Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/1838 E. 2021/1939 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1838
KARAR NO: 2021/1939
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2020
NUMARASI: 2015/1211 Esas 2020/449 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/05/2015 kaza tarihinde davalının ZMM sigortacısı olduğu … plakalı otomobilin sürücüsünün Diyarbakır istikametinden Mardin yönüne seyir halinde iken yaptığı tek taraflı kazada yolcu olan davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalarının kabulüne, olay tarihindeki sigorta limiti çerçevesinde 100-TL mesleki işten kalma ve iş göremezlik tazminatı, 100-TL yardımcı bakıcı ücreti olmak üzere toplam 200-TL tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep etmiştir. Davalı davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ” Davalı … şirketinin dava konusu kaza neticesinde oluşan zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu tutulabileceği, dosyada mevcut bilgi, belge,beyanlar,ceza dosyası,bilirkişi raporları irdelendiğinde dava konusu kazanın meydana gelmesinde, yolda bulunan bozuk zeminin(çukurun) %100 oranında etken olduğu, sigortalı aracın dava dışı sürücüsü …’in herhangi bir kusurunun bulunmadığı,bu itibarla davacının maddi zararından davalı … şirketinin sorumlu tutulamayacağı” gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan kusur bilirkişisi raporunun hatalı olduğunu, itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 12/05/2015 kaza tarihinde davalının ZMM sigortacısı olduğu … plakalı otomobilin sürücüsünün Diyarbakır istikametinden Mardin yönüne seyir halinde iken yaptığı tek taraflı kazada yolcu olan davacının yaralanarak malul kaldığı anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, önceki kusur bilirkişisi raporlarını da değerlendiren 19/03/2020 tarihli ATK kusur bilirkişisi raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b/1.maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2-)Alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-)Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)İstinaf aşamasında ki giderlerin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.09/12/2021
AZLIK OYU Dava açan dilekçede; 12/05/2015 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın yapmış olduğu kazada davacının yaralandığı iddia edilerek, trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle maddi tazminat isteminde bulunulmuş, davalı taraf davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde; sigortalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığı görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafından meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün de kusurlu olduğundan bahisle istinaf isteminde bulunulmuştur. Dosyada yapılan incelemede; kaza tespit tutanağında kaza yapan araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nın 52/1-b maddesini ihlal etmesi nedeniyle kusurlu olduğu yönünde görüş açıklandığı, müteakip ilk derece mahkemesi tarafından icra olunan yargılamada görüşüne başvurulan ATK Trafik ihtisas Dairesinin 19/03/2020 tarihli raporunda; sürücü …’in sevk ve idaresindeki otomobil ile olay mahalline geldiğinde yolun sol tarafından oluşan bozuk zemine sol ön teker kısımları ile girmesi akabinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu trafik kazasının gerçekleştiği, bu suretle sürücüye atfedilecek bir kusur bulunmadığı, kazanın gerçeklemesinde yolun sol tarafından oluşan bozuk zeminin %100 oranında etkili olduğu yönünde görüş açılandığı anlaşılmıştır. Bilindiği üzere haksız fiillerde, özellikle tazmin yükümlülüğünün kusura bağlı olduğu durumlarda, tarafların kusurlarının ne olduğunun tam olarak tespiti esaslı unsurlardandır.Somut olayda; her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından ATK raporuna dayanılarak sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; özellikle kaza tespit tutanağı ile ATK raporunun kusur tespitine ilişkin tam çelişkili olması, yoldaki çukurun sürücü yönünden beklenmeyen bir hal olup olmadığının ve etki doğurup doğurmadığının, öngörülmesinin mümkün olup olmadığının ATK raporunda irdelenmediği gibi gerekçeli ve denetime de elverişli olmadığı için yerinde olmamıştır. Hal böyle olunca da, İTÜ yada Karayollarından oluşturulacak 3 kişilik uzman bilirkişi kurulundan daha önceki raporları da irdeleyen, tarafların kusurlarının ne olduğuna ilişkin bilirkişi raporu alınması ve bu suretle delillerin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesi kararının HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince kaldırılması gerekmesi karşısında, istinaf isteminin esastan reddi yönündeki sayın çoğunluk görüşünü benimsemiyorum.20/12/2021