Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/1625 E. 2023/611 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1625
KARAR NO: 2023/611
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2019
NUMARASI: 2015/1878 Esas – 2019/157 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/04/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/10/2015 tarihinde, davalı şirkete sigortalı … plakalı araç ile müvekkilinin sürücüsü olduğu … plakalı aracın çarpışması sonucunda meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını ve sakat kaldığını, kazada müvekkili davacının bir kusurunun bulunmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL geçici iş göremezlik ve 3.000-TL kalıcı iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden ibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 24/10/2018 tarihli dilekçesi ile talebini geçici iş göremezlik tazminatı talebini toplam 7.074,09-TL, kalıcı iş göremezlik tazminatı talebini toplam 21.632,20-TL olarak artırmıştır. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın maluliyeti ve kusuru kanıtlaması gerektiğini, ticari faiz talebinin yersiz olduğunu, yerel mahkemece davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığını değerlendirmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”.. davacının yaralandığı, alınan maluliyet raporunda; davacının % 6.2 oranında maluliyetinin bulunduğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, kazada dava dışı …’ın aracıyla hafif virajlı yol noktasına geldiğinde, havanın karlı ve yolun ıslak olduğunu dikkate alarak tedbirli ve dikkatli araç kullanması gerekirken vasıtasını kullandığı yol bölümü üzerinde tutma becerisini göstermeyerek karşı yönden gelen araç trafiğinin kullandığı yola girerek kazaya sebebiyet verdiğinden %100 oranında kusurlu olduğu, mahkememizce alınan kusur raporunun ceza dosyasıyla uyumlu olduğu, olayın oluş şekli gözetildiğinde kusur raporundaki oranların Mahkememizce uygun görüldüğü, alınan rapor ve yapılan hesaplamanın mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte görülerek hükme esas alındığı,davacı tarafından davadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığı,dolayısıyla davalının dava tarihi itibariyle temerrüde düşmüş sayıldığı, davanın artırılan hali ile KABULÜNE karar vermek gerektiği”, gerekçesiyle, Davanın KABULÜNE, 7.074,09-TL geçici işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 26/11/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 14.558,11 TL sürekli işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 26/11/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı vekili; tedavi gideri kapsamında olan geçici iş göremezlik tazminatından müvekkilinin sorumlu olmadığını, maluliyet raporunun özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat hükümlerine göre hazırlanması gerektiğini, davacının müterafik kusuru bulunup bulunmadığının değerlendirilmediğini, aktüer siciline kayıtlı bir bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, geçici iş göremezlik tazminatı kazadan kaynaklanan bedensel zarar olup davalı sigorta şirketinin ZMM poliçesi kapsamında bu zarardan sorumlu olmasına, davalı tarafça yargılama sırasında 26.07.2017 tarihli ATK maluliyet raporuna itiraz edilmemiş olması nedeniyle yargılama sırasında ileri sürülmeyen itirazların istinaf aşamasında ileri sürülmesi halinde Dairemizce dikkate alınamayacak olmasına; somut olayda davacının sürücü belgesi bulunduğu, alkollü olduğuna ilişkin herhangi tespitinin bulunmadığı ve kaza tespit tutanağında emniyet kemeri kullanımının belirsiz işaretli olduğu anlaşılmakla her ne kadar yerel mahkemece müterafik kusur yönünden bir değerlendirme yapılmamış ise de, dosya kapsamından davacının müterafik kusuru bulunduğuna ilişkin bir tespitin söz konusu olmamasına; davalı sigorta şirketine davadan önce yapılmış bir başvuru bulunmayıp dava tarihinde temerrüde düştüğünden yerel mahkemece davalı aleyhine dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinde de herhangi bir yanılgı tespit edilememesine göre; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca,1/Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2/İstinaf başvuru sırasında alınması gereken 1.477,70-TL harçtan peşin alınan 370,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.107,70-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,3/İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4/İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.12/04/2023