Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/1616 E. 2022/222 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1616
KARAR NO: 2022/222
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/04/2021
NUMARASI: 2020/46 Esas – 2021/382 Karar
DAVA TARİHİ: 08/08/2012
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Cismani Zarar Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Ticaret Limited Şirketinde çalıştığını, bu şirket tarafından belediyeye çöp toplama hizmeti verildiğini, davacının … plakalı çöp aracının üzerinde çöp toplama işini ifa ederken davalılardan …’ün sürücüsü, davalı … Tic. A.Ş.’nin işleticisi davalı … Sigorta’nın ise ZMSS sigortacısı olduğu … plakalı aracın çarpması şeklinde 30/08/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu ağır yaralandığını; kaza nedeniyle malul kaldığını, süreklide bakıma muhtaç hale geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.500,00-TL maddi tazminat ile 60.000,00-TL manevi tazminatın(davalı sigorta şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 23/03/2018 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 627.386,07-TL olarak ıslah etmiştir Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle;… plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduklarını ancak sorumluluklarının sigorta poliçesi ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, davacının malûliyetinin tespiti gerektiğini, davacıya ödeme yapılması nedeniyle sorumluluklarının sona erdiğini, tedavi giderlerinden 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ve geçici 1. maddesi gereğince ile SGK’nın sorumlu olduğunu, davadan öncede temerrüde düşürülmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalılar …Ticaret Anonim Şirketi ile … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazadaki tüm kusurun sigortalı araç sürücüsünde olmadığını, yaralanan davacının da kusurlu bulunduğunu, davacının talep ettiği tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ”….İlgili İş Mahkemesi dosyasında verilen bu karar istinaf incelemesinde olup kesinleşmediği ancak bu durumun yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına engel görülmediği; SGK ile yapılan yazışma, mahkememizin ilk kararıyla toplanan deliller ve İş Mahkemesinin kararı ve bu kararın dayanağı bilirkişi raporu değerlendirilmek suretiyle hesap bilirkişisinden 23/02/2021 tarihinde ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda, istinaf incelemesi çerçevesinde işaret edilen hususlarda nazara alınıp SGK’dan gelen yazı cevabı ve İş Mahkemesinden verilen karar incelenmek suretiyle, davacının dosyaya yansıyan 3 aylık geçici iş göremezlik devresinde SGK tarafından ödenilen geçici iş göremezlik ödemelerinin tenzilinden sonra karşılanmamış kazanç kaybı bulunmadığı sebebiyle geçici iş görememe tazminatının hükmedilmemesi gerektiği; 23/02/2021 tarihli alternatifli hesaplamaya göre davacının karşılanmamış sürekli iş göremezlik tazminatının (860.185,58-TL’den taraflarınca tespit edilen SGK rücu miktarı 77.783,66-TL nin ve güncellenmiş sigorta ödemesi 96.749,25-TL’nin tenzili sonrasında) 685.652,67-TL olduğu; mahkememizin kaldırılan ilk kararının davalı vekillerinin yanında davacı vekilince de istinaf edildiği, bu nedenle davalılar yönünden ilk kararın artık kazanılmış hak teşkil etmediği; sürekli iş gücü kaybı tazminatının ilk karara göre bu sebeple daha yüksek olabileceği nazara alınarak; davacı lehine 685.652,67 TL maddi tazminata hükmedilebileceği tespit edilmiş ancak davacı vekilinin 19/04/2021 tarihli dilekçesiyle 627.386,07-TL olarak talebini bildirmiş olduğu sebebiyle; taleple bağlı kalınarak bu miktara hükmedildiği; davacının da davalı sigorta şirketine 13/04/2011’de başvurduğu ve tazminatı talep ettiği; buna 8 iş günü eklenince davalı sigorta şirketinin 26/04/2011 tarihinde temerrüte düştüğü nazara alınmak suretiyle hüküm oluşturulduğu; Manevi tazminat yönünden mahkememizce bozulan hükmümüzdeki kanaat değişmediği için aynen gerekçe ve sebeplerle; tarafların sosyo-ekonomik durumları, kusurun yoğunluğu, manevi tazminatın bir cezalandırma aracı olmayacağı ancak bir nebze duyulan üzüntü ve elemi de karşılayacak nitelikte olması gerektiği taktir edilerek 50.000,00-TL’ye hükmedilmesi gerektiği; Maddi tazminatın 120.219,00-TL’sinden sigorta şirketinin ödemeler dışındaki limiti çerçevesinde sorumlu olacağı, kalanından tüm davalıların sorumlu olacağı; manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışındaki işleten ve sürücünün sorumlu olacağı ” gerekçesiyle; DAVANIN KISMEN KABULÜNE; 627.386,07 TL maddi tazminatın 120.219,00 TL’sinin tüm davalılardan müteselsilen, kalın kısmının davalı sigorta şirketi DIŞINDAKİ davalılardan müteselsilen tahsili ile, davacıya verilmesine; bu tahsilat yapılırken davalı sigorta şirketinden 26/04/2011 tarihinden itibaren diğer davalılardan ise kaza tarihi olan 30/08/2010 tarihinden itibaren yasal faiz alınmasına, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … Şirketinden kaza tarihi olan 30/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, Fazlaya dair taleplerin REDDİNE, ” karar verilmiştir. Karara karşı davalılar …Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri;… Ticaret Anonim Şirketi ile … vekili; yerel mahkemece kısa kararda 627.356,07-TL maddi tazminat hüküm altına alınmış olmasına rağmen, gerekçeli kararda 627.386,07-TL’nin hüküm altına alındığını SGK tarafından müvekkilleri aleyhine iş mahkemesinde açılan davanın kesinlemesi beklenmeden karar verildiğini, SGK tarafından yapılan ödemenin faiz güncellemesi yapılarak hesaplanan tazminattan indirilmesi gerektiğini, davacının maluliyeti %60’tan az olmasına rağmen pasif dönem hesaplamasının doğru olmadığını, bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, TRH yaşam tablosu yerine PMF yaşam tablosunun dikkate alınmasının doğru olmadığını, 01.03.2017 tarihli celsede davanın … Sigorta AŞ’ye ihbar edilmesine karar verilmesine rağmen bunun gerçekleştirilmediğini, kazanın tarfik-iş kazası olması nedeniyle asli sorumluluğun davacı işverenine ait olduğunu, kusuru kabul etmediklerini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK 355. maddesi gereğince, İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; kaza tespit tutanağında davalı sürücü …’ün arkadan çarpma nedeniyle tam kusurlu olduğu, ceza dosyasında alınan 28.07.2011 tarihli kusur raporunda davalı sürücünün takip mesafesini ayarlamaması ve hız nedeniyle asli ve tam kusurlu olduğu, iş bu dosya kapsamında alınan, trafik bilirkişi ve iş güvenliği uzmanı iki bilirkişi tarafından düzenlenen 04.05.2017 tarihli raporda ise, davalı sürücünün %10 oranında, davalı işveren şirketin davalı mikser sürücüsüne gerekli eğitimleri verdiği belgelendirilmediğinden % 70 kusurlu, davacı işvereni dava dışı … Tic Ltd Şti’nin çöp kamyounun arkasında işçinin güvenliği için gerekli sesli ve ışıklı uyarı sistemi bulundurmadığından %20 kusurlu olduğu belirtilmiş olup, somut olaya konu trafik-iş kazasının meydana gelmesinde her halükarda davacının kusurunun bulunmadığının anlaşılmasına; davalı sürücü, işleten ve ZMMS şirketi davacının zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olup, kusur durumunun (oranlarının) kendi iç ilişkilerinde bağlayıcı olmasına; kısa kararda yapılan rakam hatasının her zaman mahalinde düzetilebilecek maddi hata olmasına, kaldı ki kısa kararda iş bu rakam hatasının mahkeme başkanınca paraf ile düzeltiğinin anlaşılmasına; dava, … Sigorta AŞ’ye ihbar edilmiş olup, 28.09.2020 tarihli dilekçe ile … Sigorta AŞ vekili tarafından ihbar olunan sıfatı ile davaya cevap verilmiş olmasına; Dairemizin kaldırma kararı sonrasında alınan ve hükme dayanak yapılan 23.02.2021 tarihli raporda, davacının kusursuzluğu, davalı tarafın %100 kusuru, 3 ay geçici iş göremezlik ,%52 maluliyet üzerinden yapılan ve SGK rücu ödemesi yönünden alternatifli hesaplamada, ‘SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödemesi, davacının hesaplanan 3 aylık geçici iş göremezlik tazminatından fazla olduğundan davacının karşılanmamış geçici iş göremezlik zararı bulunmadığı, davacının temizlik işçisi olduğu, aktif dönemde bildirilen bodrolu kazancına ve pasif dönemde AGİ’siz asgari ücrete göre, PMF yaşam tablosu esas alınarak yapılan hesaba göre davacının maluliyet (kalıcı iş göremezlik) zararının 860.185,58-TL, bu miktardan güncellenmiş sigorta ödemesi 96.749,25-TL ve SGK tarafından yapılan rücuya tabi peşin sermaye ödeme olan 43.379,25-TL düşüldüğünde davacının karşılanmamış maluliyet tazminatının 720.057,08-TL (1. alternatif) olduğu’ belirtilmiş olup, SGK tarafından davalılar … ve …Tic Ltd Şti aleyhine açılan rücu davasında, dosyada mübrez İstanbul Anadolu 1. İş Mahkemesi’nin 2019/716 Esas, 2019/588 Karar sayılı kararı ile, davanın kısmen kabulü ile 43.379,25-TLilk peşin sermaye değerinin davalılardan tahsiline karar verildiği anlaşılmakla, iş bu kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi’nce verilen esastan red kararı ile 08.04.2021 tarihinde kesinleşmiş olmasına; kaldı ki SGK tarafından ilk peşin sermaye ödemesinin güncellenmeden direkt hesaplanan tazminattan mahsup edilmesinin yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun olmasına; taraf ve yargı denetimine açık ve yeterli 23.02.2021 tarihli aktüer raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/04/2021 tarih ve 2020/46 Esas, 2021/382 karar sayılı kararına karşı davalılar …Ticaret Anonim Şirketi ile … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 47.101,94-TL harçtan istinaf başvurusu sırasında yatırılan 11.776,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 35.325,94-TL harcın davalılar … Ticaret Anonim Şirketi ile …’den tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-İstinaf başvurusunda bulunan davalılar …Ticaret Anonim Şirketi ile … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.17/02/2022