Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/2332 E. 2023/340 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2332
KARAR NO: 2023/340
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/09/2021
NUMARASI: 2018/1166 Esas – 2021/807 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasına Bağlı Cismani Zarar Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/02/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 23/03/2013 tarihinde, davalı …’ nın sürücüsü, davalı …’in işleteni olduğu, davalı Türkiye (eski adı …) Sigorta AŞ’ye ZMM, davalı … Sigorta AŞ’ye İMM sigorta poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı olan bu minibüsün müvekkili yaya …’e çarptığını, müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/03/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 08.07.2021 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 119.618-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;
A)DAVACININ MADDİ TAZMİNATA İLİŞKİN DAVASININ KABULÜ İLE,1-Davacı tarafın geçici işgörmezlik talebi yönünden; 2.462,00-TL geçici işgörmezlik tazminatının davalılar … Sigorta A.Ş. Ve … Sigorta A.Ş. Açısından dava tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren diğer davalılar … ve … bakımından kaza tarihi olan 23/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2-Davacı tarafın sürekli işgörmezlik talebi yönünden; 117.156,00-TL sürekli işgörmezlik tazminatının davalılar … Sigorta A.Ş. Ve … Sigorta A.Ş. Açısından dava tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren diğer davalılar … ve … bakımından kaza tarihi olan 23/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
B)DAVACININ MANEVİ TAZMİNATA İLİŞKİN DAVASININ KISMEN KABULÜ İLE; Davacı taraf için 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı … AŞ vekili, davalı … Sigorta AŞ vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı … AŞ vekili; ıslah edilen dava bölümünün ıslah zaman aşımına uğradığını, aktüerya hesabının TRH ve %1,8 teknik faize göre yapılmadığını, maluliyet oranının hatalı belirlendiğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, yeniden maluliyet ve aktüer raporu alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili, müvekkili İMM sigortacısı olup, davacının zararının ZMM poliçe limitini aşmaması nedeniyle müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceği belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalılar … ve davalı … vekili; davacının aniden yola girmesi nedeniyle meydana geldiğini, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, ATK raporunda kazanın bu şekilde meydana gelmesi halinde davacının %100 kusurlu olduğunun belirtildiğini, mahkemece nedeni açıkanmadan müvekkilinin %80 kusurlu kabul edilmesinin doğru olmadığını, tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, hesaplamanın hatalı olduğunu, manevi tazminatın yüksek olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. (1)Somut olayda, dosya içerisinde kaza tespit tutanağı bulunmamakta olup kaza yeri krokisine göre gündüz vakti ( saat 10:00 civarı), Köprü altı Sefaköy bağlantı dönüş yolunda seyreden minibüsün davacı yayaya çarptığı anlaşılmaktadır. Davalı sürücü yayanın aniden yola girdiğini ve kusursuz olduğunu savunmakta olup, Küçükçekmece 9. SCM’nin 2013/737 Esas, 2013/ 601 Karar sayılı kararı ile sanığın ( davalı sürücünün) hızını yol ve görüş şartlarına göre ayarlanmadığından kusurlu olduğu kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmiş, karar itiraz edilmeden kesinleşmiştir. Ceza dosyasında kusur raporu alınmamıştır. Görevsizlik kararı verilen mahkemece alınan ve makina mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 11.01.2016 tarihli raporda davacı yayanın araçlara ilk geçiş hakkını vermediğinden %20 tali kusurlu, sürücünün ise hızını yol ve görüş şartlarına göre ayarlamadığından %80 asli kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece alınan 03.05.2019 tarihli ATK raporunda ise, kazanın yayanın aniden yola girmesi şeklinde gerçekleşmesi halinde sürücünün kusursuz, yayanın %100 kusurlu; kazanın sürücünün kaplama içinde yürümekte olan davacıya çarpması şeklinde meydana gelmesi halinde sürücünün %80 asli, davacı yayanın %20 tali kusurlu olduğu açıklanmıştır. Mahkemece, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %80 kusurlu olduğu kabul edilerek yapılan aktüer hesabına göre, davacının ıslah dilekçesi doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmiştir. Bu halde, dosya kapsamında kazanın oluşumunda tarafların kusur durumu hususunda çelişki meydana gelmiş olup, yerel mahkemece iş bu çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yerel mahkemece yapılacak iş, ceza dava dosyası ve var ise olaya ilişkin kaza tespit tutanağı bulunduğu yerden getirtilerek, İTÜ’de görevli trafik (kusur) konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden, ceza dosyası, olay yeri krokisi ve dosya kapsamında alınan raporlar irdelenmek suretiyle ve gerektiği takdirde kaza mahallinde bilirkişi heyetinin katılımı ile keşfen inceleme yapılmak suretiyle kazanın meydana geldiği yolun-mahalin niteliği, davacının yoldaki konumu, çarpma noktası değerlendirilerek tarafların kusur durumlarının belirlenmesi ve kusur konusunda çelişkinin giderilmesi için açıklayıcı, ayrıntılı, taraf ve yargı denetimine açık rapor aldırılması, tarafların iddia ve savunmaları, itirazları göz önüne alınarak, işin esası ile ilgili deliller toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesinden ibaret olmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. (Bknz. Yargıtay 17. HD’nin 2016/14680 Esas, 2019/2383 Karar sayılı ilamı) (2)Kabule göre ise; a)Hak sahiplerinin bakiye ömür süreleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF 1931” cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, … Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Yargıtay 4. HD’nce tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan 03.03.3021 tarihli aktüerya raporunda, davacı için muhtemel bakiye ömür süresinin, PMF Yaşam Tablosu’na ve progresif rant usulüne göre belirlenmek suretiyle tazminat hesabı yapıldığı, davalı Türkiye ( …) Sigorta AŞ tarafça iş bu rapora itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay’ın içtihat değişikliği nedeniyle, tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’nun kullanılması ve Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40 E.- 2020/40 K. sayılı kararı gereği, tazminat hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve % 1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, uygulanmasının mümkün olmadığı, progresif rant yönteminin uygulanması gerektiği kabul edilmektedir.Bu itibarla; davacının bakiye ömür süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında ise her yıl için gelirin % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılması suretiyle hesaplama yapılması gerekirken, bu hususta itiraz göz ardı edilerek, ek rapor alınmadan karar verilmesi de doğru olmamıştır. (Bkz. Yargıtay 4.HD’nin 2021/16110 Esas, 2022/11230 Karar sayılı ilamı) b)Dosya kapsamından, davalı Türkiye (Eski adı …) Sigorta A.Ş.’nin kazaya karışan aracın ZMM, …. Sigorta A.Ş’nin ise … sigorta şirketi olduğu anlaşılmaktadır. Sıralı sorumluluk esasına göre, ihtiyari mali mesuliyet sigortacısına, ancak zorunlu mali sorumluluk sigortası limitinin üzerinde bir zararın tespiti halinde, limitin üzerinde kalan kısım yönünden başvurulabileceği, müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk halinin söz konusu olmadığı gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemece bu hususun gözetilmemesi de doğru olmamıştır. (Yargıtay 4. HD’nin 2021/8444 Esas, 2022/3676 Karar sayılı ilamı) Açıklanan nedenlerle; davalı … Sigorta AŞ vekili, davalı … AŞ vekili ile davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusularının yukarıda açıklanan nedenlerle kısmen kabulü ile kararın HMK 353/1.a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına; davalı … Sigorta AŞ vekili, davalı … AŞ vekili ile davalılar … ve … vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Davalı … Sigorta AŞ vekili, davalı … AŞ vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3/Davalı … Sigorta AŞ vekili, davalı … AŞ vekili ile davalılar … ve … vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine yarı yarıya İADESİNE, 5/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 6/İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 23/02/2023