Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/249 E. 2023/789 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/249
KARAR NO: 2023/789
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/11/2020
NUMARASI: 2017/294 Esas – 2020/754 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/05/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;17.10.2013 günü dava dışı sürücü …’in idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile Pınarbaşı ilçesinde seyir halindeyken, karşı yönden ve kendi şeridinden gelen … plakalı müvekkilinin yönetimindeki araca sol arka yandan çarpması neticesinde yaralamalı çift taraflı trafik kazası meydana geldiğini, kazada müvekkilinin ağır yaralandığını ve vücudunda fonksiyon kaybı olduğunu, müvekkilinin gerçek iş gücü vücut fonksiyon kaybının tespit ettirilerek davalının eksik yaptığı ödemenin tazmini amacıyla bu davayı açtıklarını belirterek, şimdilik 200,00 TL maddi (geçici ve sürekli iş gücü kaybı) tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 09/03/2020 tarihli talep arttırım dilekçesi ile; sürekli işgücü kaybı için 179.591,01-TL, geçici işgücü kaybı için 2.201,83-TL olmak üzere toplam 181.792,84-TL. tazminatın tamamına temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili yönünde dava değerini arttırmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik kazasının Kayseri ili sınırları içerisinde meydana geldiğini, müvekkilinin ticari merkezinin İstanbul olduğunu ve poliçenin tanzim yerinin Kayseri olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, davanın ticari dava olmadığını bu nedenle davanın görev nedeniyle reddinin gerektiğini, kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu 24.09.2013 – 24.09.2014 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigort Poliçesi(Trafik) ile sigortalı bulunduğunu, davacı tarafça ibraz edilen ve toplanan belgeler ve yapılan inceleme sonunda aktüer raporu düzenlendiğini ve sürekli sakatlık tazminatı olarak müvekkili şirket adına davacıya 70.408,99 TL ödendiğini, sürekli sakatlık tazminatı teminat limitinin 250.000,00 TL olduğunu, yapılan ödemeler neticesinde poliçe limitinin 179.591,01 TL kaldığını, kazaya karışan araç hususi otomobil olup, faiz oranının yasal faiz olması gerektiğini, ayrıca kaza tarihinden itibaren faiz talebinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, geçici işgöremezliğe ilişkin taleplerin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Tüm dosya kapsamı, Adli Tıp Kurumundan alınan maluliyete ilişkin rapor ile kusur ve aktüerya bilirkişi raporu gözönüne alındığında; kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde Karayolları Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğu, davacının davalı sigorta şirketinden zararını talep etme hakkının bulunduğu, davalı sigorta şirketine davacı tarafından yapılan başvuru üzerine davacıya 02/11/2015 tarihinde 70.408,99 TL ödeme yapıldığı, kaza tarihinde poliçe limitinin 250.000TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli işgöremezlik maddi zararının 02/11/2015 tarihinde ödemesi yapılan 70.408,99TL nin yasal faiz tutarı ile güncellenmiş değeri olan 97,544,42 TL nin tenzil edilmesi durumunda 2.201,83TL geçici işgöremezlik ve 192.478,16TL sürekli işgöremezlik olmak üzere toplam 194.679,99TL olduğu, talep edilebilecek tazminatın teminat limitini aşmaması gerektiği dikkate alındığında; davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının 179.591,01 TL, geçici işgöremezlik maddi tazminat talebinin ise 2.201,83 TL olması gerektiği anlaşıldığından davacının davasının ıslah edilmiş hali ile kabulü ile 179.591,01 TL sürekli işgöremezlik, 2.201,83TL geçici işgöremezlik olmak üzere toplam 181.792,84TL maddi tazminatın davacıya davalı sigorta şirketi tarafından ilk ödeme tarihi olan 02/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.” gerekçesi ile;Davacının davasının kabulü ile; 179.591,01TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 2.201,83TL geçici işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 181.792,84TL tazminatın 02/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davalı vekilinin istinaf sebepleri; geçici iş göremezlik tazminatı, sürekli maluliyet zararının ayrılmaz bir parçası olup, sakatlık teminatı kapsamında olduğu, davacı tarafa yapılan ödeme sonrası kalan bakiye poliçe teminat limiti 179.591,01-TL olduğu, en fazla 179.591,01-TL’ye hüküm kurulması gerekirken, davacının maddi zararı sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı adı altında ikiye ayrılarak hüküm kurulması sebebiyle poliçe teminatı aşılarak hüküm kurulmuş olmasının hatalı olduğu, bilirkişi tarafından düzenlenen 12.02.2020 tarihli ek hesap bilirkişi raporunda davacının kaza tarihindeki kazanç durumu asgari ücret düzeyinde olmasına rağmen asgari ücretin 1,3526 katı üzerinden hesap yapılmış olmasının hatalı olduğu, davacının trafik kazasının vuku bulduğu tarihte asgari ücret ile çalıştığı göz önüne alındığından şu anki kazancının asgari ücret miktarından daha fazla olması sebebiyle kazanç kaybı olmadığının ortada olduğu, sadece diğer insanlara göre daha fazla efor sarf ettiği, maluliyetinden dolayı ücretinde bir kesintiye gidilmediği, bu sebeple asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiği hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. 17/10/2013 tarihinde dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresinde bulunan davalıya ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araç ile seyir halindeyken, karşı yönden ve kendi şeridinden gelen … plakalı davacı yönetimindeki araca sol arka yandan çarpması neticesinde oluşan kazada davacının, ATK 2. İhtisas Kurulunun 01/04/2019 tarihli raporunda tespit edildiği üzere kaza nedeniyle %29,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacak ve iyileşme (iş göremezlik) süresi kazanın olduğu tarih olan 17/10/2013 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, sürücüsünün kusurlu olduğu iddiasıyla sigortacısı aleyhine geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5.maddesinin “Sağlık Giderleri Teminatı” başlıklı (b) maddesinde “Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile, trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderlerin teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup, ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve …nın sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” denmekte ise de; 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanmış ve sınırlandırılmıştır. KTK’nun 98.maddesinde; trafik kazaları nedeniyle, üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın, SGK tarafından karşılanacağı belirtilmiş olup; 6111 sayılı yasanın geçici 1.maddesi ile de, “Bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanacağı belirtilmiş olup, buna göre SGK 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı KTK’nun 98.maddesi uyarınca tüm tedavi giderlerinden değil sadece söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Diğer bir ifadeyle SGK’nun hangi tedavi giderlerinden sorumlu olduğu, kanun uyarınca belirlenmiş olup, anılan kanun kapsamı dışına çıkılarak yapılan genel şartlardaki düzenlemeler ile, SGK’nun sorumluluk kapsamının genişletilmesi, bir kanun maddesinin idarenin yapmış olduğu bir düzenleme ile değiştirilmesi mümkün değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25/01/2004 tarih, 2004/4-40E-2004/113 K.sayılı İçtihadı). Bu durumda, SGK’nun sorumluğunun kapsamını belirleyen KTK’nun 98.madde hükmüne aykırı olacak şekilde düzenlenen Genel Şartlardaki bu yöndeki bir belirlemenin KTK’nun 92.maddesine 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik sonucu eklenen (i) maddesi nedeniyle yasal hale geldiği de söylenemeyeceği gibi, anılan düzenlemelerin Anayasa Mahkemesi kararı ile de iptal edildiği gözetildiğinde, bedensel zararın bir türü olan geçici iş göremezlik zararından davalı sigorta şirketinin sorumluluğu yoluna gidilmiş olmasında bir yanılgı bulunmadığından, bu yönü amaçlayan istinaf itirazının reddi gerekmiştir. Sonuç olarak, toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi ile birlikte istinaf başvuru nedenleri de göz önüne alınarak incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, geçici iş göremezlik tazminatı kazadan kaynaklanan bedensel zarar olup davalı sigorta şirketinin ZMM poliçesi kapsamında bu zarardan sorumlu olmasına, karar tarihine en yakın tarihteki verilere göre doğru biçimde yapılarak bulunan tazminat miktarından, yapılan kısmi ödemenin, yargıtay özel dairesinin yerleşmiş içtihatları gözetilerek, güncellenmiş değerinin düşülmesi neticesinde kalan tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilememesine, geçici iş göremezlik tazminatının sağlık gideri kapsamında ve ayrı limiti bulunması nedeniyle limit aşımının söz konusu olmamasına göre, davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK.nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca esastan reddine, 2/İstinaf eden davalıdan alınması gereken 12.418,27-TL harçtan peşin yatırılan 3.104,60-TL harcın düşümü ile 9.313,67-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.11/05/2023