya iadesine, b-)Esas davada, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 20.575,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c-)Birleşen davada, davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 4.500,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, d-)Birleşen davada, davacı tarafından yapılan 1.199,44-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, e-)Birleşen davada, karar ve ilam harcı 2.049,30-TL’nin peşin alınan 102,47-TL den düşümü ile kalan 1.946,83-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, f-)Birleşen davada, davacı tarafından yatırılan 138,37-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, g-)Esas ve Birleşen davada, tarafların kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/7/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK’nun 361/1. madde hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 25/11/2021