Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/1571 E. 2021/2210 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1571
KARAR NO: 2021/2210
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/06/2021
NUMARASI: 2020/544 E. – 2021/520 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının maliki olduğu ve vekil edenin şirket nezdinde de ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı iş makinesinin neden olduğu 25/06/2015 günlü trafik kazasında yaralanan dava dışı … isimli şahsa, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılan 2016/189 Esas – 2018/195 Karar sayılı ilam gereğince Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında başlatılan icra takibi sonucunda 105.235,48-TL ödeme yapılmak zorunda kalındığını, üçüncü kişi hak sahibinin yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasına karışan, iş makinesini niteliğindeki aracın, kaza anında yeterli sürücü belgesine sahip bulunmayan kişi tarafından sevk edilmesi nedeniyle, müvekkili sigorta şirketinin akiti bulunan davalı araç malikine rücu hakkı doğduğunu, bu nedenle üçüncü kişi hak sahibine yapılan ödemenin tahsili amacıyla davalı sigortalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak bu takibin itiraz üzerine durdurulduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile birlikte takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili süresi içerisinde verdiği 24/11/2020 günü cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız fillden kaynaklı rucuen taminat davası olduğunu, kanunda özel bir yetki kuralı düzenlenmediğini, bu nedenle icra takibinin ve itirazın iptali istekli davanın davalının ikâmetgâhı mahkemesinde veya haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemesinde açılabileceğini ancak davacının söz konusu davayı davalının yerleşim yeri ve kazanın meydana geldiği yer mahkemeleri olan Şanlıurfa/Viranşehir Mahkemelerinde açmadığını ve aynı şekilde icra takibi de yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını (yetkili icra müdürlükleri Viranşehir İcra Müdürlükleri) bu durumda davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; görülmekte olan davanın zorunlu mali mesuliyet sigortacısının, kendi sigortalısına ehliyetin yetersiz olması sebebi ile rücuen tazminat istemine ilişkin olduğu, itirazın iptali şeklinde açıldığı, bu tür davalar, haksız fiilden kaynaklandığından, kazanın meydana geldiği yer veya davalının ikametgahı mahkemesinde açılması gerektiği,Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2017/4337E-2018/4379K sayılı ilamı) davacı zorunlu mali mesuliyet sigortacısı tarafından İstanbul İcra Müdürlüğünde başlatılan takibe, davalının süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, icra takibinin durmasından sonra eldeki davanın da yine İstanbul Mahkemelerinde açıldığı ve davalı sigortalının süresinde yetki itirazında bulunduğu, kazanın Viranşehir’de meydana geldiği ve davalının ikametgahı da Viranşehir’de bulunduğu gözetildiğinde, davanın yetkisiz mahkemede açıldığının anlaşıldığı, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle; dava dilekçesinin yetki yönünden usulden reddine ve dosyanın görevli ve yetkili Viranşehir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davacı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; görülmekte olan davanın para alacağına ilişkin olması ve para borcu götürülecek borçlardan bulunması nedeniyle, İİK’nun 50. HMK’nun 10 ve TBK’nun 89. madde hükmü gereğince alacaklının ikametgahı yer mahkemesinde de görülebileceği halde yetkisizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna yöneliktir. Dava trafik kazası sonucunda zarar gören üçüncü kişi hak sahibine, ZMM sigortacısı tarafından poliçe kapsamında ödenen tazminatın kendi sigortalısı olan davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. Dosya kapsamından davalı-borçlu … aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nde başlatılan icra takibi sırasında …’un borca ve yetkiye itiraz etmiş olduğu ve takibin bu nedenlerle durdurulduğu anlaşılmaktadır. Davalı hakkında icra takibinin yapıldığı 17/12/2019 tarihinde ve görülmekte olan davanın açıldığı 28/08/2020 tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 6. maddesi gereğince genel yetkili mahkeme, davalı gerçek kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. 6100 sayılı HMK’nun 16. maddesinde de ”Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bir davada (takipte) bir den fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak ve icra takibi yapmak hususunda seçimlik hakka sahiptir. Somut olayda; davalının yerleşim yeri adresi Viranşehir/Şanlıurfa’da olduğuna ve trafik kazasıda aynı yerde meydana geldiğine göre görülmekte olan itirazın iptali istemli dava bakımından yetkili yer mahkemesinin Viranşehir Mahkemeleri olduğu konusunda herhangi bir duraksama mevcut değildir. Eldeki dava rücuan tazminat isteğine ilişkin olup, para borcuna ilişkin bir talep bulunmadığından davacı vekilinin istinaf dilekçesinde dile getirdiği madde hükümlerinin eldeki davada uygulanma yeri de bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece yazılı biçim ve şekilde yetkisizlik kararı verilmesinde, istinaf edenin sıfatına göre usul ve yasaya aykırı bir durum tespit edilemediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacıdan alınması gereken harç, peşin olarak yatırıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.361 hükmü gereğince, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/12/2021