Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/833 E. 2022/1761 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/833
KARAR NO: 2022/1761
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/11/2019
NUMARASI: 2017/155 Esas – 2019/1133 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 15/02/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; 28/10/2016 tarihinde davalı kooperatifin maliki olduğu, davalı … Sigorta A.Ş’ye ZMMS poliçesi ile sigortalı, diğer davalı …’in sevk ve yönetimindeki … plakalı Tır’ın …’ün kullandığı … plakalı motosiklete çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında …’ün yaralandığını ve 2 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra 27/12/2016 tarihinde vefat ettiğini, ölümü ile davacı annesi …’nin destekten yoksun kaldığını, davacı annesi ile kardeşlerinin büyük üzüntü yaşadıklarını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili anne … için 1.000,00-TL maddi ve 100.000,00-TL manevi tazminat, davacı kardeşler …, … ve … için ayrı ayrı 30.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (manevi tazminat yönünden davalılar malik ve sürücüden) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili 19/06/2019 tarihli dilekçesi ile; müvekkili … ile ilgili destek tazminatı talebini 200.943,63-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili firmaya usulüne uygun başvuru yapmaksızın dava açma yoluna başvurulduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatının dışında olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini belirterek, davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza sonrası tutulan kaza tespit tutanağından da açıkça anlaşılacağı üzere kazaya sebebiyet verenin müvekkili değil plakası tespit edilemeyen mavi renkli bir otobüs olduğunu, plakası tespit edilemeyen bu otobüs ile müteveffa’nın kullanmış olduğu motosikletin çarpışmasından sonra motosikletin dengesini kaybederek müvekkilinin kullanmış olduğu tıra çarparak yere düşdüğünü ve bunun sonucunda müteveffanın yaralandığını, müvekkilinin olay tarihinden sonra Beylikdüzü Polis Merkezi Amirliği’ne verdiği ifadede de olayı anlattığını, davacı tarafın talep ettiği maddi tazminatların sigorta şirketleri tarafından karşılandığını belirterek, gerçekleşen kazada müvekkilinin sorumluluğu bulunmaması nedeni ile müvekkili açısından açılan davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir. Davalı S.S. 35 Nolu Hentır Tır ve Mot Taş Kooperatifi’ne dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen yazılı beyanda bulunmadığı, anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda;1-Davacı tarafın maddi tazminat talebinin KABULÜ İLE,200.454,63 TL destek tazminatı ve 489,00 TL cenaze gideri olmak üzere toplam 200.943,63 TL maddi tazminatın davalı … ve S.S. 35 Nolu Hentır Tırcılar ve Motorlu Taşıyıcıları Kooperatifi yönünden kaza tarihinden itibaren (28.10.2016), davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 15.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken mütesselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, 2-Davacı tarafın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE Davacı anne … için 30.000 TL, kardeşler …, … ve … için ayrı ayrı 10.000 TLmanevi tazminatın kaza tarihinden itibaren (28.10.2016) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve S.S. 35 Nolu Hentır Tırcılar ve Motorlu Taşıyıcıları Kooperatifi’nden tahsili ile davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, verilen karar davalı … Sigorta A.Ş vekili, davalılar …ve S.S. 35 Nolu Hentır Tırcılar ve Motorlu Taşıyıcıları Kooperatifi vekili ile davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekilinin istinaf başvuru sebepleri; müvekkilleri lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu hususuna ilişkindir. Davalı … ve S.S. 35 Nolu Hentır Tırcılar ve Motorlu Taşıyıcıları Kooperatifi vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Dosya kapsamında mevcut kusura ilişkin adli tıp kurumu raporu olay yerinde keşif yapılmadan ve yine dosya kapsamında mevcut kaza tespit tutanağı gözönünde bulundurulmadan hazırlandığı, olay yerinde bizzat keşif işlemi yapılarak tespit edilecek hususların dosya içerisine girmesi sağlanmadan eksik bir biçimde adli tıp kurumundan rapor alındığı, kaza sırasında olay yerinde bulunduğu taraf ve tanık beyanları ile sabit olan 3 üncü bir aracın kazanın oluşumunda kusurunun olup olmadığı hiç bir şekilde değerlendirmeye alınmadığı, kararın hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada müteveffanın 27 yaşında evleneceği varsayılmış, ancak en güncel olan 2018 TÜİK Evlenme ve Boşanma İstatistiklerine göre erkekler için evlenme yaşının 27,8 olarak belirtildiği, yapılan hesaplamada TRH2010 Yaşam tablosu kullanılıp %1,8 teknik faiz ile anüite faktörleri kullanılarak hesaplama yapılması gerekirken %0 teknik faiz ile hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, ölenin ehliyetsiz olması, gerekli önlem ve tedbirleri almayarak kasksız motorsiklet kullanması, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu gösterdiği, kaldı ki kaza tarihi 28/10/2016 olup müteveffanın ölüm tarihi 27/12/2016 olduğundan iki aylık süreçte kaza ile müteveffanın ölümü arasında illiyet bağını kesecek herhangi bir durum olup olmadığının araştırılması gerekirken araştırılmadığı, müteveffanın ağır müterafik kusurlu olduğu ve ihmali sabit iken bunların dikkate alınmamasının usul ve yasaya aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir.İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede;Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat ile cenaze ve defin gideri istemine ilişkindir. 28/10/2016 tarihinde davalı kooperatifin maliki olduğu, davalı … Sigorta A.Ş’ye ZMMS poliçesi ile sigortalı, diğer davalı …’in sevk ve yönetimindeki … plakalı Tır’ın ….’ün kullandığı … plakalı motosiklete çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında …’ün yaralandığı ve 2 ay yoğun bakımda kaldıktan 27/12/2016 tarihinde vefat ettiği, davacıların, kusurlu olduğu iddiasıyla sürücü, sigortacı ve malik aleyhine maddi ve manevi tazminat ile cenaze ve defin gideri istemiyle eldeki davayı açtıkları anlaşılmıştır. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 15/03/2019 tarihli raporu ile ceza soruşturması sırasında alınan 30/01/2017 tarihli heyet raporu arasında kusur oranları yönünden çelişki oluştuğu halde mahkemece bu çelişki giderilmediği gibi, ATK raporunun hükme esas alınmasının gerekçesinde; davalı sürücü …’in %75 oranında, müteveffa …’ün ise %25 oranında kusurlu olduğu, bu tespitin ceza dosyasında alınan kusur raporu ile örtüştüğü belirtilmiş ise de; ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporunda … plakalı motosiklet sürücüsü …’e “otobüs durağı cep alanından sağ şeride giriş yaptığı sırada yolu kontrol etmesi, sağa manevra yapan çekici nedeniyle etkili tedbir alması, seyri sırasında kask takması gerekirken bu hususlara riayet etmeden seyredip sevk ve idaresindeki motosikletle seyri sırasında sağa manevra yapan çekicinin kendisine çarptığı olayda tali kusurludur.” gerekçesiyle %25 oranında kusur verilmiş ise de kusur olarak gösterilen kask takmama eylemi kazanın oluşumuna ilişkin olmayıp, zararın oluşmasına etkili olduğundan kazanın oluşumuna ait bir kusur olarak kabul edilmesi hatalıdır.Ayrıca, bilirkişi raporunda müteveffa …’ün kazadan iki ay sonra 27/12/2016 tarihinde vefat ettiği, destekten yoksun kalma tazminatı hesabının ölümle başlaması gerekirken, kaza tarihi olan 28/10/2016 tarihinden başlatılması da hatalıdır. Bu durumda, mahkemece olayın özellikleri ve konunun önemi de dikkate alınmak suretiyle, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü gibi kurumlardan seçilecek kusur konusunda uzman 3 kişilik bir bilirkişi kurulundan kaza tespit tutanağı, kaza ile ilgili olarak yapılan tüm soruşturma evrakları ile ceza soruşturma kapsamında alınan kusur raporları ve eldeki dosya kapsamında temin edilen ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporunu da irdeleyen ve var olan çelişkileri de giderebilecek nitelikte 28/10/2016 günlü trafik kazasının oluşumunda, motosiklet sürücüsü davacıların desteği … ve karşı araç sürücüsü …’in kazanın oluşumundaki kusur durum ve oranının ne olduğu konusunda açık, ayrıntılı ve denetimine imkan verecek nitelikte rapor alınması ve destekten yoksun kalma tazminatı hesabının ölüm ile başlaması gerektiğinden 27/12/2016 tarihi dikkate alınarak destek tazminatının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınması, destek …’ün müterafik kusur durumunun ayrıca değerlendirilmesi ve ondan sonra ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, tüm bunlar yapılmadan karar verildiğinden, bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nun 353/1-a/6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, kaldırma gönderme gerekçesi gözetildiğinden davacılar vekili ile davalılar vekillerinin sair istinaf itirazları incelenmeksizin dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
K A R AR/ Gerekçe uyarınca, 1/Davacılar ile davalılar vekillerinin tarafından yapılan istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3/İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine İADESİNE, 4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5/İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 08/12/2022