Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/994 E. 2022/152 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/994
KARAR NO: 2022/152
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2019
NUMARASI: 2015/811 ESAS 2019/972 KARAR
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 10/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili 07/08/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 04/10/2012 tarihinde tramvaya binmek üzere yolda yürürken davalılardan …’un kullandığı motosikletin kendisine çarptığını, kalıcı sakatlık oluştuğunu, davacının pasta ustası olarak çalıştığını ve 3.000,00-TL gelir elde ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00-TL maddi tazminatın, ayrıca sorumluluğunun derecesine ve maddi zararın kapsamına göre yargılamanın son aşamasında tutarı bildirilecek manevi tazminatın (sigorta şirketi maddi tazminatla sınırlı ve temerrüt tarihinden itibaren faizle sorumlu tutularak) olay tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalılardan ortaklaşa ve zincirleme tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 07/11/2019 tarihli dilekçesi (talep arttırım dilekçesi) ile; geçici işgöremezlik zararı talebini 4.916,65-TL’ye, sürekli iş göremezlik zararı talebini 12.690,06-TL’ye yükseltmiş, ayrıca 15.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile sigorta şirketi hariç diğer davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, eksik peşin harcı yatırmıştır.Davalılar, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda;-davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile,-17.606,71-TL maddi tazminatın kaza tarihi 04/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (davalı … dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden ve poliçe teminat limitini aşmayacak şekilde sorumlu tutulmak şartıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, -100,00-TL tedavi gideri maddi tazminatı yönünden feragat nedeniyle reddine,-davacının manevi tazminat davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davalı … Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı … Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü vekilinin istinaf sebepleri;Yerel mahkemece hükme esas alınan kusur bilirkişisi raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmamasının hatalı olduğu, davalı …’a atfedilen kusurun ve buna göre yapılan maddi tazminat hesabının hukuka ve kanuna aykırı olduğu, davacının kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu nazara alındığında tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, asgari ücret üzerinden alacak hesaplaması yapılması gerekir iken esas mahkemesince hukuka aykırı bilirkişi hesap raporuna göre yüksek ücret üzerinden alacak kararı vermesi yerinde olmadığı, manevi tazminat talebi hakkındaki davanın usulden reddinin gerektiği, ayrıca davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin de hatalı ve hukuka aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede;Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davalı … Müdürlüğüne ait davalı … tarafından trafik sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı motosikletin, davalı …’un sevk ve idaresinde iken 04.10.2012 tarihinde yaya olan davacıya çarptığı, davacının ATK 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun raporunda tespit ettiği üzere %3,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacak ve iyileşme süresi olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, olayda davacının %80 oranında kusurlu olduğu, davacının maddi ve manevi tazminat istemiyle bu davayı açtığı anlaşılmıştır.Davacı vekilince manevi tazminat davası için dava açılırken hiçbir dava değeri bildirilmediği ve peşin harç da yatırılmadığı, bu nedenle ne belirsiz alacak davası ne de kısmi dava olarak usulüne uygun açılmış bir manevi tazminat davası bulunmadığı, davacı vekilinin talep artırım/ıslah dilekçesinde dava değeri bildirip ıslah harcı yatırdığı davalı sürücü ve işletenden manevi tazminat talebi, ıslah dilekçesiyle davaya talep ekleme niteliğinde olduğundan, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde ve bu nedenle davalılar yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde bulunmamıştır. (Yargıtay 17. H.D. 2016/14192 E-2019/6322 K sayılı emsal ilamı da aynı yöndedir.) Sonuç olarak, toplanan delillerin, ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi ile birlikte (istinaf nedenleri de gözetilmek suretiyle) incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen ATK kusur raporu ile birbirini teyit eden uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının esas kabul edilmesinde bir hata bulunmamasına, ATK 3. İhtisas Kurulundan alınan maluliyet raporunun kaza tarihi itibariyle yerleşik Yargıtay ve BAM uygulamalarına göre uygulanması gereken 11.10.2008 tarihli Yönetmeliğe göre düzenlenmiş olmasına, ayrıca bu rapor dikkate alınarak yapılan maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, aktüer raporunda emsal ücret araştırmasına göre yapılan hesaba süresinde itiraz bulunulmaması nedeniyle hükme esas alınmasının doğru olmasına göre, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçe uyarınca; 1-)Usul ve yasaya uygun olan İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/12/2019 tarih 2015/811 E. – 2019/972 K. sayılı kararına yönelik davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-)İstinaf eden davalı harçtan muaf olduğundan bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-)Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,HMK’nun 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nun 362/1-a madde gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.10/02/2022