Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/1271 E. 2021/2011 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1271
KARAR NO: 2021/2011
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/02/2021
NUMARASI: 2020/507 Esas – 2021/302 Karar
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı olan … plaka sayılı araçla, vekil edeninin yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı motosikletin karıştığı 23/11/2011 günlü trafik kazasında davacının ağır biçimde yaralanarak beden gücü kaybına uğradığını, davalı … şirketine yapılan başvuru sonucunda 71.283,00-TL ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) 1.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek ticari faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 16/03/2015 havale günlü bedel arttırım dilekçesi ile istek miktarını 36.275,43-TL’ye, 26/03/2018 havale günlü ıslah dilekçesi ile de istek miktarını 65.827,11-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalı … şirketi vekili davaya cevaplarında özetle; dava konusu talep bakımından vekil edeninin sorumluluğunun poliçe limitleriyle sınırlı olduğunu, yapılan başvuru üzerine davacıya 05/02/2013 tarihinde 71.253,73-TL ödeme yapılarak tüm sorumluluğun yerine getirildiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istediklerini, ancak sorumlulukları yoluna gidilecek olur ise de, davacının hatır için taşınıp taşınmadığının araştırılması ile birlikte davacının kusur ve maluliyete ilişkin iddialarının usulüne uygun şekilde kanıtlaması gerektiğini belirterek davaya karşı koymuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen 03/05/2018 günlü kararla; Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 19/02/2015 tarihli ıslah dilekçesi (artırma talebi) doğrultusunda davacının davasının kabulüne 36.275,43 TL’lik miktarın kabulüne 30/01/2017 tarihli ıslah dilekçesi ikinci kez verilemeyeceğinden 29.551,68 TL lik kısmının reddine, Dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz talebinin kabulüne, karar verilmiştir. Taraf vekillerinin istinaf başvuruları üzerine dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda, gerekçeleri açıklanmak suretiyle davalı … şirketi vekilinin maluliyete ve hatır taşımasına ilişkin istinaf itirazlarının reddine, buna karşılık … isimli şahsın davada asli müdahil mi yoksa temlik alan mı olduğu duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekmesi nedeniyle, bu yöne ilişen davalı taraf istinaf itirazının kabulüne ve davacı vekilinin davada iki kez ıslah yapılmadığına ilişkin istinaf isteminin ise kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamında kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizce verilen kaldırma gönderme kararından sonra, yapılan yargılama sonucunda mahkemece; “Davanın KISMEN KABULÜNE : 65.827,11-TL maddi tazminatın 36.275,43-TL’sinin 05/02/2013 tarihinden bakiyesi olan 29.551,68-TL’sine ıslah tarihi olan 26/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigortadan tahsili ile davacı …’a verilmesine, Davacının alacağın ticari faiz işletilmesi talebinin reddine,” karar verilmiştir. Karara karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; asli müdahil …’nın talepleri hakkında bir karar verilmediği, hükme esas alınan maluliyete ilişkin raporun yetersiz ve geçersiz olduğu, hatır taşıması indirimi yapılmadan karar verilmiş olmasının isabetsiz bulunduğu ve görülmekte olan davada iki kez ıslah yapıldığı halde ikinci ıslaha göre karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiğine yöneliktir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan kalıcı beden gücü zararının giderilmesi isteğine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile dairemizce verilen 24/09/2020 gün ve 2019/4242E, 2020/3344 K.sayılı kaldırma gönderme kararındaki …’nın görülmekte olan davadaki konumunun belirlenmesi bakımından işaret edilen hususların gözetilmesi ve değerlendirilmesi neticesinde, daha önce asli müdahil olarak davaya katılımı kabul edilen …’nın esasen alacağı kısmen temlik alan kişi olduğu, ancak davacı ile … arasında alacağın temliki işleminin çekişmeli bulunduğu ve bu nedenle durumun ayrı bir yargılamanın konusunu oluşturacağı benimsenmek suretiyle verilen 23/02/2021 günlü ara kararı ile 02/07/2015 tarihli ara kararından dönülerek …’nın asli müdahil talebinin reddine ve …’nın davacı konumundan çıkarılarak Uyap’tan kaydının silinmesine karar verildiğine ve bu durumda görülmekte olan dava bakımından taraf olma sıfatı kalmayan … ile ilgili olarak ayrıca bir karar verilmemiş olmasında istinaf edenin sıfatına ve istinaf nedenlerine göre usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına, ayrıca davalı … vekilinin hükme esas alınan maluliyete ilişkin rapora ve hatır taşıması indirimi yapılmamış olmasına ilişkin bulunan istinaf itirazlarının, ilk derece mahkemesince verilen 03/05/2018 günlü karara yönelik istinaf itirazlarıyla aynı mahiyette olması ve bu istinaf itirazlarının nedenleri açıklanmak suretiyle dairemizce verilen 24/09/2020 günlü kararla reddedilmiş bulunması, keza söz konusu bu daire kararında, görülmekte olan davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu bu durumda davacı tarafından tazminat miktarının arttırılması talebiyle verilen 16/03/2015 havale günlü dilekçenin bedel arttırım dilekçesi, 26/03/2018 günlü dilekçenin ise ıslah dilekçesi niteliğinde bulunduğu, dolayısıyla davada sadece bir kez ıslah yapıldığı bu nedenle de 26/03/2018 günlü ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabul edilmesi gerektiğine ilişkin belirlemenin de gözetilmesi ve benimsenmesi sonucunda mahkemece, Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlendiği anlaşılan 27/08/2014 günlü yeterli ve geçerli nitelikteki maluliyet raporu hükme esas alınarak, 26/03/2018 günlü ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabul edilmesinde ve davacının davalı … şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı araçta değil, kazaya karışan ancak kazanın oluşumunda bir kusuru bulunmayan … plaka sayılı karşı araçta yolculuk etmesi nedeniyle davalı … şirketinin hatır taşıması indiriminden yararlanamayacağı doğru biçimde değerlendirilerek, belirlenen tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmaksızın karar verilmiş olmasında bir yanılgı tespit edilemediğinden, ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/02/2021 gün ve 2020/507 E,-2021/302 K. sayılı kararına yönelik olarak davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … şirketinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 4.496,65-TLnispi istinaf karar ve ilam harcının, istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşıldığından, davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 16/12/2021