Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/859 E. 2023/81 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/859
KARAR NO: 2023/81
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/12/2019
NUMARASI: 2018/302 Esas – 2019/1534 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/02/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların maliki sürücüsü ve ZMM sigortacısı bulunduğu … plaka sayılı aracın (tır) vekil edeni şirkete ait … plaka sayılı araca çarpması neticesinde meydana gelen 05/11/2014 günlü trafik kazasında şirket aracının ağır bir biçimde hasarlanarak pert hale geldiğini, kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’in kusurlu bulunduğunu, bu nedenle … plaka sayılı araçta meydana gelen hasar bedelinin tahsili amacıyla davalı sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde 8.510,00-TL ödeme yapılmış ise de yapılan bu ödemenin gerçek zararı karşılamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 11.760,04-TL tazminatın kaza tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; talep konusu kaza nedeniyle yapılan başvuru neticesinde vekil edeni şirket tarafından davacıya 26/12/2014 tarihinde 8.510,28-TL ödeme yapıldığını, görülmekte olan davanın ise 2918 sayılı yasanın 111. maddesinde düzenlenen 2 yıllık hak düşürümü sürenin geçilmesinden sonra açıldığını belirterek, sigorta şirketi aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılar yargılama oturumlarına katılmamış ve davaya karşı herhangi bir savunmada bulunmamışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, toplanan deliler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek; talep konusu kazanın oluşumunda, davalı araç sürücüsü …’in %75 oranında, davacıya ait araç sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin 25.000,00-TL kusur durumuna göre de, davalı tarafça ödenmesi gereken miktarın 18.750,00-TL olduğunun belirlendiğini, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme miktarı düşüldüğünde bakiye 10.240,00-TL zarar bedelinin davalı tarafça karşılanması gerektiği, ancak … plaka sayılı aracın ZMM sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigortacının davacı tarafa 26/12/2014 tarihinde 8.510,00-TL ödeme yaptığı, ödeme tarihinden itibaren 2 yıllık hak düşümü süre içerisinde dava açılmadığı, bu durumda davalı sigorta şirketine karşı açılan davanın reddi gerektiği, ne var ki; kısa kararda bakiye 10.240,00-TL tazminatın sigorta şirketi dışında kalan davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, sehven 6.989,86-TL’nin tahsiline karar verildiği, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılamayacağı, bu nedenle kararın aynen muhafaza edilmesi gerektiği gerekçesiyle; -Davanın kısmen kabulüne; 6.989,96 TL’nin davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 05/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -Davalı … Sigorta Şirketi aleyhine açılan davanın REDDİNE, karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf nedenleri; talep konusu 05/11/2014 günlü kazadan sonra bakiye araç hasar bedelinin tahsili amacıyla davalılar aleyhine İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/127 esas sayılı dosyası ile 23/03/2015 tarihinde dava açıldığı, bu davada verilen görevsizlik kararı nedeniyle davaya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nce devam olunduğu, böyle bir durumda sigorta şirketinin zaman aşımına ilişkin itirazlarının yerinde bulunmadığı kabul edilerek, sigorta şirketine yönelik davanın da kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın tamamının kabulüne karar verilmesi, olmadığı takdirde de ilk derece mahkemesinin kabulüne göre davalılardan tahsil edilmesi gereken miktar 10.240,00-TL olduğundan, hükmün bu duruma göre düzeltilmesi gerektiğine yöneliktir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; trafik kazası neticesinde meydana gelen araç hasar bedelinin tahsiline ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle İTÜ Makine Fakültesi Otomotiv Anabilim Dalı emekli öğretim üyesi olduğu anlaşılan Prof. Dr. … tarafından düzenlenen 30/10/2019 günlü kusur ve hasar bedeline ilişkin belirleme ve değerlendirmelerin, dosyaya oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi karşısında, yeterli ve geçerli nitelik taşıyan söz konusu raporun hükme esas alınmasında, istinaf edenin sıfatına ve itiraz nedenlerine göre herhangi bir isabetsizlik bulunmadığına; 15/11/2014 günlü kazadan sonra aynı hukuki nedenlere dayanarak, davalılar aleyhine 23/03/2015 tarihinde açılan maddi tazminat talepli davanın yargılaması sonucunda verilen dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine ilişkin kararın 15/07/2017 tarihinde kesinleşmiş olmasına rağmen süresi içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediğine göre, HMK’nın 20/1 maddesi gereğince yasal olarak açılmamış sayılma ile sonuçlanan böyle bir davanın zaman aşımını kesmesinin söz konusu olamayacağı konusunda herhangi bir duraksama bulunmadığından, 05/04/2018 tarihinde açılan eldeki davada sigorta şirketine yönelik davanın süre yönünden reddine karar verilmiş olmasında da herhangi bir yanılgı tespit edilemediğinden, davacı vekilinin açıklanan yönlere ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin diğer istinaf itirazına gelince; Görülmekte olan davada davacının uğradığı maddi zarar miktarının 25.000,00-TL olduğu, kusur durumu gözetildiğinde davalı tarafça karşılanması gereken miktarın 18.750,00-TL bulunduğu ve bu zarar miktarından sigorta şirketince yapılan ödeme düşüldüğünde bakiye zarar miktarının 10.240,00-TL olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup, mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Ne var ki tüm bu kabul ve belirlemelere rağmen mahkemece davalı … ve davalı …’in sorumluluk miktarı hüküm altına alınırken 10.240,00-TL yerine sehven de olsa 6.989,96-TL’nin adı geçen davalılardan tahsiline karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Ancak bu yanılgının giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf itirazının açıklanan bu nedenle kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK m. 353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına ve istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları nedeniyle taraflar yararına oluşan usulü kazanılmış haklar ve harcın da kamu düzeninden olduğu gözetilerek sadece yanılgılı olduğu sonucuna varılan hususun davacı yararına düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR/ Gerekçe uyarınca; 1/İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/12/2019 tarih ve 2018/302 Esas 2019/1534 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle KABULÜNE, öteki istinaf itirazlarının ise yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen sebeplerle REDDİNE,a-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine,b-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, c-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer yargılama giderlerinin ise takdiren üzerinde bırakılmasına, 2/İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/12/2019 tarih ve 2018/302 Esas 2019/1534 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, a-)Davanın kısmen kabulü ile; 10.240,00- TL’nin davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 05/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,b-)Davalı … Sigorta Şirketi aleyhine açılan davanın REDDİNE,c-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gerekli 699,49-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça yatırılan 200,84-TL peşin harcın düşümü ile kalan 498,65- TL bakiye harcın davalı … Sigorta A.Ş. dışındaki davalılardan tahsil edilerek Hazine’ye gelir kaydedilmesine,d-)Davacı tarafça yargılama sırasında yatırılan 236,74-TL ilk harç giderinin davalı … Sigorta A.Ş. dışındaki davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,e-)Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan toplam 1.043,85-TL yargılama giderinin davalı … Sigorta A.Ş. dışındaki davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, f-)Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş. dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine, g-)Davalı … Sigorta A.Ş. yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş. ‘ye verilmesine, h-)Taraflarca yatırılan gider avanslarından arta kalanın ilgilisine İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.02/02/2023