Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/316 E. 2023/502 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/316
KARAR NO: 2023/502
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2020
NUMARASI: 2014/1374 Esas – 2020/673 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
KARAR Davacı vekili dava dilekçesi ile; 07/11/2017 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde sigorta poliçesi bulunmayan … plaka sayılı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin sakat kaldığını, psikolojisinin kazaya bağlı olarak bozulduğunu, davalıya zararın tazmini için başvuruda bulunmalarına rağmen ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin maddi hakları saklı kalmak kaydı ile geçici ve sürekli iş göremezlik zararı için şimdilik 15.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 25/03/2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının kaza nedeniyle şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle eldeki davayı açamayacağını, davacının araç kasasında yolculuk etmesi nedeniyle müterafik kusuru bulunduğunu, hatır taşıması bulunduğunu ve indirim yapılması gerektiğini, avans faizi istenilmesinin yersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen rapora göre davacının kazanın meydana gelmesinde %15 oranında kusurlu olduğu, ATK 2. İhtisas Dairesi’nin raporuna göre davacının maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin 3 ay olduğu, kazaya karışan araç sürücüsünün kusuruna göre davacının zararının 2.071,75-TL olduğu gerekçesi ile; “İş bu asıl davanın kısmen kabulü ile davacı için 2.071,75.-TL, nin 07.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine” karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekilinin istinaf nedenleri; ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen rapor ile Ordu Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen engelli sağlık kurulu raporu arasında fahiş fark bulunduğu, çelişki giderilmeksizin ve ATK Genel Kurulu’ndan rapor alınmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğu, davalı yararına fazla vekalet ücreti takdir edildiği hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. (1) Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.Somut olayda; kazanın 07/11/2017 tarihinde meydana geldiği anlaşılmakla davacının iş göremezlik oran ve süresinin kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerekmesine rağmen Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen ATK 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporu dikkate alınarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir. O halde, yerel mahkemece yapılacak iş, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun, denetime ve karar vermeye elverişli şekilde ve dosya içerisindeki tüm raporları irdeleyerek, gerektiği takdirde davacının bizzat muayenesinin sağlanarak düzenlenecek yeni bir rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.(2) Kabule göre de; karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’nn 13/3.maddesinde “(3) Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda; davacı vekili yararına 2.071,75-TL vekalet ücreti takdir edilmesi nedeniyle karar tarihindeki AAÜT’nin 13/3. maddesine göre davalı taraf lehine takdir edilecek nisbi vekalet ücretinin 2.071,75-TL’yi geçemeyeceği dikkate alınmaksızın fazla vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalıdır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK m. 353/1-a/6 gereğince kaldırılmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ / Gerekçe uyarınca, 1/Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE,4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 16/03/2023