Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/1171 E. 2021/1370 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1171
KARAR NO: 2021/1370
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/03/2021
NUMARASI: 2020/678 E., 2021/297 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 09/10/2017 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı sürücü … idaresindeki aracın davacı tarafa ait ticari araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkiline ait araçta hasar oluştuğunu, aracın ticari taksi olduğunu, aracın değer kaybına uğradığını ve ayrıca kazanç kaybına uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL kazanç kaybı tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, şimdilik 1.000,00 TL araç değer kaybı tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 07/04/2017 – 2018 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, kaza tarihi itibariyle teminatın limitinin araç başına 33.000 olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … LTD. ŞTİ. vekili cevap dilekçesinde özetle; belirsiz alacak davası açılmasının mümkün olmadığını, hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “ yargılama sırasında davalı sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulan dekont örneği incelendiğinde dava tarihinden önce 10.08.2017 tarihinde 18.056,91 TL’nin ”hasar dosya ödemesi” açıklamasıyla davacı hesabına ödendiği, davalıların kusuruna isabet eden toplam zarar miktarının ‘3.005,60 TL olduğu gözetildiğinde zararın dava tarihinden önce karşılanmış olduğu kanaatine varıldığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde “mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı, aracın tamir edilmesine göre araçta değer kaybı oluştuğu ve sigorta şirketince ödenen miktarın bunu kapsamadığı gibi kazanç kaybının sigorta poliçesi kapsamı dışında bulunduğuna ilişkindir.” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi 24/09/2020 tarih ve 2020/1275 esas 2020/3374 karar nolu ilamı ile; “İlk derece mahkemesinin kabulünde olduğu gibi, davalı sigorta şirketince davadan önce ödenen tazminat bedeli araç hasar bedeline ilişkin olup, somut davadaki talepleri kapsamamaktadır. Davacı, kazaya uğrayan aracının tamir edilmesi nedeniyle aracında değer kaybı oluştuğu ve bundan tüm davalıların sorumlu bulunduğu iddiasıyla araç değer kaybı tazminatı istemekte olup, araç değer kaybı tazminatı da tamir bedeli gibi, davalı sigorta şirketince düzenlenen sigorta poliçesinin teminatı altındadır. Başka bir anlatımla, araçta oluşan değer kaybı alacağından, diğer davalının yanında sigorta şirketi de müteselsilen sorumlu bulunmaktadır. Davacının diğer talebi olan kazanç kaybı alacağından ise sigorta şirketi sorumlu olmadığı gibi, davacı da bu tazminat talebini sadece davalı araç işletenine karşı ileri sürmüş; bu talep yönünden davalı sigorta şirketine ise husumet yöneltmemiştir. İlk derece mahkemesince, davadan önce davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin araç hasar bedeline ilişkin olduğunun kabulü ile araçtaki değer kaybından dolayı davalı sigorta şirketi ile diğer davalı işletenin mütesessilen sorumlu oldukları gözetilerek, ayrıca davalı sigorta şirketinin de sorumluluğunun poliçedeki teminat miktarı ile sınırlı olduğu da dikkate alınarak araç değer kaybına ilişkin talep yanında işletenden istenen kazanç kaybı tazminatı hakkında da karar vermek gerekirken, hatalı değerlendirme sonucunda sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme miktarına göre zararın karşılandığından bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesi kararının 353/1-a/6 maddesi gereğince kaldırılmasına ve belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmasının sağlanması için dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile kararın kaldırılmasına karar verilerek dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiştir. İlk derece mahkemesince kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda; 1-Davacının 1.325,60-TL değer kaybı tazminat talebinin kabulü ile 1.325,60-TL’nin davalı … ile davalı … LTD.ŞTİ yönünden kaza tarihi olan 17.06.2017 tarihinden itibaren (diğer davalı … Sigorta A.Ş. yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 09.10.2017 tarihinden itibaren) işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 2- Davacının 1.680,00-TL kazanç kaybına ilişkin talebinin kabulü ile 1.680,00-TL’nin kaza tarihi olan 17.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı … ile davalı … Ltd. Şti.‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, verilen karar davalı … A.Ş vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davalı … A.Ş vekilinin istinaf sebepleri; davacının kazanç kaybı miktarını bilebilecek durumda olduğundan kazanç kaybına ilişkin tutarın belirsiz alacak davası hükümlerine göre talep edilmesinde davacının hukuki yararı bulunmadığı, bu nedenle davacının kazanç kaybı talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava dilekçesinin eklerinin taraflarına tebliğ edilmemesi nedeniyle bu delillere karşı cevap ve delil sunma haklarının kısıtlandığı, müvekkilinin davalı aracın işleteni olmadığından aleyhine hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, PERT olan araç nedeniyle değer kaybı hesaplanmış olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle araç değer kaybı ile kazanç kaybı istemine ilişkindir. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi olan 2021 yılı itibariyle kesinlik sınırı 5.880,00-TL’ye çıkartılmıştır. Bu durumda, davalının istinaf talebine konu olan ve kabule ilişkin bulunan, 1.325,60-TL değer kaybı ile 1.680,00-TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 3.005,60-TL miktar itibariyle kesin olup, davalı bakımından yasa yolu kapalı bulunmaktadır. HMK.nun 346/1 madde hükmü uyarınca, miktar itibariyle ret kararının mahkemesince verilmesi gerekli ise de; temyiz merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, davalı … A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinin ve isteminin HMK.nun 346/1 ve 352. maddeleri gereğince kararın kesin olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Yukarıda başlıkta yazılı ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı … A.Ş. vekili tarafindan yapılan istinaf başvurusunun HMK’nun 346/1 ve 352.madde hükümleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Davalının istinaf talebinin esası incelenmediğinden, davalı …A.Ş. tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. nun 352 madde hükmü uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda ve HMK.nun 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/09/2021