Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2133
KARAR NO: 2022/163
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2021
NUMARASI: 2019/74 E. – 2021/578 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili asıl dava da dava dilekçesinde özetle; 20/04/2016 tarihinde Eskişehir yakınlarında meydana gelen trafik kazasında, davalılardan sigorta şirketine trafik sigortalı … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olarak yaya konumunda bulunan müvekkiline çarpması sonucunda müvekkili davacının yaralandığını belirterek, HMK’nın 107.maddesi uyarınca fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla meslekte kazanç kaybı için 100,00 TL, bakıcı masrafı için 100,00 TL olmak üzere 200,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 40,000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Yapılan başvuru üzerine davacıya eft yoluyla 16.635,08 TL ve 4.158,76 TL ödeme yapıldığını, bu nedenle bu tutarın mahsup edilmesi gerektiğini, aynı zamanda bu davanın açılmasında kendilerine atfedilecek herhangi bir kusur olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK’nın 16.maddesi uyarınca Eskişehir mahkemelerinin yetkili olduğunu, zira davacı tarafça İstanbul mahkemelerinde açılan bu davada davalının savunma hakkının kısıtlanmasının amaçlandığını belirterek, dosyanın yetkili Eskişehir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir. Davalı … davaya cevap vermemiştir. Birleşen İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/595 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/04/2016 tarihinde Eskişehir Odunpazarı yakınlarında meydana gelen trafik kazasında ZMM Sigorta Poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün, yaya konumundaki müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilinin ağır yaralandığını ve sürekli olarak sakat kaldığını, müvekkilinin maruz kaldığı bedensel ve manevi zararlarının tazmini için İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/74 esas sayılı dosyasının ikame edildiğini, bu dosyadan tanzim olunan 10/02/2020 tarihli kusur raporu ile … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin trafik kazası sebebiyle yaralanmasına bağlı olarak ilk müdahalesinin Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde gerçekleştirildiğini, ancak omzunda parçalı kırık olması sebebiyle ameliyat ve tedavisinin yapılması için Eskişehir … Hastanesi’ne sevk edilerek tedavi ve ameliyatının burada gerçekleştirildiğini, müvekkilinin Eskişehir … Hastanesi’nde gerçekleştirilen büyük kemik parçalı kırık ameliyatına ilişkin cerrahi operasyon ücretinin, ameliyat sonrasında hastanede yattığı süre boyunca kaldığı tek kişilik oda ve refakatçi oda ücretleri gibi tedavi ve sağlık hizmet ücretlerinin hastane tarafından müvekkiline faturalandırıldığını, SGK’nın trafik kazasından kaynaklanan tedavi ve iyileşme giderlerinden sorumluluğu SUT hükümleri ile düzenlenen özel faturalandırma esasları ve ödeme limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin tedavi ve iyileşme giderlerinin SGK’nın sorumluluğunda olmayan ve dolayısıyla ödenmeyen bakiye meblağı için Eskişehir … Hastanesi tarafından müvekkiline 6.558,51-TL fark faturası çıkarıldığını, bu bedelin müvekkili tarafından ve kendi cebinden ödendiğini, müvekkilinin kusuru olmaksızın maruz kaldığı kaza dolayısıyla sürekli olarak malul kaldığı gibi, bir de tedavi ve iyileşme amacıyla masraf yaparak maddi anlamda zarara uğradığını belirterek, müvekkilinin 20/04/2016 tarihli kaza nedeniyle meydana gelen tedavi ve iyileşme giderlerine ilişkin 6.558,51-TL maddi tazminatın ZMSS poliçesi sağlık gideri teminatı kapsamında davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 26/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; 6111 sayılı kanunla değişen mevzuat gereği, tedavi giderine ilişkin primlerin SGK’ya aktarıldığını, sigorta şirketi nezdinde artık tedavi gideri kalemi şeklinde bir teminat kalmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir. Açılmış olan asıl ve birleşen davaya ilişkin ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Asıl davanın kısmen kabulüne, -73.635,86 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı … Sigorta şirketi açısından dava tarihi olan 05/09/2017 tarihinden, davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi olan 20/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin ayrı ayrı reddine, -10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, Birleşen İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/595 sayılı davanın kabulüne, -6.558,51 TL’nin davalı … Sigorta şirketinden dava tarihi olan 28/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karara karşı asıl ve birleşen davada davalı … Sigorta Şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf sebepleri; 20.04.2016 tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin maluliyet tespiti yapılırken esas alınması gereken yönetmeliğin Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik olduğunu, ilk derece mahkemesince hatalı olarak Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemler Yönetmeliğine göre hazırlanan raporun hükme esas alındığını, TRH 2010 hayat tablosu ve 1,8 teknik faiz oranına göre yapılan hesaplamanın esas alınması gerekirken PMF 1931 yaşam tablosu progressif rant yöntemine göre yapılan hesaplamanın hükme esas alınmasının da hatalı olduğu, yerel mahkemece hükmedilen tedavi giderinin de müvekkili şirket tarafından düzenlenen poliçe teminatında olmadığı, bu nedenle tedavi giderleri ile ilgili kabul kararının hatalı olduğu, güncel veriler kullanılarak hesaplanan işleyecek dönem zararına ayrıca faiz işletilmesinin hakkaniyete aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Eldeki asıl dava; trafik kazası nedeniyle (maluliyet ve bakıcı gideri olmak üzere) maddi ve manevi tazminat, birleşen dava ise; tedavi gideri istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden; 20/04/2016 tarihinde davalı …’ye ait davalı sigorta şirketine trafik sigortalı … plakalı aracın davalı …’nin sevk ve yönetiminde seyir halinde iken yaya konumunda bulunan davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığı, davacının yaralanmasına bağlı olarak maddi ve manevi tazminat istemiyle asıl davayı, tedavi gideri istemiyle de birleşen davayı açtığı anlaşılmıştır. Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesiyle birlikte istinaf nedenleri göz önüne alınarak incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; İlk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı, yapılan yargılama ile esas hakkındaki kararda kamu düzenine aykırılık teşkil eden ve resen incelenmesi gereken bir husus bulunmadığı, oluşa ve dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime elverişli, meydana gelen kazada kaza taraflarının kusur tespitine ilişkin raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, maluliyete ilişkin raporun Özürlülük Yönetmeliğine göre düzenlendiği, her ne kadar davacının zararının belirlenmesinde Yargıtay tarafından kabul edildiği üzere TRH 2010 Yaşam Tablosunun uygulanması gerekmekte ise de; kaza tarihinde davacının 40 yaşında olduğu gözetildiğinde, TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre bakiye yaşam süresinin 35 yıl, PMF1931 Yaşam Tablosuna göre ise 30 yıl olduğu belirgin olduğundan, PMF1931 Yaşam Tablosuna uygun düşen uygulamanın; TRH 2010 yaşam tablosuna göre yapılacak hesaplamada 1.8 teknik faiz uygulanmasının Yargıtay uygulamalarına göre mümkün olmaması da göz önüne alındığında istinaf edenin lehine olduğu, bu sebeple daha aleyhine olacak bir uygulamayı talep etmesinde hukuki yararının bulunmadığı, birleşen dosyada hüküm altına alınan tedavi giderinin davalı tarafından düzenlenen poliçe teminatında olduğu (sağlık gideri kapsamında) sonucuna varılmakla, asıl ve birleşen davada davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)Usul ve yasaya uygun olan İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2021 tarih ve 2019/74 E. – 2021/578 K. sayılı kararına yönelik asıl ve birleşen davada davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-)İstinaf eden davalıdan alınması gereken 5.478,08-TL harçtan peşin yatırılan 1.653,00-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 3.825,08-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, HMK’nun 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nun 362/1-a madde gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.10/02/2022