Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/283 E. 2022/401 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/283
KARAR NO: 2022/401
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2020
NUMARASI: 2015/855 Esas 2020/636 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Destekten Yoksun kalma Maddi Tazminatı ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Yukarıda bilgileri yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili 14/09/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle;davalı …’in sevk ve yönetimindeki … plaka sayılı araç ile davalı …’in sevk ve yönetimindeki … plaka sayılı aracın karışmış olduğu trafik kazasında olay mahallinde yaya olarak bulunan …’ın vefat ettiğini, kazanın oluşumunda müvekkillerinin murisi olan …’in herhangi bir kusuru bulunmadığını, müvekkillerinin; henüz 20 yaşında hiçbir hayalini gerçekleştirme fırsatını bulamayan oğulları ve kardeşlerini kaybettiklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla baba … için 1.000,00-TL, anne … için 1.000,00-TL, kardeş … için 500,00-TL, kardeş … için 500,00-TL olmak üzere toplam 3.000-TL destekten yoksun kalma tazminatının; anne ve baba için ayrı ayrı 100.000,00’er-TL, kardeşler için ayrı ayrı 50.000,00’er-TL olmak üzere toplam 300.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacılar vekili 02/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere davacılardan … için 1.000,00-TL olan talebini 209.898,94-TL arttırarak 210.898,94 TL’ye davacılardan … için 1.000,00-TL olan talebini 149.007,392 TL artırarak 150.007,39 TL’ye yükselterek, talepleri gereğince davanın kabulüne karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin maliki olduğu … plaka sayılı aracın 7 günlük süre ile kiralandığını, kiralayan kişi dışında 3.bir şahsın aracı kullanmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin bilgisi dışında meydana gelen kazadan dolayı kendilerinin sorumlu tutulamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … ile … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda müvekkili …’ın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kaza nedeniyle kendisinin de mağdur olduğunu, ayrıca talep edilen manevi tazminatın da fahiş olduğunu belirterek, müvekkilleri yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisiz olduğunu, ayrıca müvekkili sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde kendilerinin poliçede yazılı limit ile sınırlı sorumlu tutulabileceklerini, manevi tazminatın poliçe kapsamında bulunmaması nedeniyle müvekkili şirketin manevi tazminattan sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kardeşlerin destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceklerini, ayrıca manevi tazminat isteminin de müvekkili şirket yönünden yasal dayanağı bulunmadığını belirterek, müvekkili şirket yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … adına usulüne uygun ilanen tebligat yapıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davalıların sorumluluğunda bulunan araçların karışmış olduğu trafik kazası sonucunda davacıların murisi ve kardeşleri olan 20 yaşındaki …’ın ölümüne sebebiyet verdikleri, kazanın oluşumunda düzenlenen ATK ve Karayolları Bölge Müdürlüğü bilirkişi heyeti raporuna göre davalı …’in %85, davalı …’in %15 oranında kusurlu olduğu, aktüerya bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapora göre davacı babanın talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 210.898-TL, davacı annenin ise 150.007-TL olduğu, bu destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan tahsiline, davacı … ve … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı isteme koşulları gerçekleşmediğinden bu davacılar yönünden maddi tazminat isteminin reddine, davacılar tarafından davalı sigorta şirketleri aleyhine açılan manevi tazminat isteminin ise poliçe de manevi tazminatla ilgili hüküm bulunmadığından ve sigorta şirketlerinden manevi tazminat istenemeyeceğinden reddine, davacıların sigorta şirketleri dışında kalan diğer davalılar yönünden talep etmiş olduğu manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, müteveffanın yaşı, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kazanın oluşumunda müteveffanın herhangi bir kusurunun bulunmaması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde genç yaşta oğullarını kaybeden davacı anne ve baba için ayrı ayrı olmak üzere 60.000-TL, kardeşler için ise ayrı ayrı olmak üzere 25.000-TL manevi tazminata karar verilmesi gerektiği görüşünden hareketle; -davacılar … ve … tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat istemli davanın REDDİNE, -davacılar … ve … tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat istemlerinin ıslah talebi kapsamında KABULÜ ile davacı … için 210.898-TL, davacı … için 150.007-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketleri yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacılara verilmesine, hükmedilen alacağa davalı sigorta şirketleri yönünden dava tarihi olan 14/09/2015 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 09/08/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, -davacılar tarafından davalı … Sigorta A.Ş ile … Sigorta A.Ş aleyhine açılan manevi tazminat davasının REDDİNE, -davacılar tarafından davalılar …, …, … Ltd. Şti. ile … Ticaret Limited Şirketi aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile davacı … için 60.000-TL, davacı … için 60.000-TL, davacı … için 25.000-TL, davacı … için 25.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iş bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacılar vekili, davalılar … ve … Ticaret Limited Şirketi vekili ile … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Müvekkillerinin lehine hükmedilen manevi tazminatların düşük olduğu hususuna, ilişkindir. Davalılar … ve … Ticaret Limited Şirketi vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Kusur yönünden talep edilmesine rağmen olay yerinde keşif yapılmamasının hatalı olduğu, davaya konu kazanın meydana gelmesinde müvekkiline ait … plakalı aracın ve müvekkili davalı sürücünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı, olayla ilgili Büyükçekmece 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/67 esas sayılı dosyasının akıbetinin araştırılmadığı, müvekkilleri olan davalıların diğer davalılarla müştereken ve müteselsilen sorumlu olamayacakları, olayın oluşu itibariyle de müteselsil sorumluluğun kabul edilmesinin mümkün olmadığı, mahkemenin hukuka aykırı karar verdiği, dosyada bulunan zarar hesabına ilişkin raporlarda iki katına yakın fark olup raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi için yeni bir rapor alınması taleplerinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, tazminat tutarının 09.07.2020 tarihi itibariyle hesaplandığı ve hükme esas alınmasına rağmen bu tutara kaza tarihi olan 09/08/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, müteveffanın 28 yaşında evleneceği varsayımının tamamen yanlış olduğu, bu nedenle hükme esas alınan 13.7.2020 tarihli raporun hatalı olduğu, mahkemece reddedilen davacı talepleri bakımından lehlerine yanlış ve düşük avukatlık ücreti hükmedildiği, reddedilen manevi tazminat bakımından müvekkili davalıların herbiri için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, ayrıca reddedilen maddi tazminat bakımından ise müvekkili davalıların herbiri için ayrı ayrı olmak üzere avukatlık asgari ücret tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesinin hatalı olduğu, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının çok yüksek olduğu, mahkeme ilamında yatırdıkları gider avansından bahsedilmediği gibi davacı tarafın yaptığı yargılama giderine ilave edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir. Davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Müvekkili şirket ile ihbar olunan … arasındaki 14/05/2015 tarihli araç kiralama sözleşmesinin ilk olarak dava dışı … plakalı araç ile 7 gün olarak düzenlendiği, ancak daha sonrasında kiracı … ile yapılan görüşme sonrasında kira sözleşmesinin süresinin belirsiz olarak uzatıldığı, 11/06/2015 tarihinde araç değişikliği yapılarak kazaya konu … plakalı aracın kiracı …’e teslim edildiği, ancak kira sözleşmesine 14/05/2015 tarihli sözleşme ile devam edildiği, kazayı gerçekleştiren …’in aracı ne şekilde ele geçirdiğinin taraflarınca bilinmediği, müvekkili şirketin bu konuya zımnen veya açık bir rızası bulunmadığı, mahkemece somut olaylar dikkate alınmadan hüküm kurulmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, ayrıca yerel mahkemece kurulan hükümde 13/07/2020 tarihli bilirkişi raporun esas alındığı, ancak bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın eksik ve hatalı olduğu, müteveffanın bakiye ömrünün 46 yıl olarak tespit edildiği, ancak yaşam süresi boyunca murislere destek olacağı düşünülerek tazminat hesaplaması yapıldığı, bu yönüyle yapılan tazminat hesaplamasının hukuka ve yerleşik içtihatlara aykırı olduğu, davacının ıslah istemine karşı zamanaşımı itirazlarının gözetilmemesinin de hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma maddi tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir. 09.08.2015 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu davacıların desteği yaya …’ın vefat ettiği, müteakip vefat edenin anne ve babası ile kardeşlerinin destekten yoksun kaldıkları, olayda davalıların kusurlu oldukları iddiasıyla maddi ve manevi tazminat istemiyle bu davayı açtıkları anlaşılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, dosya içeriğine göre meydana gelen kazada davalıların kusur oranı, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının az olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesiyle birlikte, davalıların istinaf başvuru nedenleri de göz önüne alınarak incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosya içeriği bilgi ve belgelere, ilk derece mahkemesi tarafından delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, kazanın oluş şekli yönünden ATK kusur raporu ile 24/12/2018 tarihli Karayolları Fen Heyeti raporunun birbiriyle uyumlu, ayrıntılı, taraf ve yargı denetimine açık ve hükme esas alınmaya elverişli olmasına; manevi tazminatın takdirinde TBK’nın 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına, manevi tazminat miktarlarının somut olaya özgü koşullara göre yerinde ve uygun olmasına, 2918 sayılı KTK’nın 88 ve BK’nın 162 ve devamı madde hükümlerine göre; sigortacı dahil haksız eyleme karışan zarar sorumlularından her biri teselsül hükümleri uyarınca tam tazminatla yükümlü olup davacı taraf, yasanın verdiği müteselsil talep hakkından açıkça vazgeçmedikçe kusur sorumlularının tamamına veya bir kaçına ya da sadece birine karşı dava açarak zararın tamamının giderilmesini isteyebilecek olmasına, dosyaya sunulan kira sözleşmesinin kazaya karışan araca ait olmaması ve kira sözleşmesinde aracın uzun süreli değil 7 günlük süre ile kiralanmış olması nedeniyle davalı …’ın işleten olmadıkları yönündeki itirazının yerinde bulunmamasına, hükme esas alınan maddi tazminata ilişkin raporun ilk alınan bilirkişi rapor ve ek raporundaki çelişkilerin ve rapora itirazların değerlendirilmesi sonucu alınmış olmasına ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında da bir usulsüzlük bulunmamasına, reddedilen maddi tazminat yönünden vekille davayı takip eden davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmiş olmasına, reddedilen manevi tazminat yönünden hükmedilen vekalet ücretinin doğru olmasına, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması göz önüne alındığında ve uzamış ceza zamanaşımı gözetildiğinde zamanaşımı itirazının yerinde olmamasına göre, davalı … Ltd. Şti. vekili ile davalılar … ve … Limited Şirketi vekilinin tüm istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/Gerekçe uyarınca; 1/Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/12/2020 tarih ve 2015/855 Esas 2020/636 karar sayılı kararına yönelik davacılar vekili, davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı … ve … Limited Şirketi vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2/İstinaf eden davalılardan alınması gereken 36.266,00-TL harçtan peşin yatırılan 18.132,00-TL harcın düşümü ile 18.134,00-TL harcın istinaf eden davalılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İstinaf eden davacılardan alınması gereken 80,70’er TL harçtan davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 59,30’ar TL harcın düşümü ile bakiye 20,40’ar TL harcın davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydına, 4/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5/Yasa yoluna başvuran taraflar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, maddi tazminat yönünden HMK’nun 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, manevi tazminat yönünden HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliği ile karar verildi.24/03/2022