Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/209 E. 2021/473 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/209
KARAR NO : 2021/473
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/07/2020
NUMARASI: 2018/27 E. – 2020/237 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların maliki, sürücüsü ve ZMM sigortacısı bulunduğu … plaka sayılı aracın neden olduğu 02/01/2016 günlü trafik kazasında vekil edeninin yaralandığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla vekil edeninin uğradığı bedensel zararlara karşılık olarak 1.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 20.000,00-TL manevi tazminatın da sigorta şirketi dışında kalan davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı … vekili ile davalı … Yılmaz vekili ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde özetle, aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesini istemiş ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep etmişlerdir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ” …davacı vekili usulüne uygun tebligata rağmen duruşmaya mazeretsiz olarak katılmadığı ve davalı … vekili de davayı takip etmeyeceğini beyan ettiğinden 02/05/2018 tarihli duruşmada dosyanın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesi uyarınca üç aylık süre içerisinde taraflardan birisince yenilenmesine dek işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin üç aylık süre içerisinde sunduğu yenileme dilekçesi ile dosya işleme konularak taraflara duruşma gün ve saatini bildirir tebligat gönderilmiş ve yargılamaya devam edilmiştir. Davacı vekili 08/07/2020 tarihli duruşmaya mazeret bildirmeksizin katılmamış ve davalı … vekili davayı takip etmeyeceğini beyan etmiş olup Türk Ticaret Kanunu’nun 4/2 maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabi olduğu ve ikinci kez işlemsiz bırakılamayacağı anlaşılmakla Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 320. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, ve davalılardan …’e yargılama sırasında vekille temsil edildiği açıklanmak suretiyle lehine 3.400,00-TL vekalet ücreti takdir edilmiştir. Davalılardan …A.Ş vekilinin yapmış olduğu başvuru üzerine mahkemece verilen 18/12/2020 günlü ek kararla; davalı … A.Ş yararına da 3.400,00-TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.Mahkemece verilen 08/07/2020 günlü karar ile 18/12/2020 günlü ek karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; her iki davalı yararına tek vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, ek kararla davalı … yararına ayrıca vekalet ücreti takdir edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle 08/07/2020 günlü karar ile 18/12/2020 günlü ek kararın kaldırılarak vekalet ücretine ilişkin yanılgının düzeltilmesi gerektiği hususuna yöneliktir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle HMK’nun 323, 326 ve 331/3 maddesi birlikte değerlendirildiğinde; yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletileceği konusunda herhangi bir duraksama olmadığına ve AAÜT tarifesinin 7. hükmü uyarınca; açılmamış sayılma ile sonuçlanan bir davada, davalı taraf yararına vekalet ücretinin takdir edileceğinin de açık bulunmasına ve ayrıca görülmekte olan davanın hem maddi hem de manevi tazminat istemli olduğu ve manevi tazminat talebinin sigorta şirketine yöneltilmediği gözetildiğinde karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/4 madde hükmü uyarınca; maddi ve manevi tazminat talepli bir davada vekille temsil edilen davalılar yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken asıl karar yerinde davalı … şirketinin de vekille temsil edildiği hususunun maddi hataya dayalı olarak göz ardı edilmesi ve karar tebliğe çıkmadan önce bu durumun davalı … şirketinin başvurusu üzerine tespit edilmesi sonucunda asıl kararda sehven yapılan hatanın HMK’nun 304,305/A ve 306.madde hükümleri uyarınca ek kararla düzeltilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilmediğinden davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazının esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına ve bu karara bağlı olarak verilen 18/12/2020 günlü ek karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacıdan alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı peşin olarak yatırıldığından davacıdan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, HMK. m.353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.17/03/2021