Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/2392 E. 2022/85 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2392
KARAR NO: 2022/85
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2021 Günlü Ara Karar
NUMARASI: 2021/403 Esas
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ye ait sevk ve idaresinde olan davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın, oturduğu evin bulunduğu site içerisinde bisiklet sürmekte olan küçük …’e çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında, davacıların kızı …’ün hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla davacı anne ve babanın her biri için ayrı ayrı 2.500,00-TL olmak üzere toplam 5.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan ve her bir davacı için ayrı ayrı 300.000,00-TL olmak kaydıyla toplam 600.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’den tahsiline karar verilmesini istemiş; dava dilekçesinde ayrıca …’nin kazaya neden olan aracını elden çıkarmış olması da gözetilerek adı geçen davalının taşınır ve taşınmaz malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmşitir. Mahkemece geçici koruma tedbirine ilişkin bu istek değerlendirilerek verilen 12/07/2021 günlü ara kararı ile; “… davanın, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat tazminat davası olması, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na ait 2020/64491 soruşturma nolu iddianame ve Büyükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne ait 2021/33 esas sayılı dosyası kapsamında temin edilen 21/05/2021 tarihli bilirkişi raporundaki kusur durumuna ilişkin tespitler dikkate alınarak ihtiyati haciz kararı verilmesine yönelik şartların oluştuğu sonucuna varılmış, talep edilen tazminat miktarları, davanın yeni açılmış olması, yargılamanın başında bulunulması, delillerin tam olarak toplanmamış olması, davacı tarafın talep edebileceği maddi tazminat miktarının ne kadar olabileceğine yönelik henüz bir inceleme yapılmamış olması, tarafların sosyo-ekonomik durumlarına yönelik araştırma yapılmamış olması hususları gözönünde bulundurularak talebin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle; “Davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile; 300.000,00-TL’nin tahsilinin ifasını temin bakımından, vaki isteği İİK’nun 257.maddesi 1.fıkrasına uygun bulunduğundan, dosya kapsamı, ceza mahkemesi dosyasındaki bilirkişi raporu ile tespit edilen kusur durumu dikkate alınarak takdiren teminatsız olarak, davalı …’nin taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının İcra İflas Kanunu’nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla İHTİYATEN HACZİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,” karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararına karşı davalı … vekili tarafından dosyaya sunulan 22/09/2021 günlü cevap dilekçesi ile birlikte itiraz edilerek; davanın yargılamayı gerektirdiği, tüm kusurun vekil edenine ait olduğunu kabul etmediklerini, ayrıca talep edilen maddi ve manevi tazminatların çok fazla bulunduğunu, kazaya neden olduğu ileri sürülen aracın elden çıkartılma nedeninin borçtan kurtulma olmayıp, elim olaydan sonra bu aracın kullanılmak istenmemesinden kaynaklanmakta olduğunu ileri sürerek, vekil edeninin geriye dönülmeyecek şekilde zarara uğratacak nitelikteki haksız ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece ihtiyati hacze yönelik davalı tarafından itirazı 21/10/2021 günlü duruşma oturumunda değerlendirilerek verilen aynı günlü ara kararla; “… davanın, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat tazminat davası olması, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na ait 2020/64491 soruşturma nolu iddianame ve Büyükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne ait 2021/33 Esas sayılı dosyası kapsamında temin edilen 21/05/2021 tarihli bilirkişi raporundaki kusur durumuna ilişkin tespitler dikkate alındığında ihtiyati haciz kararı verilmesine yönelik şartların oluştuğunun açık olması, ihtiyati haciz kararının hem maddi hem de manevi tazminat talebine ilişkin alacakların teminatı olarak verilmiş olması, talep edilen tazminat miktarları, davacı tarafın maddi tazminat alacağının sigorta poliçe limitinin üzerinde çıkma ihtimali bulunması, davanın yeni açılmış olması, yargılamanın başında bulunulması, delillerin tam olarak toplanmamış olması, davacı tarafın talep edebileceği maddi tazminat miktarının ne kadar olabileceğine yönelik henüz bir inceleme yapılmamış olması dikkate alınarak dava dilekçesi ile talep edilen alacak miktarlarının yaklaşık yarısı oranında bir miktar üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmiş olması dikkate alındığında, davalı … vekilinin, ihtiyati haciz kararına itirazının yerinde olmadığı” gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. 21/10/2021 günlü ara kararına karşı davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; hacze itiraza ilişkin dilekçedeki nedenlere paraleldir. İİK.257.maddesinde ” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarının ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. “denmektedir. Dosya kapsamından, davalının trafik kazasına karışan aracın sürücüsü ve maliki bulunduğu, olayla ilgili olarak Büyükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmekte olan 2021/33 Esas sayılı ceza yargılamasına ilişkin dosya kapsamında temin edilen 21/05/2021 günlü kusur bilirkişisi raporunda; kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Trafik kazası nedeniyle meydana gelen ölüm olayına bağlı zarar, kazanın olduğu tarihte muaccel hale geldiğinden ve dosyada mevcut delillere göre, yaklaşık ispat hali oluşmuş bulunduğundan İİK’nun 257.maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebileceği konusunda duraksama bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemenin, dosya kapsamına uygun gerekçesine ve takdirine; ihtiyati haczin, İİK.m. 257 vd. hükümlerinde açıkça düzenlenmiş bulunmasına, dosyada mevcut bilirkişi raporları değerlendirildiğinde; ihtiyati haciz için gerekli yaklaşık ispat halinin gerçekleşmiş olmasına, mahkemece yapılan değerlendirmenin ölçülülük ve tarafları mağdur etmeyecek bir biçimde ihtiyati haciz konulmasına ilişkin ilkelerin bir gereği bulunmasına ve değişen durum ve şarta göre mahkemesince her zaman yeniden bir karar verilmesinin de mümkün olmasına göre istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılan 21/10/2021 günlü ara kararda, usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön tespit edilemediğinden, davalı …vekilinin ara karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi ara kararına yönelik olarak davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalıdan karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcından, istinafa başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 59,30-TL’nin düşümü ile kalan 21,40-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalıdan istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-f hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 03/02/2022