Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/2086 E. 2022/130 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2086
KARAR NO: 2022/130
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/06/2021
NUMARASI: 2017/750 Esas, 2021/494 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20.03.2011 tarihinde davalı …’in sürücüsü ve işleteni olduğu, davalı … şirketine trafik sigortalı aracın müvekkilinin yolcu olarak bulunuduğu aracın şeridine tecavüz ederek çarptığını, çarpmanın etkisi ile müvekkilinin araçtan fırladığını ve yaralandığını, yüzünün çeşitli bölümlerinde, burnunda ve dudağında yırtılma meydana geldiğini, uzun süre tedavi görmek zorunda kalan davacının halen tedavisinin sürdüğünü, kaza raporuna göre davalı araç sürücüsünün 7/8 oranında kusurlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik (HMK madde 107 gereğince) 10.000,00-TL maddi (27.08.2018 tarihli dilekçede 2.000,00-TL si tedavi giderleri, 8.000,00 TL ‘sinin yoksun kalınan kazanç olarak belirlendiği) ve 40.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazada davacının bir toplu taşıma aracında (minibüs) içinde yolcu konumunda iken sürücü yanında ön koltukta oturduğu ve emniyet kemeri kullanmaması neticesinde kendi yaralanmasında kusurunun bulunduğunu, ayrıca davacının araçtan fırladığına dair trafik kazası tespit tutanağında tespit olmadığını, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun ancak sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti olan 200.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, 6111 sayılı kanun gereği trafik kazaları sebebi ile meydana gelen tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ”…kazanın meydana gelmesinde davalı …’in %80 oranında, dava dışı sürücü …’in %10 oranında ve minibüste yolcu olarak bulunan ve emniyet kemeri takılı olmayan davacı …’nın %10 oranında kusurlu olduğu, davacının kaza sebebiyle sürekli maluliyetinin olmadığı, geçici iş göremezlik süresinin 1 aya kadar uzayabileceği, yüz sınırları dahilindeki izlerin sabit iz niteliğinde olduğu, maluliyetin tespitinde kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğin dikkate alınması gerektiğinden Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esaslarına göre alınmış raporun hükme esas alındığı, dosyada diğer yönetmelikler uyarınca alınmış maluliyet raporlarına itibar edilmediği, davacı vekili her ne kadar müvekkilinin dublaj sanatçısı olduğunu ileri sürmüş ise de davacının aylık kazancının tespitine ilişkin bir sonuca ulaşılamadığı, mahkememizce alınan maluliyet raporu ile davacının geçici iş göremezlik zararı 513,20 TL, tedavi gideri ise 630,00-TL olmak üzere toplam 1.143,20 TL maddi zararı olduğunun tespit edildiği, davacının maluliyetine ve zararının tespitine yönelik alınan raporların mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte görülerek hükme esas alındığı, somut olayda tarafların sosyo-ekonomik durumları, kusur durumları, davacı …’nın sürekli maluliyeti olmasa da kaza dolayısıyla yüzünde sabit iz meydana geldiği dikkate alınarak 1.000,00- TL manevi tazminat tutarının hak ve nesafet kurallarına uygun olduğu kanısına varıldığı”, gerekçesiyle;Davanın KISMEN KABULÜNE, 1-) 513,20- TL kazanç kaybı ve 630,00- TL tedavi gideri olmak üzere toplam 1.143,20 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-) 1.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, davalı … şirketine yönelik talebin ve fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: davacı vekili; manevi tazminatın çok düşük olduğunu, kazanç kaybı için belge şartı aranmasının doğru olmadığını, sektör itibariyle kayıt dışı çalışan müvekkilinin emsal ücretinin TV, radyo yapım şirketlerinin eser başına ödediği bedel sorularak tespit edilmesi gerektiğini, davacının geçirdiği estetik ameliyat ücretlerinin SGK tarafından karşılanmadığını, bu bedellerin hastaneler tarafından kayıt dışı olarak alındığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle kazanç kaybı tazminatı, tedavi gideri ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dosyada mübrez ATK 3. İhtisas Kululu tarafından düzenlenen 05.02.2016 tarihki ve ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 26.02.2021 tarihli raporlarda, davacının yaralanmasının maluliyete neden olmadığı, iyileşme süresinin 1 ay olduğu, yüz sınırları dahilindeki izlerin sabit iz niteliğinde olduğu belirtilmekle, iş bu raporların kaza tarihinde geçerli yönetmelik hükümlerine göre hazırlanmış, taraf ve yargı denetimine açık ve somut olayın özeliklerine uygun olmasına; her ne kadar davacı dublaj sanatçısı olduğunu ileri sürmüş ise de, dosya kapsamında davacının gelir ve eğitim durumunu belgelendiremediği ve yerel mahkemece yapılan araştırmalarda da davacının gelirine ilişkin bir bilgiye ulaşılamadığından, hükme esas alınan 23.12.2019 tarihli aktüerya hesabında davacı için 1 aylık geçici iş göremezlik zararının asgari ücret nazara alınarak hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmamasına; yargılama sırasında yürürlüğe giren 6111 sayılı yasaya göre belgeli (faturalı) tedavi giderlerinden dava dışı SGK sorumlu olmakla, davacının … Hastanesi’nde geçirmiş olduğu 25.05.2011 tarihli estetik ameliyata ilişkin fark bedeli olarak düzenlenen fatura bedelinden davalıların sorumlu olmamasına; aktüerya raporunda davacının belgelendiremediği ancak yol, bakım, pansuman gideri gibi tedavi giderine ilişkin olarak belirlenen 700,00-TL ‘nin (%10 müterafik kusur tenzili sonrası 630,00-TL) kadri maruf olmasına ve yerel mahkemece tedavi gideri olarak bu rakama hükmedilmesinde de herhangi bir hata bulunmamasına göre; davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Somut olayda, kaza tarihi, kusur durumu, kazanın meydana geliş biçimi, davacının yaralanmasının niteliği (yüzde sabit iz), somut olayın özellikleri ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları hep birlikte nazara alındığında; manevi tazminatın amacının, zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmak, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmek, bir teselli, bir savunma ve ruhu tatmin etmek olduğu, Hakimin manevi tazminat miktarını tarafların kusur oranlarına, sosyal ve ekonomik durumlarına ve adalete uygun olarak takdir etmesi gerektiği, takdir edilecek miktarın, manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da göz önünde tutularak, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği gibi davacı taraf lehine anılan ilkeler de dikkate alınarak manevi tazminatın takdir edilmesi gerekirken mahkemece somut olaya uygun düşmeyecek şekilde manevi tazminatın bir miktar az takdir edildiği, ancak bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’ nın 353/(1)-b.2 maddesi gereğince mahkemece verilen karar düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-)İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29.06.2021 tarih ve 2017/750 Esas, 2021/494 Karar sayılı kararına karşı, davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE; a-)Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar ve ilam harcının istek halinde kendisine iadesine, b-)İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerlerinde bırakılmasına, c-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 2-)İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29.06.2021 tarih ve 2017/750 Esas, 2021/494 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca, KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE; a-)Davanın KISMEN KABULÜNE, b-)513,20 -TL kazanç kaybı ve 630,00-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 1.143,20-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, c-)10.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, davalı … şirketine yönelik talebin ve fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-)Maddi tazminat için alınması gereken karar harcı 78,09-TL ‘nin davacı tarafça peşin harç olarak yatırılan 118,80-TL’den mahsubu ile bakiye 40,71-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, 4-)Davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 78,09- TL ve başvuru harcı olarak yatırılan 21,15-TL olmak üzere toplam 99,24 -TL nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 5-)Manevi tazminat için alınması gereken 683,10-TL harcın davalı …’den tahsili ile hazineye irad kaydına, 6-)Davacılar tarafından yapılan 595,00- TL tebligat ve müzekkere, 1.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.295,00- TL yargılama giderinin kabul red oranları gözetilerek 504,90-TL’sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, 7-)Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 8-)Maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.143,20 -TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 9-)Maddi tazminat yönünden davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.13.m deki esaslara göre belirlenen 1.143,20-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 10-)Manevi tazminat yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, 11-)Manevi tazminat yönünden davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 12-)Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 07/02/2022