Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/864 E. 2022/151 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/864
KARAR NO: 2022/151
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI: 2015/249 ESAS 2019/1019 KARAR
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 04/03/2015 tarihi dava dilekçesinde özetle; 06/04/2010 günü yaşanan trafik kazasında dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkilinin kontrolündeki … plakalı motosikletin çarpışması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını belirterek, fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00-TL tazminatın kaza tarihi itibariyle işleyecek faizi ile birlikte davalı yandan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda;Davanın kabulü ile 6.380,51-TL geçici iş göremezlik, 16.914,03-TL sürekli malüliyet tazminatı olmak üzere toplam 23.294,54-TL tazminatın 11/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; Davacı ve kazaya karışan araç sürücüsünün CMK’nın 253/19. maddesi kapsamında uzlaştığı, buna göre tescilsiz aracın işleteninin hukuki sorumluluğunu üstlenen müvekkili kurum hakkında da dava açılamayacağı, açılmış olan davadan feragat etmiş sayılacağının aşikar olduğu, bu husus nazara alınmadan verilen kabul kararının hatalı olduğu, davacıya söz konusu zarar nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından geçici işgöremezlik ödemesi yapılıp yapılmadığının araştırılmadığı, bu husus araştırılmadan kurulan hükmün eksik incelemeye dayandığı, müvekkili kurum aleyhine ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğinden temerrüt tarihinden faize hükmedilmesinin hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 06/04/2010 günü dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacının kontrolündeki … plakalı motosikletin çarpışması sonucu davacının ATK 2.İhtisas Dairesinin raporunda tespit edildiği üzere % 2,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacak ve iyileşme süresi 9 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, kazada dava dışı sürücünün %75 oranında kusurlu olduğu, dava dışı aracın kaza tarihinde ZMM sigortası bulunmadığından davacının … aleyhina maddi tazminat istemiyle bu davayı açtığı, anlaşılmıştır. Toplanan delillerin, ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi ile birlikte (istinaf nedenleri gözetilmek suretiyle) incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; Dosya içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usule ve yasaya aykırılık bulunmamasına, davalıya başvuru yapılmış olması nedeniyle temerrüt tarihinden faize hükmedilmesinin doğru olmasına, SGK tarafından geçici iş göremezlik için davacıya bir ödeme yapılmamış olmasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir hata bulunmamasına, davalı tarafın iddia ettiği ceza soruşturmasında ki uzlaşmanın; davacının şartlarını ve sonuçlarını tam olarak kavrar bir biçimde özgür iradesiyle yaptığı bir anlaşma niteliği taşımadığı gibi, davacının uğramış olduğu maluliyet zararının giderilmesine ilişkin bir belge niteliğinde de bulunmaması nedeniyle, ilk derece mahkemesince uzlaşmanın gerçekleşmediği görüşünden hareketle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçe uyarınca; 1-)Usul ve yasaya uygun olan İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/11/2019 tarih 2015/249 E. – 2019/1019 K. sayılı kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-)İstinaf eden davalıdan alınması gereken 1.591,25-TL harçtan peşin yatırılan 395,81-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 1.195,44-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-)Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, HMK’nun 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nun 362/1-a madde gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.10/02/2022