Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/857 E. 2021/1404 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/857
KARAR NO: 2021/1404
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2019
NUMARASI: 2014/1744 E. – 2019/1331 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/08/2005 kaza tarihinde davalının ZMMS sigortacısı olduğu .. plakalı aracın yaptığı tek taraflı kaza sonucu, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkil …için sürekli bakım gideri tazminatı olarak 5.000,00-TL tazminatın davalı kurum azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 1-Davanın kabulü ile 50.000,00-TL bakıcı giderinin 31.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davada zaman aşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, bakıcı ihtiyacının tespit edilmediğini, bir miktar ödeme yapılarak ibraname alındığını, avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 04/08/2005 kaza tarihinde davalının ZMMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın yaptığı tek taraflı kaza sonucu, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak malul kaldığı anlaşılmıştır. Davacıya dava konusu kaza nedeniyle 50.000-TL tazminat ödemesi yapılarak tarihsiz ibraname alındığı, ancak bu ibranamenin bakıcı giderini kapsamadığı anlaşılmıştır. Bedensel bütünlüğün zarar gördüğü ve tedavinin uzunca bir süreye yayıldığı durumlarda, oluşan zararın miktarı tıbbi bakım ve tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belirli bir açıklığa kavuşmaktadır. Gelişen ve değişen durumun bulunduğu, zararın niteliği ve kapsamının bu nedenle sonradan öğrenildiği hallerde zamanaşımının zararın kesin miktarının öğrenildiği tarihten başlayacağı Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bir çok kararında (21.03.2001 gün ve 2001/4-258 E., 2001/276 K.; 05.06.2002 gün ve 2002/4-470 E., 2002/477 K.; 15.05.2015 gün ve 2013/21-2035 E., 2015/1345 K. ve 01.03.2017 gün ve 2014/21-2372 E., 2017/379 K.) belirtilmiştir. Kaldı ki, henüz tedavinin tamamlanmadığı, zararın kapsam ve miktarı konusunda belirsizliğin devam ettiği bir aşamada, zarar göreni süre aşımı kaygısıyla dava açmaya zorlamak hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkına da zarar verecektir(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20/12/2017 tarih ve 2017/3-2786 E., 2017/2016 K. Sayılı kararı). Somut olayda kaza tarihinden sonra düzenlenen 15/03/2006 tarihli sağlık kurulu raporunda davacının maluliyetinin % 95 oranında olduğunun, 17/04/2007 tarihinde alınan sağlık kurulu raporunda %76 oranında olduğunu ve 25/03/2019 tarihinde alınan ATK raporunda ise %100 oranında malul kaldığının belirtildiği gözönünde tutulduğunda dava tarihi itibariyle davacının bakıcı gideri zararının henüz belli olmadığı, bu durumda hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin dava tarihi itibariyle dolmamış bulunduğu, yine davacının %100 maluliyet oranına göre herhalde bakıcıya muhtaç bulunduğu anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, kazaya karışan aracın … Ltd adına kayıtlı olduğu, bu nedenle avans faizine hükmedilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2- Alınması gereken 3.415,50-TL harçtan peşin yatırılan 853,88-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 2.561,62-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.30/09/2021