Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/2005 E. 2023/1308 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2005
KARAR NO: 2023/1308
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2021
NUMARASI: 2018/442 Esas – 2021/684 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/07/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 06/07/2017 tarihinde … sevk ve yönetimindeki dava dışı … adına kayıtlı, … Sigorta A.Ş tarafından ZMMS poliçesi sigortalı … plaka sayılı araçla seyir halinde iken … plakalı … sevk ve yönetimindeki …’e ait … Sigorta A.Ş tarafından ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı çekici ve buna bağlı bulunan … plaka sayılı römork ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında … plaka sayılı araç içinde yolcu olarak bulunan davacıların murisi …’ın vefat ettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını, büyük üzüntü duyduklarını belirterek, fazlaya dair talep ve dava hakları ile HMK’nın 107.maddesi uyarınca talep artırım hakları saklı kalmak kaydı ile her iki davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri ve tüm davalıların kusurları oranında sorumlu olmaları kaydı ile şimdilik davacı … için 500,00-TL, davacı … için 450,00-TL ve davacı … için 50,00-TL olmak üzere toplam 1.000 TL kaza nedeniyle uğranılan destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketleri için başvuru tarihinden, diğer davalılar için ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile baba … için 50.000,00-TL, anne … için 50.000,00-TL ve kardeş … için 30.000,00-TL olmak üzere toplamda 130.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davacı vekili 27/05/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile; davacı … için istenen destekten yoksun kalma tazminatını 500,00-TL’den 191.435,25-TL’ye, davacı … için istenen destekten yoksun kalma tazminatını 450,00-TL’den 151.565,83-TL’ye arttırarak, harcı tamamlamıştır. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; görev ve yetki yönünden davaya itirazları bulunduğunu, meydana gelen trafik kasında … plakalı araç sürücüsü müteveffa …’ın asli ve tam kusurlu olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; görev ve yetki yönünden davaya itirazları bulunduğunu, meydana gelen trafik kasında müvekkilinin tali kusurlu olduğunu, diğer sürücü …’ın asli kusurlu olduğunu, müteveffanın emniyet kemeri takmaması kusuru bulunduğunu” belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. (yeni adı … S,igorta A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazanın ardından müteveffanın desteğinden yoksun kaldıkları iddiasıyla müteveffanın anne ve babası tarafından müvekkili şirkete başvuruda bulunulduğunu, bu başvuru üzerine müvekkili şirketçe aktüer raporu alınarak, rapor doğrultusunda; 15.12.2017 tarihinde davacılardan … için 19.614,00-TL ve davacılardan … için 16.674,00-TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin meydana gelen zararlardan sigorta poliçesi kapsamında ve sigortalının kusuru oranında sorumlu olup, anılan kaza dolayısıyla üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirdiğini, müteveffanın kardeşi …’ın abisinin desteğinden yoksun kaldığı iddiasıyla tazminat taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, anne ve babası hayatta olan davacının, kardeşinin desteğine ihtiyacı olduğunun kabulü mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş.vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kaza nedeniyle poliçe kapsamında oluşan tüm sorumluluğunun tamamen yerine getirildiğini, davacı tarafından müvekkili şirketçe yaptırılmış bulunan aktüerya hesabına hiçbir somut maddi ve gerekçeli bir itirazı olmamasına rağmen huzurdaki dava ikame edilmiş olmakla müvekkili şirketin dava açılmasına hiçbir şekilde sebebiyet vermediğini, bu nedenle faiz, masraf ve vekalet ücreti yönünden davanın reddi gerektiğini, manevi tazminat talepleri teminat dışı olduğunu, müvekkili sigorta şirketince poliçe limiti olan 15.11.2017 tarihinde 60.924,00 TL ödemenin başvuru sahibine yaptığını belirterek, açılan haksız, maddi ve hukuki gerekçeleri mesnetsiz bulunan davanın tamamen reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; 1-Davanın maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, Davacı … yönünden; 149.827,96-TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalı …, … ve … Sigorta yönünden 41.607,29-TL ile sınırlı kalmak kaydı ile) davalı … ve … yönünden kaza tarihi olan 06.07.2017 tarihinden davalı … Sigorta yönünden 15.11.2017 davalı … Sigorta yönünden 15.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; Davacı … yönünden; 119.248,04-TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalı …, … ve … Sigorta yönünden 32.317,79-TL ile sınırlı kalmak kaydı ile) davalı … ve … yönünden kaza tarihi olan 06.07.2017 tarihinden davalı … Sigorta yönünden 15.11.2017 davalı … Sigorta yönünden 15.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; Davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, 2- Davanın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, Davacı … yönünden; 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’den müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine;Davacı … yönünden; 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’den müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; Davacı … yönünden 7.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’den müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Maddi tazminat yönünden; a) Karar tarihi itibari ile alınması gereken 18.380,58-TL harçtan, peşin alınan 1.616,44-TL harç mahsup edilerek kalan 16.764,14-TL’nin (davalı …, … ve … Sigorta yönünden 2.921,98-TL ile sınırlı kalmak kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, b) Kabul-red oranına göre davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 27.285,32-TL vekalet ücretinin (davalı …, … ve … Sigorta yönünden 4.755,83-TL ile sınırlı kalmak kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, c) Kabul-red oranına göre davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.410,26-TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılar tarafına verilmesine, 4-Manevi tazminat yönünden; a) Karar tarihi itibari ile alınması gereken 1.844,37-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, b) Kabul-red oranına göre davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılar Osman ve Mustafa’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, c) Kabul-red oranına göre davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL(davacının vekalet ücretini geçemeyeceğinden) vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılardan … ve … tarafına verilmesine, 5-Davacı tarafça yatırılan 447,44-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı, 1.169,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.652,34-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 6-Davacılar tarafından yapılan 3.752,50-TL yargılama giderinin (318,00-TL ATK faturası ve 3.434,50-TL yargılama gideri toplamı) kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 2.943,70-TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacı tarafa verilmesine; arda kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, verilen karar tüm davalıların vekilleri tarafından istinaf edilmiştir. Davalı … vekilinin istinaf sebepleri; davaya konu kazada, davacıların murisi müteveffa …’ın, olay günü davaya karışan … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu, kendisinin, …’ye ait … tarafından kullanılan sonra Ankara’da yine yolda yolcu olarak binen diğer bir şahıs olan …’ın sürücüsü olduğu araçta, bu kişinin sürücülüğüne rıza göstererek, yolculuk yaptığı sırada bu kazanın meydana geldiği, yargılama sırasında kusur yönünden alınan bilirkişi raporlarında … plakalı araç sürücüsü …’ın %75 oranında kusurlu olduğu bildirilmiş ise de, …’ın bu olayda asli ve tam kusurlu olduğu, bu kusur oranı dikkate alınarak yapılan maddi tazminat hesaplamalarının hatalı olduğu, fahiş hesaplamalar yapıldığı, yasaların hükmettiği lehe indirim sebeplerinin yeterince gözetilip müvekkili yönünden uygulanmadığı, müteveffa müris …’ın seyahat ettiği … araç, ticari bir araç olmadığı gibi murisin bu araca bedel ödeyerek yolculuk ettiğini ispat eden bir delil de bulunmamasına rağmen hatır taşıması indirimi yapılmamasının hatalı olduğu, ilk derece mahkemesince red ve kabul oranları dikkate alındığında gerek red ve kabul edilen maddi tazminat miktarları ve gerekse manevi tazminat miktarları dikkate alındığında davalı taraf lehine hükmedilen masraf ve ücreti vekâlet miktarlarının hatalı hesaplandığı, maddi tazminat taleplerinde red ve kabul oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesininim 13. ve 10.maddesi hükümlerine uygun ücret ve HMK hükümlerine göre masraf alacaklarının hatalı hesaplanarak eksik takdir edildiği hususlarına ilişkindir. Davalı … (… Sigorta) Sigorta A.Ş vekilinin istinaf sebepleri; Davacılardan … ve …’ın yaptığı başvuru üzerine müvekkili şirket tarafından kendilerine ödeme yapıldığı, davacıların ödemenin yetersiz olduğu yönünde ikinci bir başvuru yapmaksızın huzurdaki davayı ikame ettikleri, mahkemece huzurdaki davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, müvekkili şirketin meydana gelen zararlardan sigorta poliçesi kapsamında ve sigortalının kusuru oranında sorumlu olup, anılan kaza dolayısıyla üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirdiği, hükme esas alınan hesap raporunda müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin ödeme tarihi itibariyle zararı karşılayıp karşılamadığının tespit edilmesi gerekirken bu hususta müteveffanın çalışma hayatına başlamadığı gerekçesiyle rapor tarihine kadar ödemenin güncellenerek mahsup edilmesinin hatalı olduğu, davacı ile sigortalı araç sürücüsü arasında hatır taşıması mevcut olup bu durumun tazminattan indirim yapılmasını gerektirdiği, yine kaza esnasında müteveffanın emniyet kemerinin takılı olmadığı, dosya kapsamında gündeme gelebilecek tazminattan her halükarda %50’den aşağı olmamak üzere müterafik kusur indiriminin yapılmasını gerekirken yapılmamasının hatalı olduğu, mahkemece dava tarihinden faize hükmedilmesi gerekirken ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, manevi tazminat talepleri ZMSS poliçe teminatı kapsamı dışında olduğundan müvekkili şirketin manevi tazminata ilişkin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, her ne kadar ilk derece mahkemesince müvekkili şirket yönünden talebin reddine karar verilmiş ise de manevi tazminat bakımından hükmedilen harç giderinden müvekkili şirketin diğer davalılarla birlikte sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğu hususlarına ilişkindir. Davalı … vekilinin istinaf sebepleri; davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesine açılmasının hatalı olduğu, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken görevsiz mahkemede sonuçlandırılmasının hatalı olduğu, istinafa konu edilen kararı veren mahkemenin davaya bakmakla yetkili olan mahkeme olmadığı, mahkemeye sunulan 11.01.2021 tarihli kusur raporunda taraflarına yüklenmemesi gereken kusur oranının ortaya çıkartıldığı ve desteğinden yoksun kalınan kişinin kaza anındaki durumu ( ehliyet kemeri takıp takmaması, araç içindeki davranışları vs.), … plakalı şoförün kazaya sebebiyet veren hareketleri yeterince incelenmeyip hakkaniyet yönünden eksik nitelikte olduğu, buna dayalı olarak mahkemeye sunulan 20.05.2021 tarihli Aktüeryta bilirkişi ek raporunda; tazminat miktarı değerlendirilirken değerlemeler normalin çok üstünde olup tazminat miktarının fahiş olduğu, hatır taşıması ile ilgili detaylı araştırma ve inceleme yapılmadığı, faize kaza tarihinden itibaren hükmedilmemesi gerektiği, dava dilekçesinin tebliğ tarihi ile temerrüt oluştuğundan dava dilekçesinin tebliğ tarihinden faize hükmedilmesi gerektiği, somut olayda müvekkili aleyhine verilen karar kanunlara aykırı olduğu, tazminat miktarının müvekkilini maddi olarak zor duruma düşürecek nitelikte olduğu, kazanın oluşumunda müvekkilinin her hangi bir sorumluluğu olmadığından davanın müvekkil açısından husumet yönünden reddi gerekirken kabul kararı verilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf sebepleri; Müvekkili şirketin sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olup poliçe üzerinde Ölüm/Sakatlık halleri için kişi başına teminat limitinin azami 310.000,00-TL ile sınırlandırıldığı, şirket tarafından 15.11.2017 tarihinde 60.924,00 TL ödendiğinden müvekkili sigorta şirketinin bakiye sorumluluğu kalmadığı, davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu, kişinin bakiye ömrünün TRH 2010 Ölüm Tablosu esas alınarak hesaplanıp yaşam olasılıkları hesaplamaya dahil edilerek, %1,8 teknik faiz kullanılması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda kişinin bakiye ömrünün TRH 2010 Ölüm Tablosu esas alınarak hesaplanmış olmasına rağmen, yaşam olasılıklarının hesaplamaya dahil edilmediği ve %10 iskonto faizi kullanılmasının hatalı olduğu, her ne kadar davacı tarafça müteveffanın ücret karşılığı taşındığı beyan edilmiş ve mahkeme bilirkişisi de bu beyan hususunda karar vermiş olsa da dava dosyasına müteveffanın ücret karşılığı taşındığına dair bir evrak sunulmamasına rağmen %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerekirken yapılmamasının isabetsiz olduğu, emniyet kemerinin takılı olmaması kazanın gerçekleşmesinde pay sahibi olmuş olmasa da, müteveffanın ölümünde şüphesiz ki önemli bir pay sahibi olduğu, dosya kapsamında %50’den aşağı olmamak üzere müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiği, manevi tazminat talepleri ZMSS poliçe teminatı kapsamı dışında olduğundan müvekkili şirketin manevi tazminata ilişkin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, her ne kadar ilk derece mahkemesince müvekkili şirket yönünden talebin reddine karar verilmişse de manevi tazminat bakımından hükmedilen harç giderinden müvekkili şirketin diğer davalılarla birlikte sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesinin istinaf başvuru nedenleri ile birlikte incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, hükme dayanak yapılan 11/01/2021 tarihli heyet raporundaki; kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücü …’ın %75 oranında asli, davalı …’nın %25 oranında tali kusurlu olduğuna ilişkin tespitin kesinleşen ceza dosyasındaki kusur durumu ile uyumlu, raporlar arasındaki kusur oranı ile ilgili çelişkiyi giderici, somut olayın özelliklerine, kazanın meydana geliş şeklinde uygun, taraf ve yargı denetimine açık ve yeterli olmasına, maddi tazminatın belirlenmesine ilişkin oluşa ve dosya kapsamına, yerleşik yargısal uygulamalara uygun olarak TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak tanzim edilen raporun hükme esas kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hatır taşımasından bahsedilebilmesi için söz konusu taşımanın bir bedel karşılığında olmaması ve mağdur lehine yapıldığının belirlenmesi gerektiği, somut olayda var olan taşımanın, her hangi bir bedel karşılığında olmadığı ve taşımanın sadece davacı taraf yararına yapıldığı hususu davalılar tarafından usulüne uygun şekilde somut olarak kanıtlanamadığına, iddianın soyut nitelikte kaldığının anlaşılmış bulunmasına göre, mahkemece hatır taşıması indirimi yapılmaksızın karar verilmiş olmasında isabetsizlik tespit edilememesine, araçta yolcu olan müteveffanın emniyet kemeri takıp takmadığı kaza tespit tutanağında ”tespit edilmedi” şeklinde işaretli olduğundan bu hususta müterafik kusur indirimi yapılmamasında hata bulunmamasına; davalı sigorta şirketine başvuru tarihi davalının temerrüde düştüğü tarih olduğundan, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin doğru olmasına, davalı işleten yönünden kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesinde bir hata bulunmamasına, sigorta şirketlerine başvuru yapılmış olmasına, ödemenin yeterli olmaması nedeniyle açılan tazminat davasından önce tekrar sigorta şirketine başvuru şartı bulunmamasına, kaza tarihi, kusur durumu, somut olayın özellikleri, kazanın meydana geliş biçimi ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve paranın alım gücü nazara alındığında davacılar için ayrı ayrı hükmedilen manevi tazminatların fazla olmamasına göre, davalı … vekili ile davalı … vekilinin tüm istinaf itirazlarının, davalı … (…) Sigorta A.Ş ile … Sigorta A.Ş vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki tüm istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir. İlk derece mahkemesince; davalı … (…) Sigorta A.Ş ile … Sigorta A.Ş ile ilgili manevi tazminata hükmedilmemesine rağmen manevi tazminat bakımından hükmedilen harç giderinden sigorta şirketlerinin de diğer davalılarla birlikte sorumlu tutulması hatalı olduğundan, … (…) Sigorta A.Ş ile … Sigorta A.Ş vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının kabulüne, kararın HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince kaldırılmasına, ancak bu husus yargılamayı gerektirmediğinden, yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Başlıkta bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı … ve … vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, davalı … (…) Sigorta A.Ş ile … Sigorta A.Ş vekillerinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, a/İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar … Sigorta ve … Sigorta tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine İADESİNE, b/İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar … ve …’dan alınması gereken 20.224,95-TL harçtan peşin yatırılan 4.654,44-TL harcın düşümü ile kalan 15.570,51‬-TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, c/İstinaf edenler tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerilerinde BIRAKILMASINA, ç/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 2/İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2021 gün ve 2018/442 Esas – 2021/684 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b/2 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, a-Davanın maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, Davacı … yönünden; -149.827,96-TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalı …, … ve … Sigorta yönünden 41.607,29-TL ile sınırlı kalmak kaydı ile) davalı … ve … yönünden kaza tarihi olan 06.07.2017 tarihinden davalı … Sigorta yönünden 15.11.2017 davalı … Sigorta yönünden 15.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; Davacı … yönünden; -119.248,04-TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalı …, … ve … Sigorta yönünden 32.317,79-TL ile sınırlı kalmak kaydı ile) davalı … ve … yönünden kaza tarihi olan 06.07.2017 tarihinden davalı … Sigorta yönünden 15.11.2017 davalı … Sigorta yönünden 15.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; Davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, b-Davanın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, Davacı … yönünden; -10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’den müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; Davacı … yönünden; -10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’den müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; Davacı … yönünden; -7.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’den müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; c-Maddi tazminat yönünden; -Karar tarihi itibari ile alınması gereken 18.380,58-TL harçtan, peşin alınan 1.616,44-TL harç mahsup edilerek kalan 16.764,14-TL’nin (davalı …, … ve … Sigorta yönünden 2.921,98-TL ile sınırlı kalmak kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, -Kabul-red oranına göre davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 27.285,32-TL vekalet ücretinin (davalı …, … ve … Sigorta yönünden 4.755,83-TL ile sınırlı kalmak kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, -Kabul-red oranına göre davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 10.410,26-TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılar tarafına verilmesine, d-Manevi tazminat yönünden; -Karar tarihi itibari ile alınması gereken 1.844,37-TL harcın davalılardan … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, -Kabul/red oranına göre davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, -Kabul/red oranına göre davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL(davacının vekalet ücretini geçemeyeceğinden) vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılardan … ve …’e verilmesine, -Davacı tarafça yatırılan 447,44-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı, 1.169,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.652,34-TL’nin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, e/Davacılar tarafından yapılan 3.752,50-TL yargılama giderinin (318,00-TL ATK faturası ve 3.434,50-TL yargılama gideri toplamı) kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 2.943,70-TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacı tarafa verilmesine; arda kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, f/Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.17/07/2023