Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/177 E. 2021/1623 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/177
KARAR NO: 2021/1623
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/09/2020
NUMARASI: 2014/1526 E. – 2020/365 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 18.08.2013 kaza tarihinde davacının sürücüsü olduğu motosiklete davalının ZMMS sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek, davacının kazada maruz kaldığı kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete karşı gelen zararının şimdilik 1.000-TL’sinin davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; yargılama sırasında davacıya maluliyet tazminatı olarak 14.956,24 TL tutarının 04.05.2015 tarihinde ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın kısmen kabul kısmen reddine, 1-2.228,33 TL geçici iş göremezlik ve 2.474,73 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 4.703,06 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve sigorta poliçesi ile sınırlı tutulmak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Davacı vekili ve davalı vekili tarafından katılma istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan kusur ve maluliyete ilişkin raporların çelişkili ve hatalı olduğunu, bu çelişkilerin giderilmediğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı vekili katılma yolu istinaf dilekçesinde; davacının kaza tarihinde 14 yaşında olduğunu bu nedenle geçici iş göremezlik zararına hükmedilemeyeceğini, ancak davacının işe girdiği 2014 yılından itibaren zararın oluşabileceğini, davacıya yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının değerlendirilmediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının çelişkili ve hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 18.08.2013 kaza tarihinde davacının sürücüsü olduğu motosiklete davalının ZMMS sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının yaralanarak malul kaldığı anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacının maluliyetinin ATK’ndan kaza tarihinde geçerli olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca belirlenmesine, yargılama sırasında yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının değerlendirilmeyeceği, ayrıca güncelleştirilmesininde mümkün bulunmamasına göre, bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Davacının kaza tarihinde 14 yaşında olduğunu, öğrenci olup gelir getiren bir işle uğraşmadığı, bu nedenle geçici işgöremezlik zararının oluşmayacağı, ancak bu dönemde yaşıtlarına göre hayatını idame ettirebilmek için daha fazla efor sarf edeceği gözönünde tutulduğunda, bu dönem zararının efor zararı şeklinde kabul edilmesi gerektiği, ancak kaza tarihi ile SGK kaydının oluştuğu süre için (18/08/2013 – 21/01/2014 ) efor tazminatına hükmedilmesi gerekirken, 9 aylık sürenin tamamı için tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca, mahkemece ATK kusur bilirkişisi raporu yeterli görülmeyerek yeniden kusur yönünden rapor alındığına göre, itibar edilmeyen kusur bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranına göre tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu anlaşılmıştır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında davacı ve davalı vekilinin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile kararın HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden hüküm kurulması sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-) İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/09/2020 tarih ve 2014/1526 E., 2020/365 K. sayılı kararına karşı davalı ve davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1/b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, 1/1-) İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 80,32-TL nispi karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, 1/2-) İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40-TL nispi karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, 1/3-) İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 1/4-) İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2- İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/09/2020 tarih ve 2014/1526 E., 2020/365 K sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1-)Davanın kısmen kabul kısmen reddine, 2/2-) 2.975,13- TL geçici iş göremezlik ve 6.183,83- TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve sigorta poliçesi ile sınırlı tutulmak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2/3-)Karar tarihine göre alınması gereken 625,64-TL harçtan peşin alınan 41,79 TL ( Peşin harç + ıslah harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 583,85-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, 2/4-)Davacılar tarafından yatırılan 41,79 TL peşin harç masrafının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, 2/5-)Davacılar duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 4.080-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, 2/6)Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 2.595,71-TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine, 2/7-)Davacıların yapmış olduğu toplam 2.383,10 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.856,38- TL’sinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,geri kalan miktarın davacılar üzerinde bırakılmasına, 2/8-)Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.03/11/2021