Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/1168 E. 2021/1521 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1168
KARAR NO: 2021/1521
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/03/2021
NUMARASI: 2016/1135 E – 2021/236 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30.07.2012 kaza tarihinde davacının içinde yolu olarak bulunduğu .. plakalı aracın aynı istikamette yolun sağında park halinde olan ZMMS sigortası bulunmayan … plakalı araçtan düşen yağ kolilerinin asfaltın yüzeyini kayganlaştırması sonucu direksiyon hâkimiyetini kaybederek yolun sağ tarafında bulunan şarampole takla atarak yuvarlanması neticesinde kazanın meydana geldiğini, bu kazada davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00 TL geçici ve 50.00 TL çalışma gücü kaybı olmak üzere toplam 100,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davacının sürekli iş görmezlik tazminat talebinin kabulü ile 94.136,94-TL’nin 17/11/2016 dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, Davacının geçici iş görmezlik talebinin reddine, karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacıya dava dışı … Sigorta A.Ş tarafından ödeme yapıldığını, bu ödemenin yeterli olduğunu, 2918 sayılı KTK 111.maddesi uyarınca 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, hükme esas alınan kusur ve maluliyet raporlarının hatalı olduğunu, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlarla sınırlı olarak yapılan incelemede; 30.07.2012 kaza tarihinde davacının içinde yolu olarak bulunduğu … plakalı aracın aynı istikamette yolun sağında park halinde olan ZMMS sigortası bulunmayan … plakalı araçtan düşen yağ kolilerinin asfaltın yüzeyini kayganlaştırması sonucu direksiyon hâkimiyetini kaybederek yolun sağ tarafında bulunan şarampole takla atarak yuvarlanması neticesinde kazanın meydana geldiği, bu kazada davacının yaralanarak malul kaldığı anlaşılmıştır. Davacının yeterli belgeler ile davalıya başvuruda bulunduğu, yargılama sırasında alınan aktüerya bilirkişi raporunda belirlenen tazminat ile dava dışı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme arasında açık oransızlık olduğunun tespit edildiği, dava dışı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle davacı ve davalı arasında bir uzlaşma bulunmadığından 2918 sayılı KTK’nın 111 maddesinin hak düşürücü süreye ilişkin hükmünün uygulanamayacağı gözönünde tutulduğunda davalı vekilinin bu hususlarda ki istinaf talebi yerinde değildir. Davacının maluliyetini belirleyen ATK raporuna karşı davalı tarafından engellilik değerlendirilmesi hakkında yönetmelik hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bir itirazda bulunulmadığı, yine davalının cevap dilekçesinde hatır taşıması definde bulunmadığı, kaza tespit tutanağında davacının emniyet kemeri takmadığının tespit edilememesi karşısında, davacının müterafik kusur bulunduğunun usulüne uygun deliller ile ispatlanamadığı gözönünde tutulduğunda davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri de yerinde değildir. Netice de, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usule ve yasaya aykırılık bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında da bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)Usul ve yasaya uygun başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2-)Alınması gereken 6.430,49-TL harçtan peşin yatırılan 1.607,80-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 4.822,69-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-)Duruşma yapılmadığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.14/10/2021