Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/762 E. 2023/1666 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/762
KARAR NO: 2023/1666
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2019
NUMARASI: 2017/400 Esas – 2019/957 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/10/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın, … plaka sayılı çekici ve bu çekiciye bağlı … plaka sayılı dorseye çarpması neticesinde meydana gelen 05/03/2016 günlü trafik kazasında … plaka sayılı araçta yolculuk etmekte bulunan vekil edeninin yaralanarak malul kaldığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı … Sigorta A.Ş nezdinde, diğer aracın ise davalı … Sigorta A.Ş nezdinde ZMM sigortalı bulunduğunu ve kazanın meydana gelmesinde her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu, kazadan sonra davalı sigorta şirketlerine yapılan başvuru neticesinde davalı … Sigorta tarafından 8.202,00-TL tazminat ödemesi yapıldığını, ancak diğer sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödemede bulunulmadığını ileri sürerek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 04/01/2019 günlü ıslah dilekçesi ile de; maddi tazminata ilişkin istek miktarını bilirkişi raporu doğrultusunda 29.590,71-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davalılar vekilleri vasıtasıyla sundukları cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda: davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasına karışan dava dışı araç sürücüsü …’in %75 oranında, davacı yolcu …’nun da %25 oranında kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsünün ise herhangi bir kusurunun bulunmadığının ATK Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen 22/05/2018 günlü raporda açıklandığı, ayrıca davacının kaza neticesinde %4 oranında malul kaldığı ve iyileşme süresinin de 9 aya kadar uzayabileceğinin ATK raporları ile tespit edildiği, ne var ki ATK’nca düzenlenen 22/05/2018 günlü raporda davacıya kaza sebebiyle %15 oranında kusur izafe edilmiş olsa da bunun esasen müterafik kusur teşkil ettiği, ayrıca davacının dava dışı sürücü ile birlikte alkol aldıktan sonra araca bindiği yönündeki beyanı gözetildiğinde davacının müterafik kusurlu sayılarak, belirlenecek tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği; aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenen 02/01/2019 günlü raporda da davacının %100 kusura göre talep edebileceği sürekli maluliyet zararının 30.144,06-TL, geçici iş göremezlik zararının da 16.461,18-TL olduğu, davalı … Sigorta A.Ş’nin davacıya yapmış oludğu ödemenin güncellenmiş halinin düşülmesi neticesinde bakiye zararın 36.988,39-TL bulunduğu ve belirlenen bu tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığında davacının talep edebileceği tazminat miktarının 29.590,71-TL olduğu açıklanmış ise de; geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin sigorta şirketlerinin sorumluluğu 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMM Sigortası Genel Şartlarındaki yeni düzenlemeye göre SGK sorumluluğuna geçtiği, bu nedenle geçici iş göremezlik zararına sigortacının sorumluluğu yoluna gidilemeyeceği benimsendikten sonra; ” … Tespit edilen tazminattan öncelikle %20 müterafık kusur indirimi yapılıp kalan miktar üzerinden sigorta tarafında yapılan ödeme mahsup edilerek tazminat miktarının hesaplanması gerekmesine rağmen bilişkşi tarafından geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı toplamından sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme mahsup edildikten sonra %20 müterafik kusur indirimi yapılmış yapılmış olup buna ilşkin eksiklik mahkememiz tarafından giderilebilecek nitelikte olduğundan ek rapor aldırılmamıştır. (Ancak mahkememizce de tazminat hesabı yapılırken %20 müterafık kusur indirimi sehven yapılmamış, kısa kararla dosyadan el çekildiğinden bu hususun gerekçede belirtilmesiyle yetinilmiştir.) Mahkememizce aktürer bilirkişi tarafından hesaplanan 30.144,06-TL sürekli maluliyet tazminatından dava açılmadan davacıya ödenen 8.202,00-TL ve bu ödemenin 1.414,85-TL güncelleme bedeli düşülmek sureti ile hesaplanan 20.810,18-TL üzerinden davalı … Sigorta A.Ş’ ye karşı açılan davanın davanın kısmen kabulüne, Davalı … Sigorta Aş’ye sigortalı araç sürücüsünün ise kusuru bulunmadığından … Sigorta Aş’ye karşı açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” denilmek suretiyle; -Davanın KISMEN KABULÜ ile; -20.810,18TL’ nin 04/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’ den alınarak davacıya ödenmesine, -Fazlaya ilişkin talebin ve diğer davalı … Sigorta A.Ş.’ ye karşı açılan davanın REDDİNE, karar verilmiştir. Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; ilk derece mahkemesinin karar gerekçesinde belirtilen hususlara aykırı şekilde hüküm kurulmuş olmasının ve bu şekilde vekil edeninin daha yüksek tazminatla sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, kararın kaldırılması gerektiğine yöneliktir. Dava; trafik kazası neticesinde meydana gelen bedensel zarara dayanılarak açılmış maddi tazminat isteğine ilişkindir. Yargılama sırasında temin edilen ve esasen hükme esas alındığı anlaşılan 02/01/2019 günlü aktüer bilirkişi raporunda; davacının uğramış olduğu geçici iş göremezlik zararının 16.461,18-TL, kalıcı iş göremezlik zararının da 30.144,06-TL bulunduğu açıklandıktan sonra, geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı toplamı olan 46.605,24-TL maddi tazminattan önce davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş halinin düşüldüğü sonrasında da %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak bakiye zarar miktarının 29.591,71-TL olduğu sonucuna varıldığı; ancak ilk derece mahkemesince davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik zararı bakımından sorumluluğu bulunmadığı, yani geçici iş göremezlik zararının sigorta şirketlerinden talep edilemeyeceği şeklindeki bir değerlendirme yapıldığı ve bu yöndeki değerlendirmeye karşı davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmadığı görülmüştür. Oysa 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5.maddesinin “Sağlık Giderleri Teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile, trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderlerin teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup, ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve …nın sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” denmekte ise de; 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanmış ve sınırlandırılmıştır. KTK’nun 98.maddesinde; trafik kazaları nedeniyle, üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın, SGK tarafından karşılanacağı belirtilmiş olup; 6111 sayılı yasanın geçici 1.maddesi ile de, “Bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanacağı belirtilmiş olup, buna göre SGK 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı KTK’nun 98.maddesi uyarınca tüm tedavi giderlerinden değil sadece söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Diğer bir ifadeyle SGK’nun hangi tedavi giderlerinden sorumlu olduğu, kanun uyarınca belirlenmiş olup, anılan kanun kapsamı dışına çıkılarak yapılan genel şartlardaki düzenlemeler ile, SGK’nun sorumluluk kapsamının genişletilmesi, bir kanun maddesinin idarenin yapmış olduğu bir düzenleme ile değiştirilmesi mümkün değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25/01/2004 tarih, 2004/4-40E-2004/113 K.sayılı İçtihadı). Bu durumda, SGK’nun sorumluğunun kapsamını belirleyen KTK’nun 98.madde hükmüne aykırı olacak şekilde düzenlenen Genel Şartlardaki bu yöndeki bir belirlemenin KTK’nun 92.maddesine 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik sonucu eklenen (i) maddesi nedeniyle yasal hale geldiği de söylenemeyeceği gibi, anılan düzenlemelerin Anayasa Mahkemesi kararı ile de iptal edildiği gözetildiğinde, bedensel zararın bir türü olan geçici iş göremezlik zararından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu konusunda duraksamamak gerekmektedir. Hal böyle olunca ilk derece mahkemesince geçici iş göremezlik zararından sigorta şirketlerinin sorumlu olmadığına ilişkin kabul şekli isabetsiz ise de; az yukarıda açıklandığı üzere bu konudaki belirlemeye karşı davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmadığı gözetildiğinde bu durum davalı taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturacağından mahkemece yapılan hatalı uygulamaya sadece değinilmekte yetinilmiş ve davalı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine geçilmiştir. Davacının trafik kazası neticesinde meydana gelen bedensel zararlarının giderilmesi amacıyla kazaya karışan her iki aracın ZMM sigortacılarına yöneltilerek açılan davanın yargılaması neticesinde mahkemece az yukarıda belirtildiği şekilde karar verilmiştir.Mahkeme kararının gerekçesinde, kazanın meydana gelmesinde, davalı … Sigorta A.Ş nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, söz konusu bu araçta yolcu olarak bulunan davacının ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı ancak müterafik kusurlu olduğu benimsendikten sonra; herhangi bir indirim yapılmaksızın belirlenen tazminat miktarından önce müterafik kusur indirimi yapılması daha sonra yapılan ödemenin güncellenmiş halinin düşülmesi ve ondan sonra sonuç tazminat miktarına hükmedilmesi gerektiğinin açıklandığı ve dahi davacının kalıcı iş göremezlik zararının hiçbir indirim yapılmaksızın 30.144,06-TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenmiş halinin 9.616,85-TL bulunduğu, davacının müterafik kusurlu olduğu benimsendiği halde, kararın hüküm fıkrasında davalı …nın 20.810,18-TL ile sorumluluğu yoluna gidildiği ve bu şekilde hükümle gerekçe arasında açıkça çelişki oluşturulduğu görülmüştür. 6100 sayılı HMK’nın 298/2 madde hükmü uyarınca; gerekçeli karar, hüküm sonucuna aykırı olamaz. (-Bkn.Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/10161E.-2021/9446K. Sayılı ilamı) Hal böyle olunca; mahkeme kararındaki böyle bir çelişkinin HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamında kaldırma nedeni oluşturacağı ve mahkemenin Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 10/4492 gün ve 7/4 sayılı kararı gereğince, önceki kararla bağlı olmaksızın çelişki giderme koşuluyla, vicdanı kanaatine göre karar verileceği konusunda duraksama bulunmamaktadır. Ancak, eldeki davanın açılış tarihi, geçirmiş olduğu aşama dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince oluşturulan çelişkinin giderilebilmesi için yeniden yargılama yapılması gerekmediği, hatalı uygulamanın Dairemizce giderilebileceği sonucuna varıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan ve resen gözetilmesi gereken bu nedenle kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK’nın 353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına ve istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar nedeniyle taraflar yararına oluşan usulü kazanılmış haklar ile harcın da kamu düzeninden olduğu gözetilerek, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları doğrultusunda; (-Bkn. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 06/12/2018 gün ve 2016/2599E. – 2018/11842K.ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/215E. – 2021/340K.sayılı ilamları) davacı yararına kalıcı iş göremezlik zararı olarak belirlenen 30.144,06-TL tazminattan (-davacı yolcunun kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmadığından), önce yapılan ödemenin güncellenmiş halinin (-9.616,85-TL) düşülmesi ve ondan sonra %20 oranında müterafik kusur indirimi (-takdiri indirim sebebi olması nedeniyle) yapılarak bulunan 16.421,77-TL’nin davalı … Sigorta A.Ş’den tahsiline ve fazlaya ilişkin talebin reddi ile istinaf incelemesi dışında kalması nedeniyle diğer davalı … Sigorta A.Ş yönünden ilk derece mahkemesince verilen hüküm bölümlerine dokunulmaksızın sadece istinaf eden yararına düzeltilmek süretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/12/2019 tarih ve 2017/400 Esas 2019/957 Karar sayılı kararına karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE, a-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 355,50-TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine, b-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, d-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer yargılama giderlerinin ise takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/12/2019 tarih ve 2017/400 Esas – 2019/957 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, a-)Davanın KISMEN KABULÜ ile; -16.421,77-TL’ nin 04/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’ den alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -Davalı … Sigorta A.Ş.’ ye karşı açılan davanın REDDİNE, b-)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.121,77-TL karar ve ilam harcının davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, c-)Davada adli yardım talebi kabul edilmekle; suç üstü ödeğinden karşılanan 600,00-TL bilirkişi ücretinin davanın kabul ve reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde takdiren 333,00- TL’sinin davalı … Sigorta A.Ş.’den; 267,00-TL’sinin ise davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, ç-)İlk derece mahkemesi kararına karşı sadece davalı … Sigorta A.Ş tarafından istinaf yasa yoluna başvurulduğu ve verilen karar sadece istinaf eden yararına kaldırıldığından; istinaf eden davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak nedeniyle, ilk derece mahkemesi tarafından belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak yargılama sırasında vekille temsil edildiği anlaşılan davacıya verilmesine, d-)Davalı … Sigorta A.Ş. kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, davalı yararına belirlenecek vekalet ücreti, davacı lehine belirlenen vekalet ücretini geçemeyeceğinden 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine, e-)Davalı … Sigorta A.Ş’ ye karşı açılan dava reddedildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine, f-)Davacı tarafından yapılan 57,00-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranı gözetildiğinde takdiren 31,63-TL’sinin davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin ise davacı üzerinde bırakılmasına, g-)Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, h-)Yatırılan gider avanslarından arta kalanın ilgilisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a madde hükmü uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/10/2023