Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/867 E. 2022/1799 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/867
KARAR NO: 2022/1799
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/10/2019
NUMARASI: 2017/946 Esas – 2019/1005 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin dava dışı şirket ile yaptığı taşıma sözleşmesinin edimini yerine getirmek için kullandığı araç ile davalının sevk ve idaresindeki aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle müvekkilinin dava dışı şirkete karşı edimlerini yerine getiremediğini ve kazanç kaybı doğduğunu, günlük 100,00-TL’den belirlenen kazanç kaybının tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattıklarını ancak davalı tarafça icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, davalı tarafın sadece borcun aslına itiraz ettiğini ferilere ilişkin itirazda bulunulmadığını ileri sürerek davalının 17.180,80-TL asıl alacağa ilişkin itirazın iptaline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile takibin 17.180,80-TL asıl alacak,takipten önce 825,38-TL işleyen faiz ile birlikte asıl alacağa 19/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek merkez bankası kısa vadeli kredilere uyguladığı %10.50 faiz üzerinden devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya ilişkin cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili duruşmada alınan beyanında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; yargılama sürecinde davacı tarafa bilirkişi ücretinin yatırılması için sonuçlarının usulüne ihtar edildiği kesin süre verildiği ancak kesin süreye rağmen bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, davaya konu kazada tarafların kusur durumları, oluşan kazanç kaybının hesabı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlar olduğundan hakimce çözüme kavuşturulmasının mümkün olmadığı, dosyadaki mevcut delillere göre davacının davasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekilinin istinaf nedenleri; mahkemece bilirkişi ücretinin yatırılmasına ilişkin kesin süre verilmesine ilişkin ara kararın usulüne uygun olmadığı, ara kararda sonuçlarının açıkça yazılmadığı ve sürenin kesin olduğunun belirtilmediği, müvekkilinin mali durumunun iyi olmaması nedeniyle verilen iki haftalık kesin sürenin kısa olduğu, davanın ispatı yönünden ekspertiz raporunun sunulduğu, dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği hususlarına ilişkindir.6100 sayılı HMK m. 355 gereğince istinaf edenin sıfatı, istinaf neden ve gerekçeleri ile kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan incelemede;Dava, trafik kazası nedeniyle doğan kazanç kaybının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan Kanun maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. Aynı Kanun’un 5/2. maddesinde ticari davaların, ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi olan yerlerde o yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde görüleceği hükme bağlanmış, maddenin 3. fıkrasında; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.6100 sayılı HMK’nun 114.maddesinde dava şartlarına yer verilmiş, 1.fıkrasının (c) bendinde mahkemenin görevli olması dava şartı olarak belirlenmiş, 115. maddesinde de dava şartlarının eksikliği halinde davanın usulden reddine karar verileceği hükmüne yer verilmiştir.Somut uyuşmazlıkta; kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belgeleri bulunmamakla birlikte düzenlenen kaza tespit tutanağına göre davacının maliki olduğu aracın otobüs, davalının sürücüsü olduğu aracın kamyon olduğu ve her iki aracın kullanım şeklinin ticari olduğu belirtilmiş ise de, davanın haksız fiilden kaynaklandığı bu nedenle mutlak ticari dava bulunmadığı göz önünde bulundurulmak suretiyle tarafların gerçek kişi tacir olup olmadıkları araştırılarak eldeki davanın nisbi ticari dava olup olmadığı belirlenmek suretiyle mahkemenin görevi değerlendirilmeksizin yargılamaya devamla davanın esası hakkında karar verilmesi isabetli olmadığından, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK m. 353/1-a/3 ve 6 maddeleri gereğince kabulüne, kaldırma nedeni dikkate alınarak davacı vekilinin işin esasına yönelik istinaf isteminin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
K A R AR/ Gerekçe uyarınca,1/Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/3 ve 6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine İADESİNE,4/Dairece verilen kaldırma kararının niteliği itibariyle davacı vekilinin işin esasına yönelik istinaf istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,5/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,6/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,HMK’nın 353/1-a maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 08/12/2022