Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/920 E. 2023/260 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/920
KARAR NO: 2023/260
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/10/2019
NUMARASI: 2015/55 Esas – 2019/968 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/02/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
KARAR Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkili …’in oğlu, … ve …’nin torunu …’nin, yolcu olarak bulunduğu davalı …’nın maliki, davalı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın 13/10/2013 tarihinde karıştığı tek taraflı trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, araç sürücüsü davalı …’ın kaza tarihinde sürücü belgesinin bulunmadığını, yapılan ceza yargılaması sonucunda davalı …’ın alt sınırdan uzaklaştırılarak cezalandırılmasına karar verildiğini, …’ın vefatından evvel bir şirkette sigortalı çalıştığı gibi arta kalan zamanında günlük yevmiye karşılığı tesisat işleri yaptığını, müvekkili …’in oğlunun vefatı ile maddi olarak desteğinden yoksun kaldığını, davalı sigorta şirketine davadan evvel 21/03/2014 tarihinde başvuruda bulunmalarına rağmen taleplerinin yanıtsız bırakıldığını, müvekkillerinin müteveffanın ölümü ile manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek davacı … için yapılacak inceleme ile belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatı ile defin ve cenaze giderinin davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davacı … için 50.000,00-TL, dede Hilmi için 25.000,00-TL ve anneanne … için 25.000,00-TL manevi tazminatın davalı sigorta dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, Yargılama aşamasında sunduğu 18/01/2018 tarihli dilekçe ile; maddi tazminat miktarını 28.236,36-TL’ye artırdıklarını bildirmiş, 12/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile de; 145.061,36-TL destekten yoksun kalma ve 1.000,00-TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam 146.061,36-TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesi ile; olay tarihinde kızı …’ın 16 yaşında olduğunu, vefat eden … ‘yi kızından uzak durması için defalarca uyardığını, olay tarihinde kızının yurtta kaldığını, gece çalıştığı için gündüz uyuduğu sırada davalı …’ın aracın anahtarını habersizce aldığını ve kazanın meydana geldiğini, istenilen tazminatları ödeyecek mali gücü bulunmadığını, kazadan sonra davalı kızı …’ın yoğun bakımda olmasına rağmen davacı aile ile görüşmeye çalıştıklarını ancak davacıların buna engel olduğunu, kendisini ve kızını ölüm ile tehdit ettiklerini savunmuştur.Davalı … beyan dilekçesi ile; müteveffa … ile arkadaş olduklarını, kaza günü …’ın isteği üzerine annesine ait aracın anahtarlarını gizlice aldığını, kaza tarihinden evvel de …’ın isteği ile bir kaç kez annesinden habersizce arabanın anahtarını alarak dışarıya gezmeye çıktıklarını, kaza tarihinde aracı bazen kendisinin bazen müteveffanın kullandığını, kaza anında yolun kapalı olması nedeniyle dönemediğini ve kazanın meydana geldiğini, kazadan sonra kendisinin de psikolojisinin bozulduğunu, eğitimine ara vermek zorunda kaldığını, …’ı çok sevdiğini, davacı …’in annesi gibi olduğunu, ancak kazadan sonra …’ın dayısı tarafından tehdit edilmesi nedeniyle davacılara yaklaşamadığını, tazminat ödeyecek mali gücünün bulunmadığını savunmuştur. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın destekten yoksun kaldığını ispat etmesi ve kusur oranlarının tespiti gerektiğini, mütevaffanın, sürücü belgesi bulunmayan kişinin kullandığı araca binmesi nedeniyle müterafik kusuru bulunduğunu, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, faizin dava tarihinden başlatılması ve yasal olması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; kazaya ilişkin olarak Büyükçekmece 7.Asliye Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama neticesinde; davalı … ile müteveffa …’ın eşit kusurlu olarak kabul edildiği, mahkeme ilamının Yargıtay 17. Ceza Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği, buna göre davalı araç sürücüsü ile müteveffa …’ın kazanın meydana gelmesinde % 50 oranında kusurlu olduğu, davacı …’in kusur indirimi neticesinde talep edebileceği maddi tazminat miktarının 72.530,68 TL olduğu, kaza anında müteveffa …’ın davalı …’a araç kullanmayı öğretmek için bulunduğu, davalı … ile müteveffanın arkadaş oldukları, müteveffanın yaşı küçük davalı …’ı, davalının annesine ait aracın anahtarlarını evden alıp aracı kullanmaya ikna etmesi nedeniyle tazminattan %50 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, manevi tazminat talebi bakımından tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacının ölene yakınlıkları, ölenin eşit kusuru, kaza tarihindeki paranın alım gücü, hak ve mesafe kuralları gözetildiğinde kısmen kabulü gerektiği kanaati ile; “1-Davacılar vekilinin müvekkillerinden … hakkında davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 36.265,34 TL maddi tazminatın davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2-Davacılar vekilinin müvekkillerinden … hakkında davalılar … ve … aleyhine açmış olduğu 1.000 TL cenaze ve defin gideri talebinin KABULÜ ile 1.000 TL nin davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 3-Davacılar vekilinin müvekkillerinden … hakkında davalılar … ve … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 15.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacılar vekilinin müvekkillerinden … hakkında davalılar … ve … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacılar vekilinin müvekkillerinden … hakkında davalılar … ve … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 6-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine” karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili ve davalı … ve … vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri; kaza tarihi itibariyle davacı …’in üçüncü kişi sıfatıyla destekten yoksun kalma tazminatı istediği, bu nedenle kusur indirimi ve hatır taşıması indirimi yapılamayacağı, kazadaki kusurun belirlenmesi bakımından bilirkişi incelemesi yapılmaksızın ceza dosyasında varılan kanaate göre kusur belirlemesi yapılmasının hatalı olduğu, müteveffanın direksiyona müdahale ettiğine dair davalı …’ın beyanı dışında herhangi bir delil bulunmadığı, davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının çok düşük olduğu, davalılar yararına hükmedilen vekalet ücretinin fahiş olduğu hususlarına ilişkindir. Davalılar … ve … vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de; davalılar vekilince usulüne uygun muhtıraya rağmen istinaf harç ve giderlerinin yatırılmaması nedeniyle mahkemece 21/01/2021 tarihli ek karar ile davalılar … ve … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmamış sayılmasına karar verildiği, ek karar karşı davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla istinaf incelemesi davacılar vekilinin istinaf nedenleri ile ve kamu düzeni ile ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle doğan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 6098 sayılı TBK’nun 74. maddesi gereğince hukuk hakimi, ceza mahkemesince belirlenen kusur durumu, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleri ve beraat kararı ile bağlı değil ise de; ceza mahkemesinde belirlenen maddi vakıa ile bağlıdır. Dosya kapsamına celbedilen belgelerin incelenmesi neticesinde; kaza nedeniyle davalı … hakkında açılan ceza yargılaması sırasında ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 27/08/2014 tarihli raporda; davacıların desteği …’ın direksiyona müdahale edip etmemiş olmasına göre terditli kusur durumu belirlendiği, davacıların desteğinin direksiyona müdahalesinin bulunmaması halinde davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğunun, destek …’ın direksiyona müdahale ettiğinin ve plakası belirlenemeyen bir kamyonun, otomobilin önüne çıkmış olması halinde ise kamyonun kazanın meydana gelmesinde etken ve davalı … ile destek …’ın kusurlu olduğunun bildirildiği, Büyükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kazanın ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 27/08/2014 tarihli raporunda anlatılan ikinci durum şeklinde meydana geldiği yani kaza anında plakası belirlenemeyen bir kamyonun davalı … tarafından kullanılan otomobilin önüne çıkması üzerine davacıların desteği …’ın direksiyona müdahale ettiği ve davalı …’ın direksiyon hakimiyetini kaybettiği kabul edilerek 22/09/2014 tarihli 2014/56-495 Esas ve Karar sayılı ilamı ile davalı …’ın cezalandırılmasına karar verildiği, mahkeme ilamının Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 22/10/2015 tarihli 2015/146-16266 Esas ve Karar sayılı ilamı ile onanmak suretiyle kesinleştiği anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere, ceza mahkemesinde kazanın oluş şekli bakımından, kazanın, plakası tespit edilemeyen bir kamyonun davalı …’ın kullandığı aracın önüne çıkması üzerine davacıların desteği …’ın direksiyona müdahale ettiği ve davalı …’ın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde meydana geldiğine yönelik maddi vakıa kesinleşmiş olmakla hukuk hakimi ceza yargılamasında kesinleşen ve tespit edilen maddi vakıa ile bağlıdır. Dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle, dosya kapsamına alınan ve ceza yargılamasında belirlenen ve kesinleşen maddi vakıaya göre davacıların desteğinin kazanın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğunun kabul edilmesinde ve her ne kadar davacı … desteğin mirasçısı sıfatı ile değil üçüncü kişi sıfatı ile maddi tazminat talebinde bulunmuş ise de, davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün ve işletenin kusurunu üstlendiği, davacı …’in desteği …’ın ise araç sürücüsü veya işleteni değil araçta yolcu olarak bulunduğunun anlaşılmasına göre belirlenen tazminat miktarından desteğin kusuruna isabet eden %50 oranında indirim yapılmasında ve destek …’ın hatır için taşınması nedeniyle indirim yapılmasında, karar tarihi itibariyle reddedilen maddi tazminat miktarı bakımından davalılar yararına nisbi vekalet ücreti takdir edilmesinde isabetsizlik yok ise de, Yargıtay yerleşik uygulamalarında hatır taşıması yönünden yapılması gereken indirim oranı %20 iken mahkemece bu oranı aşar şekilde %50 oranında hatır taşıması indirimi yapılması isabetsizdir. Maddi tazminat talebi yönünden davacı … vekilinin istinaf talebi bu nedenle yerindedir. Manevi tazminat istemi yönünden ise; kazanın oluş biçimi, tarafların kusur oranı, kaza tarihi ile tarafların dosyaya yansıyan sosyal ekonomik durumları, kaza tarihi itibariyle paranın alım gücü dikkate alındığında takdir edilen manevi tazminatın da düşük olmadığı anlaşılmakla davacılar vekilinin manevi tazminat miktarına ilişkin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır. Davacı … lehine takdir edilen maddi tazminat bakımından, davacı vekilinin istinaf istemi yerinde görülmekle birlikte tespit edilen hukuka aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ilk derece mahkemesinin kararının maddi tazminat yönünden kaldırılmasına ve HMK m. 353/1-b/2 gereğince taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış haklar göz önünde bulundurularak, davacı …’in destekten yoksun kalma zararının, hükme esas alınan 20/02/2019 tarihli aktüer bilirkişi raporunda kusur indirimi sonucunda tespit edilen 72.530,68-TL üzerinden Yargıtay yerleşik uygulamasına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak belirlenen 58.024,54-TL olduğunun kabulü ile maddi tazminat isteminin kısmen kabulü yönünden yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/Gerekçe uyarınca, 1/Yukarıda başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf isteminin HMK m. 353/1-b/1 gereğince ESASTAN REDDİNE, davacı … vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, (a) İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar … ve …’dan istinaf taleplerinin reddedilmesi nedeniyle alınması gereken (179,90-TLx2) 359,80-TL harcın davacılar … ve …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına, (b) Davacı … tarafından peşin yatırılan 44,40-TL istinaf kanan harcının talep halinde yatırana iadesine, (c) İstinaf eden tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerinde bırakılmasına, (d) İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 2/İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 24/10/2019 gün ve 2015/55 Esas – 2019/968 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, kaldırılan hükmün YERİNE GEÇMEK üzere, (a) Davacılar vekilinin müvekkillerinden … hakkında davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 58.024,54-TL maddi tazminatın davalılardan dava tarihi olan 21/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (b) Davacılar vekilinin müvekkillerinden … hakkında davalılar … ve … aleyhine açmış olduğu 1.000 TL cenaze ve defin gideri talebinin KABULÜ ile 1.000,00-TL’nin davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (c) Davacılar vekilinin müvekkillerinden … hakkında davalılar … ve … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 15.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (d) Davacılar vekilinin müvekkillerinden … hakkında davalılar … ve … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (e) Davacılar vekilinin müvekkillerinden … hakkında davalılar … ve … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (f) Fazlaya ilişkin taleplerin reddine, (g) Alınması gereken 5.739,72-TL karar harcından 372,71-TL peşin harç, 62,29-TL ıslah harcı ve, 2.012,15-TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik kalan 3.292,57-TL karar harcının (davalı sigorta şirketi 1.858,06-TL’sinden sorumlu sınırlı olmak üzere) davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,(h) Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 27,70-TL başvurma harcı, 372,71-TL peşin harç, 62,29-TL ıslah harcı ve 2012,15-TL tamamlama harcından oluşan toplam 2.474,85-TL’nin (davalı sigorta şirketi yönünden 2.105,60-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, (ı) Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden lehine maddi tazminat yönünden takdir edilen 9.283,93-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacı …’ye verilmesine, (i) Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden lehine takdir edilen cenaze ve defin giderleri yönünden takdir edilen 1.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacı …’ye verilmesine, (j) Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden manevi tazminat yönünden takdir edilen 3.000.00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınıp davacılara verilmesine, (k) Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden reddedilen maddi tazminat yönünden takdir edilen 9.283,93-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınıp davalılara verilmesine, (l) Davalılardan … ve … kendilerini vekil ile temsil reddedilen manevi tazminat yönünden takdir edilen 3.000.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalılardan … ve …’ya verilmesine, (m) Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 4.100,30.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 1.400,16-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (n) Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.16/02/2023