Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/2002 E. 2022/884 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2002
KARAR NO: 2022/884
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/06/2021
NUMARASI: 2020/789 Esas – 2021/398 Karar
DAVANIN KONUSU: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu … aleyhine kambiyo senetlerine ilişkin haciz yolu ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlattığı icra takibinde, 3.kişi konumunda bulunan vekil edenine İİK’nun 89.madde uyarınca haciz ihbarnameleri gönderildiğini, ancak gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edilmesi nedeniyle, İstanbul 14. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/1290 Esas sayılı dosyası ile şikayette bulunduklarını, bu davanın henüz sonuçlanmadığını ve vekil edeninin haciz tehdidi altında icra dosyasına 181.000,00-TL ödeme yapmak zorunda kaldığını beyanla, müvekkili davacının takip borçlusuna, dolayısıyla da takip alacaklısına herhangi bir borcu olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini ve dava süresince icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde de tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görülmekte olan davanın, yasal 15 günlük hak düşürücü süresinin geçirilmesinden sonra açıldığını belirterek, davanın usulden reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; İİK’nun 89/3.maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; vekil edeni tarafından İstanbul 14. İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan 2020/1290 Esas sayılı dosyası kapsamında verilen 09/04/2021 gün ve 2021/463 sayılı ilamla; “1-) Şikayetin KABULÜ ile; İstanbul … İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyadan Şikayetçi-3. Kişiye yapılan 1. Haciz İhbarnamesi tebliğ tarihinin 17/12/2020 olarak DÜZELTİLMESİNE, haciz ihbarnamesine yapılan 17/12/2020 tarihli itirazın SÜRESİNDE OLDUĞUNUN TESPTİNE, 2-) 1. Haciz ihbarnamesi tebliğ tarihi düzeltilmekle 2. Ve 3. Haciz ihbarnamelerinin İPTALİNE,” karar verildiği, dolayısıyla söz konusu bu karardan da anlaşılacağı üzere, 1., 2. ve 3. Haciz ihbarnamelerinin aynı gün yani 17/12/2020 tarihinde öğrendiği ve eldeki davanın da 29/12/2020 tarihinde yani yasal 15 günlük süre geçirilmeden açıldığı halde, icra hukuk mahkemesince işbu kararın gözetilmeksizin verilen kararda isabet olmadığı, kaldırılması gerektiğine yöneliktir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; İİK’nun 89.maddesinden kaynaklanan menfi tespit isteğine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davacı tarafça davalı … aleyhine İstanbul 14. İcra hukuk Mahkemesinin 2020/1290 Esas sayılı dosyası ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına konu takip nedeniyle 3.kişi sıfatıyla kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine dayanarak, 1.haciz ihbarnamesinin öğrenilme tarihinin 17/12/2020 olduğu, bu nedenle haciz ihbarnamesine süresi içerisinde itiraz edildiğinin kabulü ile, 2. Ve 3.haciz ihbarnamelerinin iptali istemiyle dava açıldığı, söz konusu bu davanın eldeki davanın yargılaması sırasında sonuçlandığı anlaşılmakta olup, uyap sorgusuna göre istinaf incelemesi yapılmak üzere İstanbul BAM’a gönderildiği yani henüz kararın kesinleşmediği görülmüştür. Hal böyle olunca; ilk derece mahkemesince davacıya İİK’nun 89.maddesi uyarınca tebliğ edilen ihbarnamelerin usulsüz olduğuna ilişkin İstanbul 14. İcra Hukuk Mahkemesinin 09/04/2021 gün ve 2020/1290 E,, 2021/463 sayılı kararının kesinleşmesi beklenilmeden ve daha da önemlisi böyle bir davanın ve bu dava sonucunda tespit edilen hususların kesinleşmesinin eldeki davaya etkisi konusu üzerinde hiç durulmadan (Bknz. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2011/12946 Esas,2012/18021 Karar ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2016/3950 Esas – 2016/6528 Karar sayılı içtihatları) yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verilmiş olması HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamındaki hali oluşturacağından davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenle kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR/ Gerekçe uyarınca; 1-Davacı … vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/06/2021 tarih ve 2020/789 E., 2021/398 K. sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem, araştırma ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan diğer istinaf yargılama giderlerinin ise ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda verilecek hükümde dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK.m. 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/06/2022