Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/204
KARAR NO: 2023/824
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/11/2020
NUMARASI: 2017/489 Esas – 2020/723 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/05/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/01/2017 tarihinde, davalıların sürücüsü, işleteni ve ZMM sigortacısı olduğu … plakalı aracın müvekkiline çarpması ile gerçekleşen kazada müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000- TL maddi tazminatın tüm davalılardan ve 30.000 TL manevi tazminatın ise araç sürücüsü ve işleteni olan davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 02.03.2020 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 262.303,48 -TL olarak ıslah etmiştir. Davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”… davalı sürücünün Karayolları Trafik Kanunu 52/a. maddesinde sayılan kavşaklara yaklaşırken hızını azaltma zorunluluğuna aykırı hareket etmekle asli ve % 60 oranında, davacı yayanın ise yolun karşısına geçmesi esnasında yaklaşan aracın hızını dikkate alarak tedbirli hareket etmesi gerekirken tedbirsizce kaplamaya girmekle tali ve % 40 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacının kaza nedeniyle % 73 oranında malul olduğunun ve iyileşmesinin 9 ay kadar süreceğinin Adli Tıp Kurumunca yapılan muayenesi sonucunda mütaala olunduğu, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve yasal asgari ücret haddi dikkate alındığında, aktif ve pasif yaşam evresi, iyileşmesi için geçireceği geçici iş görmezliğine ilişkin dönem ve ayrıca maluliyet oranı ile kazadaki kusur durumu göz önünde bulundurularak nihai ve gerçek maddi zararının 262.303,48 TL olduğunun hesap edildiği, aldırılan maluliyet raporunun ve kusur ile hesap raporlarının dosya kapsamı ve bilimsel veriler ile uyumlu olduğu, denetime elverişli olduğu anlaşılmakla hükme esas alındığı, olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumlar gibi her olaya ilişkin özel haller dikkate alınarak manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerektiği ” gerekçesiyle, 1-Davacının MADDİ TAZMİNAT davasının KABULÜNE, 1.000 TL nın davalılar… ve … Tic. Ltd Şti nden 19/01/2017 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 261.303,48 TL nın ıslah tarihi olan 02/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 2-Davacının MANEVİ TAZMİNAT davasının KISMEN KABULÜNE, 20.000 TL nın 19/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar… ve … Tic. Ltd Şti nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş; davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri: davalı sigorta şirketi vekili; maluliyet raporunun Özürlülük Ölçütü ve Özürlülülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında yönetmeliği ilga eden Erişkinler Hakkında Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanmadığını, dosyada davacının maluliyet oranını %73 ve %25 olarak değerlendiren iki rapor olduğunu, çelişki giderilmeden karar verildiğini, davacıya SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını, kusur hususundaki raporu kabul etmediklerini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1- Somut olayda, kaza tespit tutanağında, yaya …’in taşıt yolu üzerinde trafiği tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunma nedeniyle, sürücü…’nun ise kavşaklara yaklaşırken araç hızını azaltmaması nedeniyle kusurlu olduğu belirtilmiş, yerel mahkemece hükme esas alınan 11.02.2020 tarihli bir aktüer ve 1 makine mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan raporda ise, kavşakta geçiş önceliği olan davacı yayanın aracın uzaklığını dikkate almadan tedbirsizce kaplamaya girmesi nedeniyle %40 tali kusurlu, kavşağa yaklaşırken araç hızını azlatmayan davalı sürücünün %60 asli kusurlu olduğu açıklanmıştır. Uyap üzerinden yapılan sorgulamada somut olaya konu ceza yargılaması sonucunda Bakırköy 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/55 Esas, 2019/21 Karar sayılı kesin kararı ile sanık sürücü …’nun kavşaklara yaklaşırken araç hızını azlatmadığından tali kusurlu, katılan yaya …’in ise görüş mesafesi içindeki yaya geçidini kullanmaması nedeniyle asli kusurlu kusurlu olduğu kabul edilerek sanık sürücünün cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür. Davalı sigorta şirketi vekilince eldeki davada alınan 11.02.2020 tarihli rapordaki kusur tespitine itiraz edilmiş olup, yerel mahkemece 11.02.2020 tarihli rapordaki kusur tespiti ve buna göre hazırlanan tazminat hesabı hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Bu halde, kaza tespit tutanağındaki anlatım ve ceza dosyasında hükme dayanak yapıldığı anlaşılan kusur durumu ile eldeki dosyada alınıp itiraza uğrayan bilirkişi raporundaki kusur tespiti arasında çelişki meydana gelmiş olup, yerel mahkemece iş bu çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yerel mahkemece yapılacak iş, ceza dosyası bulunduğu yerden getirtilerek, İTÜ’de yada Karayolları Genel Müdürülüğü’nde görevli trafik (kusur) konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden, kaza tespit tutanağı, krokisi, ceza dosyası ve 11.02.2020 tarihli rapor irdelenmek suretiyle tarafların kusur durumlarının belirlenmesi için açıklayıcı, ayrıntılı, taraf ve yargı denetimine açık rapor aldırılması, tarafların iddia ve savunmaları, itirazları göz önüne alınarak, işin esası ile ilgili deliller toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesinden ibaret olmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. (Bknz. Yargıtay 17. HD’nin 2016/14680 Esas, 2019/2383 Karar sayılı ilamı) 2-Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’ine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’ine, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’ine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmesi gerekir. ( Bknz. Yargıtay 4. HD’nin 2021/13167 Esas, 2022/7612 Karar) Somut olayda, yerel mahkemece alınan ve ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 08.03.2019 raporda davacının maluliyetinin Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirilmesi sonucunda %73 engel oranı olduğu tespit edilmiş, iş bu rapora karara esas alınarak yapılan hesaba göre ıslah doğrultusunda talebin kabulüne karar verilmiştir. Ancak , iş bu rapora davalı sigorta şirketi vekilince itiraz edilmiş olup, yerel mahkemece bilirkişi raporu yeterli görülerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Kaza tarihi olan 19.01.2017 tarihi itibari ile yürürlükte olan ” Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri esas alınması gerekirken kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmeliğe göre düzenlenen raporun karara dayanak yapılması doğru olmamıştır. O halde, yerel mahkemece yapılması gereken işi Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalından “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre usulüne uygun, denetime ve karar vermeye elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla yeni bir rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre, istinaf eden davalı sigorta şirketi lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmesinden ibaret olmalıdır.3- Diğer yandan, somut olayda davacı iddiası ve sosyal ekonomik durum araştırmasına göre davacı Cerrahpaşa Hastanesi’nde temizlik işçisi olup, sigortalı olarak çalışmakta iken meydana gelen kazada yaralanmıştır. Mahkemece SGK’ya müzekkere yazılararak davacıya somut olaya konu kaza nedeniyle herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmamıştır. Bu durumda mahkemece, Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılarak davacıya çalışamadığı günler için bir ödeme yapılıp yapılmadığı yada iş kazası kolundan rücuya tabi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı sorulup sonucuna göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe Uyarınca, 1/Davalı sigorta şirketi vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı sigorta şirketi tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine İADESİNE,4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı sigorta şirketi tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 11/05/2023