Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/193 E. 2022/295 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/193
KARAR NO: 2022/295
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2020
NUMARASI: 2015/247 Esas 2020/760 Karar
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09.06.2012 tarihinde davalıların sahibi ve trafik sigortacısı olduğu, dava dışı sürücü …’un yönetimindeki … plakalı otomobil ile müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu dava dışı …’nın yönetimindeki … plakalı otomobilin karıştığı kazada müvekkilinin sürekli sakat kalacak şekilde yaralandığını, Çanakkale 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/596 esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada, sürücü …’un kusurlu bulunduğu ve mahkum olduğunu, davalı … tarafından dava öncesinde bir miktar ödeme yapıldığını, ancak ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL sürekli sakatlık tazminatının her iki davalıdan müştereken ve müteselsilsen, 100.000 TL manevi tazminatın sadece … Ltd. Şti.den kaza tarihi olan 09.06.2012 tarihi itibariyle avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı … Tic. Ltd. şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın 2 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığını, kazaya karışan.. plakalı aracın sahibi olduklarını, ancak … Tic. A.Ş.’ye uzun süreli kiralandığını ve kazadan önce 30.09.2009 tarihinde teslim edildiği için aracın işleteni olmadıklarını, bu nedenle meydana gelen sonuçtan sorumluluklarının da olmadığını, …plakalı aracın … sayılı kasko poliçesinde manevi tazminat ile ilgili teminat olduğu için …’ne manevi tazminat yönünden davanın ihbarının gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın ZMSS teminatları altında olduğunu, davacıya 22.07.2014 tarihinde 29.468,50 TL ödendiğini ve başkaca sorumluluklarının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Dosyadaki bilgi ve belgelere göre … plâkalı aracın kayıt maliki … Tic. Ltd. şti. tarafından … Tic. A.Ş.’ye uzun süreli kiralanmasına ilişkin sözleşme ile faturalar ve ödeme belgeleri davalı tarafça dosyaya sunulmuştur. İncelenen sözleşmeye göre davalı … Tic. Ltd. şti. ile … Tic. A.Ş arasında yapılan araç kiralamanın “uzun dönem araç kiralama sözleşmesi” kapsamında olduğu, aracın fiilen teslim edildiği, aracın … çalışanlarının kullanımında iken kazanın meydana geldiği, yine sunulan fatura, ödeme belgeleri ve cari hesap kaydına göre davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin 2918 sayılı KTK.nun 3 ve 85 maddeleri uyarınca işleten sıfatının ortadan kalktığı belirgindir. Bu itibarla davalı … şirketi hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekir. Ayrıca bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere davacı adına yapılan ödemelerin hesaplanan ödemelerden daha fazla olduğu belirlendiğinden davalı … yönünden de davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur” gerekçesi ile; -maddi tazminat talepli davanın reddine,-manevi tazminat talepli davanın redine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; Taraflar arasındaki kiralama sözleşmesinin uzun süreli olmasında tek ölçütün süre olmadığı, araç üzerinden ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesi ile kira bedellerinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, sözleşme yükümlülüklerinin kim tarafından yerine getirildiği, aracın düzenli bakım ve onarımının kim tarafından yapıldığı, vergi ve sigorta primlerinin kim tarafından ödendiği, hususlarının tespit edilmesi gerektiği, kira sözleşmesi ve araç teslim belgesinin fatura, ruhsat, cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenerek işletenlik sıfatının devredilip devredilmediğinin ispatlanmasının gerektiği, bu hususlarda ki eksik inceleme ile verilen kararın hatalı olduğu, emsal kararlara rağmen ilk derece mahkemesince davalı … şirketi lehine maddi tazminat yönünden 1.000,00 TL ve manevi tazminat yönünden ise 3.400,00 TL tutarında vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, yine aynı sebeplerle davalı … şirketi lehine 150,00 TL tutarında yargılama giderine hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden; 09.06.2012 tarihinde davalıların sahibi ve trafik sigortacısı olduğu, dava dışı sürücü …’un yönetimindeki … plakalı otomobil ile davacının yolcu olarak bulunduğu dava dışı …’nın yönetimindeki … plakalı otomobilin karıştığı kazada, davacının Adli Tıp Kurumu 2.Üst Kurulunun raporunda tespit edildiği üzere %13,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş olacak ve iyileşme süresi kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, kazada dava dışı sürücü …’un kusurlu olduğu iddiası ile araç maliki ve ZMM sigortacısı aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmıştır 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” denilmek suretiyle işletenin tanımı yapılmıştır. 2918 sayılı Kanunun 3. maddesinde işleten sıfatını belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçütten yararlanılmıştır. Şekli ölçüte göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Yargıtayın ve doktrinin kabul ettiği maddi ölçüte göre ise; trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup, önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. Yine aynı Kanunun 85. maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir. Açıklanan düzenlemeler karşısında, kazaya karışn araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Somut olayda … plakalı otomobilin sahibi … Ticaret Limited Şirketi tarafından aracın … San. ve Tic. A.Ş’ye uzun süreli kira sözleşmesi ile kiralanmış olduğu, teslim tutanağının dosyada bulunduğu, vergi kayıtlarının … San. ve Tic. A.Ş’nin 2012 hesap dönemine ait BS ve BA formlarının Gelir İdaresi Başkanlığından celp edildiği, aracın … San. ve Tic. A.Ş çalışanının kullanımında iken kazanın meydana geldiği, bu suretle az yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler de göz önüne alındığında davalı … Ticaret Limited Şirketi’nin işleten sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından adı geçen davalı yönünden davanın reddinin doğru olduğu, ayrıca sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemenin; oluşa ve dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetlenebilir nitelikteki bilirkişi raporuyla belirlenen tazminattan daha fazla olduğu belirlendiğinden, sigorta şirketi yönünden davanın reddi yönünde ki ilk derece mahkemesinin kararı bu yönüyle de doğru olduğundan, davacı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf başvuru nedenleri yerinde bulunmamıştır. Ancak davalı … Ticaret Limited Şirketi ile dava dışı …San. ve Tic. A.Ş arasında, kaza tarafı aracın uzun süreli kiralanmasına ilişkin sözleşmeden davacının haberdar olması beklenemeyeceğinden, davacının kayıt maliki hakkında dava açmasında davacıya bir kusur yüklenmesine yasal olanakta bulunmadığından, bu suretle hakkında açılan dava reddedilen kayıt maliki… Ticaret Limited Şirketi lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Hal böyle olunca da davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesisine ilişkin aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca, 1)İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2020 tarih ve 2015/247 Esas 2020/760 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince kısmen kabulüne, a)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine,b)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, c)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,2)İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2020 tarih ve 2015/247 Esas 2020/760 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,a)Maddi tazminat talepli davanın REDDİNE,b)Manevi tazminat talepli davanın REDİNE,c)Alınması gerekli 54,40-TL harçtan peşin alınan 344,97-TL harcın mahsubu ile bakiye 290,57-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,ç)Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,d)Davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,e)Davacının trafik kaydına güvenerek davalı … Limited Şirketi hakkında işleten olduğu inancı ile dava açıldığından, … Turizm Servis ve Ticaret Limited Şirketi lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine,f)Maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 3/2. maddesi gereğince davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine, 3)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/7/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK’nun 361/1. madde hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.03/03/2022