Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/2327 E. 2022/178 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2327
KARAR NO: 2022/178
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/682 Esas sayılı 12/11/2021 tarihli ara karar
DAVA: Tasarrufun İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Elde ki dava; İcra İflas Yasası’nın 277 ve devamı maddeleri kapsamında tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili 08/11/2021 tarihli, 10/11/2021 tarihi itibariyle ilk derece mahkemesinde işleme alınan ve işlem gören dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi tarafından daha önce 2014/478 esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılamayı müteakip, davalılardan … tarafından dava dışı …’ne yapılan %7 oranındaki hisse devri yönünden İİK’nın 283/2.maddesi uyarınca dava bedele dönüştüğünden, davacının Ümraniye … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı ve Ümraniye … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyalarındaki alacağı ile sınırlı olmak kaydıyla 2.776.132,10 TL tazminata hükmedilmesine karar verildiğini, bu kararın hemen akabinde ilamlı icra takibi başlatıldığını, davalı …’nin yapılan yargılama sırasında tüm mal varlığını ve ticari işletmesini mutemet adamlarına devrettiğinden takibin semeresiz kaldığını, bunun üzerine alacağın tahsili için, muvazaalı devirlerin iptalini temin yönünden tasarrufun iptali davalarının ikame edildiğini, mahkemece tazminat talebinin kabul görmediğini, ancak tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin kararının istinaf mahkemesi tarafından kaldırıldığını, davalı …’nin ilk yargılamadan başlamak üzere bütün mal varlığını muvazaalı olarak elden çıkarttığını ve bu hususun sabit olduğunu, ayrıca halen mutemetlerinin üzerinde ki işletmeleri dahi devretmeye, elden çıkarmaya çalıştığını, bu sebeple; gerek ilk yargılamada ki tazminat kararının gerekçeleri, gerekse istinaf mahkemesinin kararlarının gerekçeleri gözetilerek yaklaşık ispat koşulunun da gerçekleştiği değerlendirilerek ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini beyanla, mahkemece verilen ilk karar sonrası davalı tüm kıymetli mallarını mutemet adamlarına devrettiğinden ve davalının elinde kalan son malvarlığı değerlerini ve paravan şirketler üzerinden elde ettiği yeni malları elden çıkarma ihtimali çok yüksek olduğundan, bu durumda hükmedilecek tazminatın tahsili imkânını ortadan kalkacağından davalı …’ın menkul ve gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz uygulanmasına karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir. Davacı vekilinin ihtiyati hacze hükmedilmesi yönünde ki bu istemini inceleyen ilk derece mahkemesince verilen 2021/682 esas ve 12/11/2021 tarihli ara kararla; ihtiyati hacze hükmedilmesi istemine konu davanın elde ki davadan tefrik edildiği ve görevsizlik kararı verildiği, davacı tarafça yargılamanın sürdürüldüğü İstanbul Anadolu 13.Asliye Hukuk Mahkemesi yerine görevsizlik kararı ile dosyadan el çeken mahkemeden ihtiyati haciz kararı verilmesi isteminde bulunulmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davalı …’ın menkul ve gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi yönünde ki davacı vekilinin istemine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf nedenleri; İhtiyati haciz kararı verilmesi talepli dilekçede ki sebeplere ek olarak, ilk derece mahkemesince verilen ilk kararda, davalının muvazaalı işlemlerin parçası olduğundan bahisle aleyhine tazminata hükmedildiği, istinaf mahkemesininde kaldırma kararlarında aleyhine ihtiyati haciz talep olunan davalının tazminatla sorumlu tutulması gereğine değinildiği, davalı … aleyhine tazminata hükmedilmesi hususu kesinlik kazanmışken, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebi hakkında kabul yada ret kararı vermesi yerine, karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar vermesinin hatalı, usul ve yasaya aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı, istinaf nedenleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; Dava, İcra İflas Yasası’nın 277 ve devamı maddeleri kapsamında tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yukarıda açıklandığı üzer somut olayda davacının avukatı tarafından, mahkemenin daha önceki kararı ve istinaf mahkemesinin kararları ve gerekçeleri gereğince yaklaşık ispat koşulunun aleyhine ihtiyati haciz isteminde bulunan yönünden gerçekleştiği, bu sebeple davalı … aleyhine ihtiyati hacze hükmedilmesi gerektiği iddiası ile ihtiyati haciz isteminde bulunulmuş, ilk derece mahkemesince; talebin İstanbul Anadolu 13.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yöneltilmesi gerektiğinden bahisle, talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ilk derece mahkemesince; uyuşmazlığın niteliği, dairemizin daha önceki ilk derece mahkemesinin kararlarının HMK’nın 353/1-a/6.maddesi hükmü gereğince kaldırılması yönündeki kararlarının gerekçeleri gözetilmek suretiyle ve istinaf kanun yoluna başvuran vekilin ilk derece mahkemesine yönelttiği dilekçesindeki talep ve iddiaları değerlendirilerek, ayrıca davanın tazminata dönüştüğü, eldeki davada da mükerrerliğe sebep olmamak koşuluyla haciz isteminin dayanağı hisse devri hakkında karar verilmesi gereği de düşünülüp, istemin kabulü yada reddi yönünde bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; istinaf yoluna başvurulan kararların hangi kararlar olduğu 6100 sayılı HMK’nın 341.maddesinde belirtilmiştir. İstinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararlar a) Nihai kararlar b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar (Değişik, 28.07.2020T. 7251Sy. Kanun-34.madde) olarak açıklanmıştır. Somut olayda; ihtiyati haciz istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesinin kararı, ihtiyati hacze hükmedilmesine ilişkin koşulların gerçekleştiğini yada gerçekleşmediğini tespit eden karar mahiyetinde olmaması nedeniyle HMK’nın az yukarıda yazılı hükmü gereğince münhasıran istinafı kabil olan kararlardan değildir. Hal böyle olunca da; davacı vekili tarafından yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan mahkeme ara kararına yönelik olarak verilen istinaf dilekçesi ve isteminin HMK’nın 341/2, 346/1 ve 352. madde hükümleri gereğince usulden reddine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M/ Gerekçe uyarınca, 1-Davacı vekilinin yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan mahkeme ara kararına yönelik istinaf başvurusu ve isteminin HMK’nın 341. madde hükmü gereğince USULDEN REDDİNE, 2-Alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı 80,70 -TL ‘den peşin alınan 59,30-TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 21,40 -TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına. 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK’nın 341/1. maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve kesin olmak üzere, oy birliğiyle 17/02/2022 tarihinde karar verildi.