Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/1436 E. 2023/610 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1436
KARAR NO: 2023/610
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/03/2021
NUMARASI: 2015/1125 Esas – 2021/198 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/04/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 11/07/2014 tarihinde, davalıya ZMM ile sigortalı olan, sürücü …’ın kullandığı … plakalı aracın karıştığı tek taraflı kazada araçta bulunan … (anne) ve sürücü … (baba)’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini, kazadan ağır yaralı olarak kurtarılan küçük …’ın anne ve babasının desteğinden yoksun kaldığını, davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, ancak sigorta şirketi tarafından babanın vefatı nedeniyle 60.320.30 TL, annenin vefatı nedeniyle 60.320.30 TL tazminat ödendiğini, ödenen tazminatın poliçede belirtilen miktarın çok altında olduğunu ileri sürerek davacı yaşı küçük … için anne …’ın ölümü nedeniyle 5.000.00 TL ve baba …’ın ölümü nedeniyle 5.000.00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiş; davacı vekili 02.02.2021 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini annenin ölümü nedeniyle 7.906,32-TL, babanın vefatı nedeniyle 21.372,64-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olması halinde azami teminat ile sorumlu kılınabileceklerini, davacıya 120.640,60-TL ödeme yapıldığını, şirketlerinin gerçek zararı ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”.. Somut olayda; davacının annesi … ve babası … 11/07/2014 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında hayatını kaybettiği, kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü müteveffa … olup, kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanmış olduğu, meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsü müteveffa …’ın %100 kusurlu olduğu, dosyaya mübrez 21/01/2015 tarihli ibraname ve 02/07/2015 kısmi ödeme tarihine nazaran davanın KTK’nun 111/2. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davacının kazada ölen müteveffa sürücü … ve yolcu …’ın müşterek çocuğu olup sigorta şirketine karşı üçüncü kişi konumunda bulunduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi heyetinin 26/09/2019 tarihli raporunda; davalı sigorta şirketi tarafından davacıya yapılan annesi …’ın desteğinden yoksun kalınması nedeniyle 02/07/2015 tarihindeki 60.320,30 TL ve babası …’ın desteğinden yoksun kalınması nedeniyle 02/07/2015 tarihindeki 60.320,30 TL ödemelerin güncellenmiş tutarının tenzili ile davacının talep edebileceği bakiye tazminatın; anne …’ın vefatı yönünden 7.906,32-TL, baba …’ın vefatı yönünden 21.372,64-TL olduğu tespit edildiği, davalı sigorta şirketinin teminat limitleri içerisinde kaldığı, davalının hesaplanan maddi tazminat tutarlarından sorumlu olduğu, davalının kısmi ödeme tarihi olan 02/07/2015 tarihi itibari ile temerrüde düştüğü” gerekçesiyle; Davanın KABULÜ ile, anne …’ın desteğinden yoksunluk nedeniyle 7.906,32-TL ve baba …’ın desteğinden yoksunluk nedeniyle 21.372,64-TL olmak üzere toplam 29.278,96-TL maddi tazminatın 02/07/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri: Davalı vekili, müvekkili şirketin davadan önce davacıya ödeme yaparak poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu tamamen yerine getirdiğini, yerel mahkemece yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı değerlendirilmeden karar verildiğini, hükme esas alınan hesap raporunda bakiye zarar hesabının ödeme tarihindeki veriler nazara alınarak yapılmadığını, başvuranın zararının giderilip giderilmediğinin tespit edilmediğini, raporda destek paylarının doğru belirlenmediğini, ölenlerin yeniden evlenme ihtimallerinin dikkate alınmadığını, savunmaları dikkate alınmadan karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekilince destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile eldeki dava açılmış, davalı sigorta şirketince davacıya dava tarihinden önce yeterli ödeme yapıldığı, davacının bakiye zararının bulunmadığı ileri sürülmüş, yerel mahkemece ödemenin yeterliliği tartışılmaksızın davalı tarafından ödenen tazminat miktarı güncellenerek hesaplanan tazminattan indirilerek karar verilmiştir. Oysa, ilk önce ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Bunun için mahkemece yapılacak iş; ödeme tarihi verileri (ödeme tarihindeki asgari ücret vs. gibi) dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak ödemenin yeterli olup olmadığının araştırılması; ödemenin yeterli bulunması halinde davacının bakiye zararı kalmadığından davanın reddine karar verilmesi, şayet ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez mahkemece yazılı olduğu şekilde karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanması, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmesi ve bulunacak miktara karar verilmesinden ibaret olmalıdır. Eksik inceleme ile karar verilemez. (Bkz. Yargıtay 17.HD’nin 2015/17938 Esas, 2018/12168 Karar sayılı ilamı) Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvursunun kabulü ile kararın HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, yukarıda başlıkta yazılı ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ise ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda verilecek hükümde dikkate alınmasına,5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK.m. 353/1-a hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/04/2023