Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/830 E. 2022/1713 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/830
KARAR NO: 2022/1713
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/01/2020
NUMARASI: 2019/514 Esas – 2020/19 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 06/08/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; 06/11/2016 tarihinde müvekkiline ait … Almanya plakalı araca … (…) şirketine ait davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı … plakalı aracın çarpması sonucu müvekkiline ait aracın hasara uğradığını, davalı sigorta şirketine derhal haber verildiğini, şirket yetkililerinin müvekkili ile irtibata geçtiğini ve kaza tesbit tutanağı dahil olmak üzere bilirkişi raporunu istediklerini, istenen tüm belgelerin davalı şirkete Alman ekspertiz raporu da dahil olmak üzere teslim edildiğini, bu kaza ile ilgili olarak 10/11/2016 tarihli Alman ekspertiz raporuna göre 3.690,06 Avro KDV hariç tamir masrafı ve ayrıca 578,00 Avro KDV hariç ekspertiz masrafı alacaklarının bulunduğunu belirterek, 3.690,06 Avro KDV hariç tamir masrafı ve 578,00 Avro KDV hariç ekspertiz masrafı alacakları olmak üzere toplamda 4.268,06 Avro alacaklarının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödeme tarihindeki geçerli Euro- TL kuru üzerinden Türk Lirası olarak tahsil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; dava konusu kazanın 06/11/2016 tarihinde meydana geldiğini, davacının davasını ise 06/08/2019 tarihinde ikame ettiğini, kaza tarihi ile dava tarihi arasında 2 yıldan fazla bir zaman geçmesinden kaynaklı olarak söz konusu davanın zamanaşımına uğradığını, yabancı bir ülkeden temin edilen ve yabancı dilde yazıldığı için neye ait olduğu anlaşılamayan, ekspertiz raporu olduğu iddia edilen bir belge ile Türkiye sınırları içinde geçerli olan ZMSS poliçesi üzerinden ödeme talep edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Türkçe tercümesi dahi bulunmayan evraka istinaden talepte bulunulması hukuka uygun olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Yapılan yargılama, toplanan deliller ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; dava, trafik kazası sonucu araçta meydana gelen maddi hasarın karşı taraf zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkindir. Davalı taraf süresinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109 ncu maddesinin “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmünü düzenlediği, davacının zararı ve tazminat yükümlüsünü kazadan sonra öğrendiği, sigorta şirketine başvuru yaptığı ancak bu davayı öğrendikten sonraki iki yıl içerisinde açmadığı, zamanaşımını kesen sebeplerin dosya kapsamında bulunmadığı, davalı tarafın süresinde zamanaşımı def’inde bulunduğu anlaşıldığından, davanın zamanaşımından reddine karar verilmiştir.” gerekçesi ile;1-Davanın zaman aşımından REDDİNE karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; müvekkilinin Almanya’da yaşadığı, zamanaşımının iki yılda dolacağını bilmesinin mümkün olmadığı, bir an için zamanaşımı süresi dolmuş sayılsa bile buna davalı kurumun bilinçli davranışının sebebiyet verdiği, bu bilinçli ve her türlü iyi niyetten yoksun davranışın Türk Medeni Kanununun 2. maddesi koruması dışında olduğu, sürecin zamanaşımına uğramasına davalı şirketin bilinçli olarak sebep olduğu hususlarına ilişkindir.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede;Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar tazminatı istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK’nın 109. maddesinde haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinin zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır.Somut olayda, kaza maddi hasarlı olup, ölen ya da yaralanan olmadığından uygulanması gereken zaman aşımı ceza zaman aşımı değil, kaza tarihinden itibaren 2 yıllık zaman aşımıdır.Kaza 06/11/2016 tarihinde gerçekleşmiş olup, elde ki dava ise 06/08/2019 tarihinde ve 2 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığından, mahkemenin davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf isteminin HMK.nun 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
K A R AR/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca esastan reddine, 2/İstinaf eden davacıdan alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin yatırılan 54,40-TL harcın düşümü ile 26,30-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.nun 362/1-a madde hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.01/12/2022