Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/1400 E. 2021/2116 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1400
KARAR NO: 2021/2116
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2021
NUMARASI: 2014/1130-ESAS 2021/200-KARAR
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 22/04/2013 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 24/04/2011 tarihinde … plaka sayılı aracın çarpması sonucunda ağır şekilde yaralandığını, müvekkiline çarpan araç sürücüsünün yaralanan müvekkili ile ilgilenmeyip olay yerinden kaçarak kaza tespit tutanağının tutulmasına engel olduğunu, olay yerinde ilk müdahaleyi yapan doktorun aynı zamanda olay hakkında da ihbarda bulunup kazaya sebep olan kişilerin yakalanmasını sağladığını, araç malikinin … olduğu tespit edildiğinden bu davanın …na karşıda yöneltildiğini, davalılardan …’nın kazadan sonra araç içinde bulunmadığı halde emniyette verdiği ifadesinde aracı kendisinin kullandığını beyan ettiğini, ayrıca diğer davalı … ve araçta bulunduğu iddia edilen ceza dosyasında da tanık sıfatı ile dinlenen tanıkların da aracı …’ın kullandığını iddia ettiğini, müvekkiline çarpan aracın ZMMS sigortasının … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığını, kazadan hemen sonra yakalanan …’ın sürücü belgesinin bulunmadığını, ayrıca alkollü olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin kazadan önce çalışıp ailesine bakabildiğini, şu anda yürümekte dahi zorluk çektiğini, ayrıca kazadan dolayı vücut bütünlüğünün ihlale uğradığını, kişilik haklarının zarara uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik tedavi gideri nedeniyle 629,05 TL hastanelere gidiş geliş taksi harcamaları için şimdilik 416 TL, zorunlu yemek ve telefon giderlerine ilişkin şimdilik 476 TL, kazanç kaybı nedeniyle şimdilik 52.800 TL, çalışma gücünün yitirilmesinden doğan kaybından şimdilik 50.000 TL olmak üzere toplam 104.321,05 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminatın işleten ve sürücüler bakımından kaza tarihi olan 24/04/2011 tarihinden itibaren sigorta şirketi bakımında dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme olarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davanın İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/212 esasına kaydedildiği, mahkemece verilen görevsizlik kararı üzerine dosyanın İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1130 esasını aldığı, anlaşılmıştır. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bu nedenle öncelikle kusur oranın tespit edilmesi gerektiğini, davacı yanın maddi vakıayı zararı, maluliyeti ve kusuru ispat etmesi gerektiğini, davacı yanın muhatabının Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı olduğunu ve davanın Sosyal Güvenlik Kurumu’na ihbar edilmesine karar verilmesini, davacı yanın mükerrer taleplerinin bulunduğunu, Karayolları Trafik Kanunu 92/e bendi ve ZMMS şartları gereğince manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olup, sigorta şirketinin manevi tazminata ilişkin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar …, … ve …’ya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; 1-Davanın davalı … yönünden REDDİNE, 2-Davanın davalılar …, …, … Sigorta Anonim Şirketi yönünden KISMEN KABULÜ İLE a)3.733,59 TL tedavi ve sair giderler ve 15.516,47 TL geçici işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 19.250,66 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 24.04.2011 tarihinden, davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, b)Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 24.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılar … ve …’ndan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun hatalı olduğu, sürücünün ehliyetsiz ve alkollü olmasına rağmen müvekkiline %35 kusur yüklendiği, Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kurulunun raporunu kabul etmediklerini, müvekkilinin uğramış olduğu kaza neticesinde maluliyet durumunun tespiti açısından verilmiş olan raporun, Ümraniye Eğilim ve Araştırma Hastanesinin müvekkili …l’in özür durumuna göre tüm vücut ve fonksiyon kaybının %54 oranında olduğuna dair tespitine aykırı olduğu gibi gerçeği yansıtmadığı ve hayatın olağan akışına da aykırı olduğu, müvekkili lehine yalnızca 25.000,00-TL (Yirmi beş bin Türk Lirası) miktarında manevi tazminata hükmedilmesinin, usul ve yasaya açıkça aykırı olduğu, miktar itibariyle son derece düşük olup, hiçbir acıyı telafi eder niteliği bulunmadığı, müvekkilinin kazadan sonra çalışamaması sebebiyle ailesinin geçimini sağlamak adına krediler çektiği, ancak hükmedilen maddi tazminat miktarının çekilen kredi bedelini karşılamadığı hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının 24/04/2011 tarihinde … plaka sayılı aracın çarpması sonucunda ATK 3. Adli tıp ihtisas kurulunun raporunda tespit edildiği üzere maluliyet tayinine mahal olmayacak şekilde ve iyileşme süresi kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, kazada davacının %35, davalı sürücü %65 oranında kusurlu olduğu, davacının maddi ve manevi tazminat istemiyle bu davayı açtığı, anlaşılmıştır. Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacının maluliyetinin yukarıdaki belirtilen ilkeler uyarınca tespit edilmiş olmasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacı yaşı, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı azdır. Bu nedenle davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin kabulüne, kararın HMK.nun 353/1-b/2 maddesi gereğince kaldırılmasına, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2021 tarih ve 2014/1130 Esas 2021/200 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, a-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya İADESİNE, b-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, c-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2-) İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2021 tarih ve 2014/1130 Esas 2021/200 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, a-) Davanın davalı … yönünden REDDİNE, b-)Davanın davalılar …, …, … Sigorta Anonim Şirketi yönünden KISMEN KABULÜ İLE 3.733,59 TL tedavi ve sair giderler ve 15.516,47 TL geçici işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 19.250,66 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 24.04.2011 tarihinden, davalı … sigorta anonim şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 24.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılar … ve …’ndan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-)MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN; a-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gereken 3.022,76TL harçtan peşin alınan 868,65 TL ve ıslahla alınan 72,15TL olmak üzere toplam 940,80TL harcın mahsubu ile eksik 2.081,96TL harcın davalılar …, … ve … Sigorta Anonim Şirketi’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA; b-)Davacı tarafından yatırılan toplam 968,85TL (24,30TL BH, 868,65TL PH, 72,15TL ıslah harcı, 3,75TL VSH,) harcın davalılar …, … ve … Sigorta Anonim Şirketi’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, c-)Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 6.695,60TL (5.300,00TL bilirkişi ücreti, 1.395,60TL posta ve müzekkere masrafı) yargılama masrafının davanın kabul red oranına göre takdiren 1.187,49TL’sinin davalılar …, … ve … Sigorta Anonim Şirketi’den müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya VERİLMESİNE; d-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve … Sigorta Anonim Şirketi’den alınarak davacıya VERİLMESİNE, e-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesinin 13/3 maddesi gereğince 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … Sigorta Anonim Şirketi’ne VERİLMESİNE,4-)MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN; a-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan AvukAtlık Ücret Tarifesi Gereğince Hesap Olunan 7.300,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE, b-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesinin 10/2 maddesi gereğince 7.300,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’na VERİLMESİNE, 5-)Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/7/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK’nun 361/1. madde hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 23/12/2021