Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/2262 E. 2023/905 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2262
KARAR NO: 2023/905
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/11/2020
NUMARASI: 2015/1237 Esas – 2020/921 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/05/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile müvekkillerinin murisi …’ın, davalı … Ticaret Ltd. Şti.’ne ait olan ve diğer davalı …’ün sevk ve idaresinde bulunan … plakalı Mercedes marka otobüs ile 25/09/2015 tarihinde İstanbul istikametinden Aksaray istikametine doğru seyir halinde iken, sürücünün uyuması neticesinde meydana gelen trafik kazasında …’ın hayatını kaybettiğini, davacı …’ın da ağır bir biçimde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; davacı …’ın kendi yaralanmasına bağlı olarak oluşan iş gücü kaybı zararına karşılık olmak üzere 20.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işletilecek ticari faizi ile birlikte tüm davalılardan; ayrıca müvekkillerinin …’ın hayatını kaybetmesi sonucunda duymuş oldukları acı ve ızdırap karşılığında her bir davacı için ayrı ayrı 80.000,00-TL ve davacı …’ın kendi yaralanmasına bağlı olarak duyduğu üzüntü karşılığında da 50.000,00-TL olmak üzere toplam 210.000,00-TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışında kalan diğer davalılardan kaza tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Gıda San. ve Tic. Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; talep konusu kazaya sebebiyet veren araç vekil edenine ait ise de söz konusu aracın kazadan önce … ve … isimli şahıslara kiralandığını, talep konusu kazanın da kiralama sözleşmesi süresi içerisinde meydana geldiğini, dolayısıyla işleten sıfatı bulunmayan vekil edenine yönelik olarak açılan davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, ayrıca yetkisiz kişilerce düzenlenen tura katılan ve emniyet kemeri takmayan yolcuların müterafik kusurlu olduklarının gözetilmesinin ve kusur durumunun da usulüne uygun şekilde mahkemece belirlenmesini istediklerini, kaldı ki kazaya karışan aracın dava dışı … Kooperatifi ile müvekkili arasında düzenlenen Karayolu Yolcu Taşımacığılı Zorunlu Koltuk Ferdi Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğundan müvekkili şirketin sorumluluğu yoluna gidilemeyeceğini beyanla davaya karşı koymuştur.Davalı Sigorta Şirketi vekili cevabında özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Diğer davalı araç sürücüsü … ise süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış katıldığı 17/11/2020 günlü duruşma oturumunda davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu, tanık beyanları olayla ilgili olarak Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 2015/405 Esas sayılı ceza yargılamasına ilişkin dava dosyası, ceza yargılaması sırasında temin edilen kusur bilirkişi raporları değerlendirilerek, dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacı …’in yaralandığı, kızı …’ın ise hayatını kaybettiği, …’ın diğer davacı …’nın kardeşi olduğu ve davacı …’in kaza neticesinde yaralanmasına bağlı olarak %23 oranında malul kaldığı, iyileşme süresinin de 9 aya kadar uzayabileceğinin ATK raporuyla belirlendiği ve fakat davacılar vekilinin yargılama sırasında maddi tazminat talebi yönünden davalı sigorta şirketiyle anlaştıklarını belirterek maddi tazminat istemli davadan feragat ettikleri, bu durumda maddi tazminata ilişkin davanın feragat nedeniyle reddi gerektiği; her ne kadar davalı … Turizm Şirketi, aracın kiralandığını bu nedenle de oluşan zarardan sorumlulukları yoluna gidilemeyeceğini ileri sürmüş ise de; dosyaya sunulan 24/09/2015 tarihli “Arizi/Mekik Yolcu Taşıma Sözleşmesi” ile bu sözleşmeye istinaden düzenlenen 24/09/2015 tarihli fatura incelendiğinde sözleşmenin taşıma sözleşmesi olarak düzenlendiği, faturanın da taşıma bedeline mahsuben tanzim edildiği anlaşıldığından, davalı … Turizm’in işleten olarak sorumluluğunun devam ettiğinin kabulü gerektiği bu durumda kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacı …’in yaralanmasının niteliği, maluliyetinin oranı dikkate alındığında davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesinin uygun olacağı şeklindeki gerekçeyle; -Maddi tazminat talebi yönünden davanın tüm davalılar yönünden feragat nedeniyle REDDİNE, -Davacı …’ın kızı …’ın vefatı nedeniyle açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, 30.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -Davacı …’nın kardeşi …’ın vefatı nedeniyle açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, 7.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -Davacı …’ın meydana gelen kaza sonucu maluliyeti nedeniyle açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, 17.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.Karara karşı davalı … Gıda San. ve Tic. Ltd Şti vekili ve davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf nedenleri; vekil edeni şirketin işleten sıfatı bulunmadığına ilişkin olarak dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin mahkemece hatalı değerlendirildiği, vekil edeninin taşıma sözleşmesinin tarafı olmadığı sadece aracı kiralayan sıfatına haiz bulunduğunun gözetilmediği, bu nedenle hüküm altına alınan manevi tazminatla sorumluluğu yoluna gidilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ve davacılar yararına belirlenen manevi tazminatların her yönüyle haksız bulunduğu hususlarına ilişkindir. Davacı vekilinin istinaf nedenleri ise; hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının son derece yetersiz bulunduğuna yöneliktir.Dava; trafik kazası neticesinde meydana gelen ölüm olayına ve yaralanmaya dayanılarak açılmış maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. 1-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde düzenleme yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçütten yararlanılmıştır. Şekli ölçüte göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüte göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde, davalı araç maliki aracın kazadan önce … ve … isimli şahıslara kiralandığını ve kazanın da kiracılar tarafından aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğini ileri sürerek işleten sıfatı olmadığını savunmuş, davacı taraf ise davalı şirketin bu iddiasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını zira davalı şirketin internet sitesinden de görüleceği üzere bizzat profesyonel rehber eşliğinde Kapadokya bölgesinde geziler düzenleyen organizasyon şirketi olduğunu bildirmiştir. Davalı araç maliki şirket kazaya karışan aracın uzun süreli kiralamasına ilişkin herhangi bir belge sunmuş değildir. İddiayı ispat bakımından dosyaya sunulan 24/09/2015 günlü belge bir taşıma sözleşmesi olup, taşımacı olarak … olarak gösterilmiş, akdin karşı tarafı olarak gösterilen … ise sözleşmeyi rehber olarak imzalamıştır. Hal böyle olunca davalı tarafça işleten sıfatının değiştiğine ilişkin olarak sunulan bu belge üçüncü kişileri bağlayacak niteliğe haiz bir sözleşme olmadığından, yazılı biçim ve şekilde davalı araç malikinin işleten sıfatının devam ettiği yönündeki mahkeme kabulünde herhangi bir isabetsizlik tespit edilememiş olup, davalı … San. ve Tic. Ltd Şti vekilinin bu yönü amaçlayan istinaf itirazının reddi gerekmiştir. 2-Davacılar vekilinin ve davalı vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf itirazları birlikte değerlendirildiğinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Kazanın meydana geldiği tarih, kazanın oluş şekli ve sonuçları (-kazada bir kişi ölmüş davacı … dahil birden çok kişi yaralanmıştır.), kusur durumu (- kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsü tam kusurlu olup, yolcu konumunda bulunan kazazedelerin kusuru mevcut değildir.), davacı …’in yaralanmasının niteliği ve maluliyet oranı (-davacı … kaza neticesinde vücudunda kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralanmış olup, %23 oranında sakat kalmıştır.) , yaralanmasına bağlı iyileşme süresinin uzunluğu (-9ay) , aynı kazada hayatını kaybeden …’ın davacılarla olan yakınlığı (-davacı …’in kızı diğer davacıların ise kardeşidir.), ölenin yaşı (-35), olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların dosyaya yansıyan sosyo ekonomik durumları maddi tazminatın elde edilecek tatmin duygusuna ulaşılacak kadar olması gerektiği dikkate alındığından, ölüm ve yaralanma ile sonuçlanan taksirli bir eylem nedeniyle hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayıyı TMK’nun 4.maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanılmasına ilişkin kurala göre fazla olmadığı ancak yetersiz bulunduğu sonucuna varılmıştır.Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun açıklanan bu nedenle kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına, istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar ve reddedilen istinaf itirazları nedeniyle taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış haklar ile harcın da kamu düzeninden olduğu gözetilerek ve davacı …’ın kendi yaralanması nedeniyle 35.000,00-TL, kızının ölümü nedeniyle 60.000,00-TL ve davacı … için de 40.000,00-TL olmak üzere toplam 135.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2020 tarih ve 2015/1237 Esas 2020/921 Karar sayılı kararına karşı davalı … Tic. Ltd Şti vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ise yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen edilen nedenlerle KABULÜNE, a-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacılara iadesine, b-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … Tic. Ltd Şti’ den alınması gereken 3.722,89-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 500,00-TL harcın düşümü ile bakiye 3.222,89-TL harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,c-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,d-)İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2-)İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2020 tarih ve 2015/1237 Esas – 2020/921 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, a-)Maddi tazminat talebi yönünden davanın tüm davalılar yönünden feragat nedeniyle REDDİNE, b-)Davacı …’ın kızı …’ın vefatı nedeniyle açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, 60.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Bilgisayar Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, c-)Davacı …’nın kardeşi …’ın vefatı nedeniyle açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, 40.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Otomotiv Bilgisayar Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, d-)Davacı …’ın meydana gelen kaza sonucu maluliyeti nedeniyle açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, 35.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, e-)Alınması gerekli 9.221,85-TL karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 785,57-TL harcın düşümü ile kalan 8.436,28-TLbakiye harcın davalılar … ve … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, f-)Davacılar tarafından yapılan 785,57-TL peşin harç, 27,70-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 813,27-TL harç giderinin … ve … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, g-)Davacılar tarafından harç dışında harcanan 850,40-TL yargılama giderinin manevi tazminat talebi yönünden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 546,68-TL’sinin davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, ğ-)Davalı … San ve Tic Ltd Şti tarafından harcanan 250,00-TL yargılama giderinin manevi tazminat talebi yönünden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 89,28-TL’sinin davacılardan alınarak davalı … San ve Tic Ltd Şti verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, h-)Manevi tazminat talebi yönünden davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 15.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, ı-)Manevi tazminat talebi yönünden davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine, i-)Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden davalı … Tic. Ltd. Şti’nden kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti’ne verilmesine, j-)Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden davalı … Tic. Ltd. Şti’nden kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti’ne verilmesine, k-)Maddi tazminat yönünden taraf vekillerinin beyanları dikkate alınarak yargılama gideri ve avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, l-)Taraflarca yatırılan gider avanslarından arta kalanın ilgilisine İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.24/05/2023