Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/199 E. 2021/472 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/199
KARAR NO : 2021/472
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2018
NUMARASI: 2018/522 E. – 2018/939 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların maliki, sürücüsü, … ve … sigortacısı olduğu … plaka sayılı Halk Otobüsünün kaldırımda yürümekte olan …’a çarpması neticesinde meydana gelen 28/09/2012 günlü trafik kazasında vekil edenlerinin eşi ve babası olan desteğin hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda davalı araç sürüsünün tam kusurlu olduğunu ileri sürerek, …’ın ölümüyle desteğinden yoksun kalan davacılar bakımından 10.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan ayrıca davacı eş için 75.000,00-TL ve davacı çocukların her biri için de ayrı ayrı 50.000,00-TL olmak üzere toplam 275.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 15/03/2016 günlü ıslah dilekçesi ile de davacı eş Seher için olan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin istek miktarını 81.852,30-TL’ye, davacı çocuk … için olan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin istek miktarını da 42.430,94-TL’ye çıkarttıklarını açıklamış; daha sonra 11/10/2016 günlü dilekçe ile maddi tazminat bakımından davalı … Sigorta ile sulh olduklarını, maddi tazminata ilişkin tüm taleplerinin karşılandığını, bu nedenle davalılara yönelik maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, manevi tazminat talepleri bakımından da davalı … ile poliçe limiti olan 50.000,00-TL karşılığında anlaşma sağladıklarını ve bu miktarı sigortadan ferileri ile bilikte tahsil ettiklerini, bu nedenle sigorta şirketi yönünden manevi tazminat taleplerinden vazgeçtiklerini, diğer davalılar … ve … yönünden ise ödeme dışında kalan fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerin devam etmekteolduğunu bildirmiştir. Davalı … (…) vekili cevabında özetle; davanın haksız ve yersiz açıldığını, müvekkiline atfedilebilecek kusur bulunmadığını, davacıların maddi tazminat taleplerinin sigorta şirketleri ve SGK kurumu tarafından karşılanacağından talebin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalıların 18 yaşından büyük olduklarını bu nedenle destek ve yardıma muhtaç olmadıklarını, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı … A.Ş vekili cevabında özetle; … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde 25/06/2012-25/06/2013 tarihleri arası … nolu kasko poliçesiyle ihtiyari mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, poliçe teminatının bedeni zararlarda 50.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacının taleplerinin trafik poliçe teminatları dahilinde kalması durumunda müvekkili şirket bakımından herhangi bir sorumluluk bulunmayacağını, davacının SGK’ dan bir ödeme alıp almadığının tespiti gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili ise cevabında özetle; … plakalı aracın 22/06/2012-2013 tarihleri arasında … sayılı trafik poliçesiyle müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, ölüm nedeniyle Zorunlu Mali Mesuliyet’ ten ölen kişi başına azami 225.000,00 TL ile sorumlu olduklarını, davadan önce başvuruda bulunulmuş ise de eksik belgeler nedeniyle incelemeler yapılamadığını, müvekkili sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğunu, 29/06/2016 tarihinde 162,058,00 TL ödediklerini, davanın konusuz kaldığını, vekalet ücretine hükmedilmemesini gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istediklerini açıklamıştır.Davalı … yargılama oturumlarına katılmamış ve davaya karşı cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, taraf beyanları, olayla ilgili olarak Bakırköy 17. Asliye Ceza Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılan ceza yargılamasına ilişkin dava dosyası, bu dosya kapsamında temin edilen kusur bilirkişisi raporu ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; davacıların desteği … ölümüyle sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda, davalı araç sürücüsü …’un tam kusurlu olduğu, davacıların eş … için 81.852,30 TL, çocuk … için 42.430,94 TL, çocuk … için 6.399,90 TL, çocuk … için 1.159,50 TL olmak üzere toplamda 131.842,64 TL destekten yoksunluk tazminatı talep edilebileceği anlaşıldığı, ancak yargılama aşamasında davacılar ile davalılardan … ve … arasında sulh olunduğu, davalı … Sigorta tarafından davalılara 29/06/2016 tarihinde destekten yoksun kalma tazminatı talepleri dahil olmak üzere 162.058,00 TL ödeme yapıldığı, ayrıca davalı … şirketi ile manevi tazminat kapsamında sulh olduklarını, 50.000,00 TL manevi tazminat karşılığında sulh olunduğu, bu nedenle davacıların maddi tazminat talebi yönünden davadan feragat ettiklerinin anlaşıldığı, tarafların sosyal-kültürel ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, kaza nedeniyle davacıların uğradıkları elem ve üzüntüler ile davalı …’ un kusur oranı ve …’ dan alınan manevi tazminat bedeli dikkate alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne , buna karşılık maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği görüşünden hareketle; “1-Davacı tarafın maddi tazminat talebinin vaki feragat nedeniyle REDDİNE,2-Davacıların manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile davacı … için 10.000-TL, davacı … için 7.500-TL, davacı … (…) … için 7.500-TL, davacı … için 7.500-TL, davacı … için 7.500-TL olmak üzere toplam 40.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ile … tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,” karar verilmiştir. Karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; maddi tazminata ilişkin talep feragat nedeniyle reddedildiği halde vekil edeni yararına vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının hatalı olduğu, ayrıca vekil edenine ait aracın davalı … şirketleri nezdinde sigortalı olması nedeniyle vekil edeninin sorumluluğu yoluna gidilemeyeceğinin göz ardı edilmesinin isabetsiz olduğu ve kabule göre de … sigorta şirketi tarafından yapılan manevi tazminata ilişkin ödeme gözetildiğinde vekil edeninin yeniden toplam 40.000,00-TL manevi tazminatla sorumlu tutulmasının doğru bir uygulama olmadığına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle davacıların maddi tazminata ilişkin davadan feragat etmeleri nedeninin yargılama sırasında zarar sorumlularından biri olan sigorta şirketince yapılan ödeme olması ve bu ödemeden diğer zarar sorumlularının yararlanacak bulunması karşısında, maddi tazminata ilişkin olarak verilen ret kararına bağlı olarak davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğinden davalı … vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazları yersizdir.Davalı vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf itirazına gelince;Görülmekte olan davada, dava dilekçesindeki açıklamalara göre, manevi tazminat istemi sadece davalılar … ve … yönletilmiş olduğu, yargılama sırasında aracın ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olduğu belirlenen davalı … A.Ş’nin aynı zamanda aracın kasko sigortacısı bulunduğunu kabul ederek davacı tarafa toplam 50.000,00-TL manevi tazminat ödemesi yaptığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacının uğradığı zarar tek bir olaydan kaynaklanmakta olup, 2918 sayılı KTK’nın 88 ve TBK’nın 162 ve devamı madde hükümlerine göre; sigortacı dahil haksız eylem sorumlularından her biri teselsül hükümleri uyarınca tam tazminatla yükümlüdürler. Kusursuz veya bir miktar kusurlu olan davacı taraf, yasanın verdiği müteselsil talep hakkından açıkça vazgeçmedikçe, kendi kusuru dışında kalan kusur sorumlularının tamamına veya birkaçına ya da sadece birine karşı dava açarak uğradığı zararın tamamının giderilmesini isteyebilir. Bu durumda, kazaya neden olan aracın, davalı … Sigorta A.Ş nezdinde kasko sigortalı olması, görülmekte olan davada manevi tazminat taleplerinin aracın maliki ve sürücüsüne yöneltilmesine engel olmayacağı açıktır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda zararlandırıcı eylemin tarihi, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu, ölümün karşılaşılabilecek en ağır sonuç olması, davacılar ile ölenin yakınlık durumları, paranın alım gücü, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları ile zarar sorumlusu olan sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin, poliçe üst limiti gözetilerek yapılan bir ödeme olması nedeniyle diğer davalıların sadece bu miktar kadar sorumluluktan kurtulacağı, diğer bir anlatımla sigorta şirketi tarafından ödeme ile manevi tazminata ilişkin talebin tamamının karşıladığından bahsedilemeyeceği değerlendirildiğinde, ölümle sonuçlanan taksirli eylem nedeniyle davacılar yararına ayrı ayrı hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanmasına ilişkin kurala uygun bulunmasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf itirazlarının reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı … (…) vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalıdan karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 2.732,40-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinaf yasa yoluna başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 683,00-TL’nin düşümü ile kalan 2.049,40-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine;3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda maddi tazminata ilişkin hüküm bölümü bakımından HMK. m. 361. gereğince, tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık; manevi tazminata ilişkin hüküm bölümü bakımından ise HMK.m.362/1-a hükmü uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.17/03/2021