Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/286 E. 2021/445 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/286
KARAR NO : 2021/445
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 19/12/2019
NUMARASI: 2017/1214 E., 2019/1237 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalıların maliki, sürücüsü ve sigortacısı oldukları … plakalı aracın, müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında toplam 7.869,38 TL tutarında hasar meydana geldiğini, 21/12/2016 tarihli dilekçe ile davalı sigortaya değer kaybı alacağı için başvuruda bulunulduğunu, sigorta tarafından 1.800,00 TL ödeme yapıldığını, ancak müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybı alacağının çok daha yüksek olduğunu, müvekkilinin aracının okul servisi olduğunu, 10 günlük tamirat süresi içerisinde aracın kullanılmadığını, işinin devamı içi günlüğü 210,00 TL’den araç kiraladığını, toplamda KDV dahil 2.478,00 TL araç kiralama bedeli ödemek zorunda kaldığını belirterek; sigorta tarafından ödenen 1.800,00 TL mahsup edildikten sonra şimdilik 2.000,00 TL değer kaybı alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen, 2.478,00 TL kiralama bedelinin davalılar … Ltd Şti ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili, 26/12/2017 tarihli dilekçe ile davalılar … Ticaret Ltd Şti ve … tarafından araç kira bedelinin ödendiğinden bahisle, araç kira bedeline ilişkin taleplerinden vazgeçtikleri bildirilmiştir. Davacı vekili 27/11/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; değer kaybı alacağına ilişkin taleplerini 700,00 TL artırarak 2.700,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalı …. vekili; … plaka sayılı aracın müvekkili tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu, müvekkili şirketin davacı tarafa 14.12.2016 tarihinde 7.929,00 TL, 17.12.2016 tarihinde 1.356,00 TL OSİ ödemesi, 17.01.2017 tarihinde ise 1.817,00TL değer kaybı ödemesi yaptığını ve sorumluluklarını yerine getirdiğini, aracın daha önceden değer kaybına uğrayıp uğramadığının tespit edilmesi gerektiğini, araç için değer kaybı oluşmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “Dava, trafik kazası nedeniyle davacı aracında oluşan değer kaybı ve kira bedeli zararlarının tazmini istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, meydana gelen trafik kazası sonucu aracında oluşan değer kaybı ve araç kira bedelinin davalılardan tahsilinin talep edildiği; davalı … tarafından, değer kaybı zararının karşılandığı ve sorumluluklarının sona erdiğinden bahisle davanın reddinin talep edildiği; diğer davalılar tarafından, davaya cevap verilemeyerek dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği anlaşılmıştır. Davacının araç kira bedeli istemine ilişkin olarak; davacı vekilince 26/12/2017 tarihinde sunulan dilekçe ile işbu isteme ilişkin talebin davalılar tarafından ödendiğinden bahisle bu bedele ilişkin istemlerinden vazgeçtikleri bildirilmiş, 14/11/2019 tarihli duruşmada da kiralama bedelinin ödendiği ve konusuz kaldığı hususu tekrar edilmiştir. 6100 sayılı HMK’da “vazgeçme” müessesesi düzenlenmediği, davacı vekilince kiralama bedeline ilişkin istemin ödendiğinin kabul edildiği, bu hali ile iş bu isteme ilişkin talebin konusu kalmadığı anlaşılmakla; araç kira bedeline ilişkin talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmiştir. Davacının değer kaybı istemine ilişkin olarak; dosyada mevcut bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı araç sürücüsünün geri manevra yaparken gözcü bulundurmadığı, bu hali ile KTK’Nun 67. Ve 137. Maddelerini ihlal ettiği, tespit olunan kusur oranının olayın oluş biçimi ve kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu, kaza tarihinin 03/11/2016 tarihi olduğu, kaza tarihinin ve poliçe tarihinin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar’dan sonra meydana geldiği, değer kaybı hesaplamasının Genel Şartlar’da belirtilen kriterlere göre yapılması gerektiği, bu nedenle bilirkişi tarafından Genel Şartlar’dan önce uygulanan hesaplama kriterleri ile tespit olunan değer kaybı miktarına iştirak edilmeyerek, Genel Şartlar’a uygun şekilde tespit olunan 3.149,82 TL değer kaybı alacağının davacı tarafça talep edilebileceği, davalı … tarafından dava tarihinden önce 1.817,63 TL ödeme yapıldığı, tespit olunan değer kaybı alacağından sigorta tarafından ödenen bedelin düşülmesi ile birlikte davacının değer kaybı alacağının [3.149,82 TL-1.817,63 TL=1.332,19 TL] değer kaybı alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin gerektiği kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle “1.Davacının kiralama bedeline ilişkin istemi yönünden;talebin yargılama aşamasında konusu kalmadığı anlaşılmakla iş bu talebin esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,2.Davacının değer kaybı bedeline ilişkin istemi yönünden; davanın KISMEN KABULÜ ile Sabit olan 1.332,19 TL değer kaybı alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,3.Aşan istemin REDDİNE,” karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin istinaf nedenleri: İlk derece mahkemesince değer kaybı alacağı yönünden Yargıtay içtihatlarına göre yapılan hesaplamaya göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, ZMMS Genel Şartlarına göre yapılan hesaplamaya göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının hukuka aykırı bulunduğuna ilişkindir. İstinaf edenin sıfat ve istinaf nedenleri ve kapsamı ile sınırlı olarak yapılan incelemede:Davacı vekili dava dilekçesiyle şimdilik 2.000,00 TL değer kaybı alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş; yargılamanın devamı sırasında da alınan bilirkişi raporu doğrultusunda değer kaybı alacağına ilişkin 2.000,00 TL olan talebini 2.500,00 TL artırarak 4.500,00 TL’ye çıkarılması ve daha önce davalı tarafça ödenmiş olan 1.800,00 TL’nin mahsup edilerek neticeten 700 TL artırılarak 2.700,00 TL’ye çıkartılarak bu alacağın davalılardan alınıp müvekkile ödenmesini ıslahen bildirmiştir.Mahkemece davaya konu araçta oluşan değer kaybı talebi yönünden 1.332,19 TL değer kaybı alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Davacının araç değer kaybı yönünden nihai talebi 2.700,00 TL olup, mahkemece bu talebin 1.332,19 TL’si kabul edilmiş; kalanın ise reddine karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece reddine karar verilen miktar 1.367,81 TL olmaktadır ve davacı vekilinin istinafı da bu miktara yöneliktir.HMK.nun 341/2 madde hükmü uyarınca, miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Karar tarihi olan 2019 yılı itibariyle kesinlik sınırı 4.400,00 TL’ye yükseltilmiştir.Bu durumda uyuşmazlığa konu ihtilafın 1.367,81 TL olduğu ve miktar itibariyle kesin olduğundan yasa yolu kapalı bulunmaktadır. HMK.nun 346/1 madde hükmü uyarınca, miktar itibariyle ret kararının mahkemesince verilmesi gerekli ise de; 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 346/1 ve 352. maddeleri gereğince kararın kesin olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Yukarıda başlıkta yazılı ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nun 341/2, 346/1 ve 352.madde hükümleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcı harcının talep halinde kendisine İADESİNE,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.17/03/2021