Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/999 E. 2023/1397 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/999
KARAR NO: 2023/1397
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/11/2019
NUMARASI: 2018/351 Esas – 2019/1234 Karar
DAVANIN KONUSU: Kasko Sigorta Sözleşmesi Kapsamında Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/09/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait iş yerinde meydana gelen hırsızlık sırasında hırsızların davalıya kasko sigortalı … plakalı araca ait yedek anahtarları alarak aracı çalmak istediklerini, ancak eylemin failleri tarafından araçta meydana getirilen hasar dolayısıyla fazla uzaklaşamadıklarını, aracın çalışamaz durumda polisler tarafından bulunduğunu, aracın onarımının 6.048,00 TL’ye gerçekleştirildiğini, sigorta şirketine zararın karşılanması için 15.02.2018 tarihinde başvuru yapıldığını, davalı şirketin sadece 509,34 TL ödeme yaptığını belirterek, 5.538,66 TL hasar bedelinin bildirim tarihi olan 15.02.2018 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın yedek anahtarının iş yerinde yapılan hırsızlık sonucu çalınması dolayısıyla araçta meydana gelen 510,87 TL zarar bedelinin poliçe kapsamından karşılandığını, davacı tarafından istenilen tazminatın, hırsızlık olayı ile illiyet bağı bulunmadığını, olay yeri inceleme raporunda aracın zorlanmadığının ve hareket ettirilmemiş olduğunun tespit edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… plakalı aracın davaya konu hasarlarının, davacı tarafın kendi kullanımından kaynaklı olduğu, meydana gelen hasarların, aracın uzun süreli çalışmalarında ortaya çıkabileceği, bu nedenlerle aracı çalmaya teşebbüs edenlerin araçta meydana gelen davaya konu arıza ve hasarların oluşmasında bir kusuru olamayacağ, hasarların kullanım sürecine bağlı olarak meydana geldiği, debriyaj setinin normal aşınma ve ömürlü parçalar olduğundan ve tamir faturasına konu hasarın hırsızlık eylemi neticesinde meydana geldiği ispat edilemediğinden; davanın reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile; davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekil tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; araçta meydana gelen hasarın hırsızlık eylemi neticesinde meydana gelmediğinin tespiti ile hasarın hırsızlık rizikosundan kaynaklanmadığına dair bilirkişi tespitinin, hukuka, sigorta poliçesine ve klozlara aykırı bir tespit olduğu, davalı sigorta şirketi ile imzalanan sözleşme uyarınca yaşanan olayın poliçe kapsamında olduğu, bu nedenle davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak açılan tazminat istemine ilişkindir.Tarafların iddia ve beyanları, dosyada mevcut kayıt ve belgeler ile polis tarafından olaya ilişkin tanzim edilen olay yeri inceleme raporu içeriklerine göre; davacıya ait … plaka sayılı aracın, davalı nezdinde 19/04/2017 başlangıç, 19/04/2018 bitiş tarihli Ticari Genişletilmiş Kasko Poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, sigortalı araca ait anahtarın; 28/08/2017 tarihinde sigortalıya ait iş yerinin camı kırılmak suretiyle iş yerinde yapılan hırsızlık sonucu çalındığı, olay sonrası aracın götürülmediği, iş yerinin bahçesinde park halinde olduğu, düz kontak durumunun olmadığı, anlaşılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, birbirini teyit eden bilirkişi raporlarından da anlaşılacağı üzere; davacıya ait aracın götürülemediği, yerinde olduğu, kısa süreli kullanım dikkate alındığında araçta oluşan hasarların anahtar değişimi hariç hısızlık fiili sonucu oluşamayacağının, değişen parçalar ile hırsızlık olayı arasında illiyet bağı olmadığının belirgin olmasına, yedek anahtar çalınması bedelinin davalı sigorta şirketi tarafından ödenmiş olmasına ve bu miktarın dava konusu yapılmamasına, bu nedenle ilk derece mahkemesinin davanın ispat edilemediği kanaatiyle davanın reddini ilişkin kararında bir isabetsizlikte tespit edilememesine göre, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b/1.maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca,1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf eden davacıdan alınması gereken 269,85-TL harçtan peşin yatırılan 54,40-TL harcın düşümü ile bakiye 215,45-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a madde hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.21/09/2023