Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/2250 E. 2021/1957 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2250
KARAR NO: 2021/1957
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/04/2021
NUMARASI: 2021/114-Esas 2021/478-Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazası Nedeniyle Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.08.2020 tarihinde saat 22.10 sıralarında müvekkilleri … ile …’nin oğlu, İlayda’nın ise kardeşi olan müteveffa …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motorsiklet ile seyir halinde iken, dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın tam kusurlu olarak sinyal vermeksizin kontrolsüzce sola manevra yapması neticesinde oluşan kazada …’in öldüğünü, kazaya neden olan … plakalı aracın İMM sigortacısının davalı … Sigorta Şirketi olduğunu ve davalının manevi tazminatlardan sorumlu olduğunu beyanla, davacıların acılarının hafifletilmesi amacıyla … ve … için 75.000,00’er TL, … için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın müvekkili şirketçe sigortalanmış olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe limitleri dahlinde sorumlu olacağını, ayrıca şirketin maddi tazminat talepleri bakımından sorumluluğunun ancak ZMMS teminat limitinin tüketildiği hallerde başlayabileceğini, illiyet bağı ve maluliyetin hesaplanması için dosyanın ATK 3 ihtisas dairesine sevkinin gerektiğini, davacı tarafın 170.000,00 TL’lik manevi tazminat talebinin fahiş bir miktar olduğunu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir. Açılmış olan dava üzerine ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde; elde ki davanın ticari dava olmadığı, bu nedenle davaya bakma görevinin genel mahkemelere ait olduğu görüşünden hareketle, -mahkemenin görevsizliğine, -görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, -dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, verilen karara karşı davacılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Mahkemenin görevsizlik kararının hatalı olduğu, görevli mahkemenin sigorta sözleşmelerinin Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiş olması nedeniyle Ticaret Mahkemeleri olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda: Elde ki dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, manevi tazminat taleplerini davalı sigorta şirketi ile kazaya karışan aracın sahibi arasında kurulmuş olan … poliçe nolu Birleşik Kasko Sözleşme Sigorta Poliçesine dayandırmıştır. Söz konusu poliçenin 10. sayfasında “Artan Mali Sorumluluk Manevi Tazminat Klozu (Artan Mali Sorumluluk)” başlığı altında manevi tazminat teminatı şu şekilde belirlenmiştir: “Artan Mali Sorumluluk Manevi Tazminat Klozu Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın 3. maddesi çerçevesinde manevi tazminata ilişkin talepler teminata dahil edilmiştir.” Yukarıdaki ifadede edilen 3.madde ise şu şekildedir: “Manevi tazminat talepleri, ek sözleşme ile teminat kapsamı içine alınabilir. Bu taleplerin, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) dışında kalması nedeni ile, bu teminat, bahsi geçen zorunlu sigortanın varlığına bağlı olmaksızın, bu sigorta limitlerinin içinde hüküm ifade eder.” Buradan da açıkça anlaşılacağı üzere davacının manevi tazminat taleplerinin dayanağı davalı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı arasındaki … poliçe nolu poliçedeki bu teminattır. Artan Mali Sorumluluk kapsamına alınan bu teminat Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında değildir, İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası kapsamındadır. Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar mutlak ticari davalardır. Fakat aynı madde itibariyle TTK’da düzenlenmemiş bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olması gerekmektedir. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Yukarıda ki açıklamalar göz önüne alındığında, her ne kadar dairemizin olayın özelliklerine göre başka kararları bulunsa da, somut uyuşmazlıkta davanın kazaya neden olan aracın ihtiyari mali sorumluluk sigortasına karşı açıldığı, ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesinin 6102 sayılı Türk ticaret Kanunun da düzenlendiği, davanın ticari dava niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin de Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu (bkz Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 10/11/2015 tarihli 2015/15485 esas, 2015/13769 karar sayılı ilamı) gözetilmeden yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur. Hal böyle olunca da davacılar vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a/3.maddesi hükmü gereğince kaldırılmasına ilişkin aşağıda ki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca, 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile başlıkta yazılı, istinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/3.maddesi gereğince kaldırılmasına, 2-Dosyanın, yukarıda belirtilen hususlar gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf yasa yoluna başvuru sırasında alınan nispi istinaf karar ve ilam harcının isteği halinde davacı tarafa iadesine, 4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerlerinde bırakılmasına,HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 09/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.