Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/720 E. 2023/235 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/720
KARAR NO: 2023/235
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2019
NUMARASI: 2015/222 Esas -2019/1248 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/02/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunan ve davalı … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın, bakkala gitmek için yolun karşısına geçmeye çalışan yaya …’ya çarpması neticesinde meydana gelen 16/05/2015 günlü trafik kazasında ağır bir biçimde yaralanarak hastaneye kaldırılan …’nun tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiğini, …’nun ölümüyle vekil edenlerinin maddi ve manevi zarara uğradıklarını beyanla fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla, 100.000,00-TL maddi ve 100.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesini istemiş, 19/02/2015 günlü dilekçe ile maddi tazminata yönelik talebin destekten yoksun kalma, cenaze ve defin giderleri ile tedavi giderlerine ilişkin olduğunu bildirmiş; 28/11/2016 günlü dilekçe ile de, manevi tazminat ilişkin istek miktarını … yönünden her bir davacı için ayrı ayrı 100.000,00-TL olmak üzere toplam 300.000,00-TL’ye çıkarttıklarını, 300.000-TL manevi tazminatın davalı …’den tahsilini istediklerini, ayrıca davacılar …, …, … lehine destekten yoksun kalma tazminatı olarak her bir müvekkil yönünden ayrı ayrı 50.000,00-TL olmak üzere toplam 150.000,00-TL olarak her iki davalıdan ayrı ayrı tahsiline karar verilmesi talebinde bulunarak maddi tazminata ilişkin toplam istek miktarını 300.000,00-TL’ye arttırdıklarını bildirmiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek, …’nun yaralanması ve akabinde de hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda davalı araç sürücüsünün %25 oranında, müteveffa yayanın ise %75 oranında kusurlu olduğu, davacı anne ve babanın destek tazminatı talep etme hakları bulunduğu, davacı kardeşin ise müteveffa’nın kendisine destek olduğu hususunu kanıtlayamadığı, bu nedenle destek tazminatı talep hakkı bulunmadığı, bu nedenle davacının tedavi gideri zararının da tespit edilemediği benimsenerek, 02/01/2018 günlü hesap bilirkişi raporu doğrultusunda;-Davanın davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının REDDİNE, davacılar … ve … tarafından açılan maddi tazminat davası yönünden KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE; Manevi Tazminat davasının davalı … şirketi yönünden REDDİNE, davalı … yönünden KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, – Davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı 18.668,31 TL; Davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı 17.981,25 TL ile cenaze ve defin masrafı 32,81 TL olmak üzere toplam 36.682,37 TL’nin davalı … yönünden kaza tarihi olan 16/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; davalı …yönünden ise dava tarihi olan 18/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve sorumluluğu kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar … ve …’ya verilmesine, -Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak davacı … yararına 8.000,00 TL’nin; davacı … yararına 8.000,00 TL’nin; davacı … yararına 4.000,00 TL’nin manevi tazminat namı ile kaza tarihi olan 16/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ‘den alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiştir.Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; kusur durumunun hatalı belirlendiği, davacı kardeş …’nun destek tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, davalı … şirketinden esasen manevi tazminat talep edilmediği ve bu durum dosya kapsamından anlaşıldığı halde davalı … şirketi lehine manevi tazminat bakımından red vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının doğru bulunmadığı, kaldı ki; … ömrü boyunca asgari ücretle çalışacakmış gibi bir varsayımdan hareketle yapılan hesaplama doğrultusunda eksik destek tazminatına hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğu ve hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının son derece yetersiz bulunduğu hususlarına yöneliktir.Dava; trafik kazası sonucunda meydana gelen, ölüm olayına dayanarak açılmış maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle konusunda uzman ATK İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen 04/05/2017 günlü kusur raporundaki belirleme ve değerlendirmelerin, dosyaya oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi ve söz konusu bu rapordaki konuya ilişkin tespitlerin olayla ilgili olarak İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülerek sonuçlandırılan ve yasa yolu denetiminden de geçmek suretiyle kesinleştiği anlaşılan 2016/510 Esas – 2019/220 Karar sayılı ceza yargılamasına ilişkin dosyadaki kusura yönelik belirlemeler ile de örtüşmesi karşısında hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına, keza; Opr. Dr. … ve Aktüer Hesay Uzm. …’ın katılımıyla düzenlendiği anlaşılan 02/01/2018 günlü rapordaki davacı kardeş … yönünden neden destek tazminatı hesaplaması yapılmaması gerektiğine ilişkin belirlemeye, gerekse davacı anne ve babanın talep edebilecekleri nihai ve gerçek maddi zararlarının ne olduğuna ilişkin hesaplama yöntemine ve müteveffa gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu yönündeki tespite karşı süresi içerisinde sebeplerini gösterir biçimde itirazda bulunulmadığı, her ne kadar 15/11/2019 günlü dilekçe ile müteveffanın açık öğretim üniversitesi öğrencisi olduğu, hayalleri kuran ve idealleri bulunduğu ileri sürülerek, böyle bir kişinin gelirinin hayatı boyunca asgari ücret düzeyinde kalamayacağı bu nedenle 02/01/2018 günlü bilirkişi rapor içeriğini kabul etmediklerini bildirmiş ise de, müteveffanın üniversite eğitimi aldığı yönünde bilgi ve belge sunulmadığı, bu iddiayı destekleyecek başkaca bir delil bildirilmediği gibi, yeni bir bilirkişi raporu alınması da talep edilmediği, aksine 19/11/2019 günlü duruşma oturumunda maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından takdiri mahkemeye bıraktıklarını açıkladıkları değerlendirildiğinde, süresi içerisinde itiraza uğramayan rapordaki maddi tazminata ilişkin belirleme ve değerlendirmelerin hükme esas alınmasında da isabetsizlik tespit edilemediğine ve dava dilekçesindeki talep biçimi gözetildiğinde, ZMM sigortacısı olan davalı … şirketinden de manevi tazminat talep edilmesi nedeniyle, manevi tazminatlar bakımından herhangi bir yasal sorumluluğu bulunmayan adı geçen davalıya yönelik davanın reddi neticesinde lehine red vekalet ücreti takdir edilmiş olmasında da bir yanılgı bulunmadığına göre, davacılar vekilinin açıklanan hususlara yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. 2-Davacılar vekilinin hüküm altına alınan manevi tazminatlarının yetersiz olduğuna yönelik istinaf itirazlarına gelince; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Her ne kadar yargılama sırasında davacılar manevi tazminata ilişkin taleplerini arttırdıklarını bildirmiş iseler de, manevi tazminatların bölünemezliği ilkesi gereğince böyle bir talebin kabul edilmesi mümkün değil ise de; dava konusu olayda zararlandırıcı eylemin tarihi, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, ölenin yaşı (18), ölümün karşılaşılabilecek en ağır sonuç oluşu, ölenle davacıların yakınlığı, paranın alım gücü, tarafların dosyaya yansıyan sosyo ekonomik durumları, ölümle ile sonuçlanan taksirli eylem nedeniyle hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanmasına ilişkin kurala göre bir miktar yetersiz olup, isabetli değildir.Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacılar vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun açıklanan nedenle kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca kaldırılmasına; istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları nedeniyle taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek ve fakat harcın kamu düzeninden olduğu değerlendirilerek, maddi tazminatlara ilişkin hüküm bölümüne, maddi tazminatlara bağlı olarak düzenlenen vekalet ücretlerine, yargılama giderlerinin paylaştırılmasına ilişkin hüküm bölümüne, keza davalı … şirketi yararına reddedilen manevi tazminat talebi bakımından takdir edilen vekalet ücretine ilişkin hüküm bölümlerine dokunulmaksızın, sadece davacı anne … ve davacı baba … yararına ayrı ayrı 12.000,00- TL, davacı kardeş … yararına da 6.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmek ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, davacılar ve davalı … yararına karşılıklılık ilkesi gereğince vekalet ücreti takdir etmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde karar verilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca; 1-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2019 tarih ve 2015/222 Esas 2019/1248 Karar sayılı kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle KABULÜNE, öteki istinaf itirazlarının ise yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen sebeplerle REDDİNE,a-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,b-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,c-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,2-)İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2019 tarih ve 2015/222 Esas 2019/1248 sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, a-)Davanın davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının REDDİNE, davacılar … ve … tarafından açılan maddi tazminat davası yönünden KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE; Manevi Tazminat davasının davalı … şirketi yönünden REDDİNE, davalı … yönünden KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, b-)Davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı 18.668,31 TL; Davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı 17.981,25 TL ile cenaze ve defin masrafı 32,81 TL olmak üzere toplam 36.682,37 TL’nin davalı … yönünden kaza tarihi olan 16/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; davalı …yönünden ise dava tarihi olan 18/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve sorumluluğu kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar … ve …’ya verilmesine, c-)Davacı … yararına 12.000,00- TL, davacı … yararına 12.000,00- TL, davacı … yararına 6.000,00- TL olmak üzere toplam 30.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ‘den alınarak davacılara verilmesine, ç-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca kabul edilen tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 4.555,07-TL nispi karar ve ilam harcından, davacı tarafca peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 683,10- TL ile 1.366,29TL tamamlama harcı toplamı olan 2.049,39-TL’ nin düşümü ile kalan 2.505,68- TL bakiye karar ve ilam harcının (davalı … şirketinin sorumluluğu 1.179,55- TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, d-)Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 190,00 TL, bilirkişi ücreti 1.400,00 TL olmak üzere toplam 1.590,00 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 162,18- TL yargılama masrafından, davalı … tarafından yargılama sırasında yapılan posta gideri 4,80 TL, davalı … tarafından yapılan 200,00 TL yargılama masrafı olmak üzere toplam 204,80 TL’den, kabul-ret oranına göre davacıya isabet eden 192,12 TL’nin mahsubu ile kalan miktara peşin harç 683,10 TL, tamamlama harcı 1.366,20 TL ile birlikte eklenerek sonuç olarak 2.007,18TL’nin -davalı … şirketinin sorumluluğu 122,71 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılar ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.440,00 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına, davalı …’nin yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 12,23 TL’nin davalı … kendi üzerinde bırakılmasına, davalı … ‘nin yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 0,45TL’nin davalı … ‘nin kendi üzerinde bırakılmasına, e-)Maddi tazminat davası yönünden davacılar … ve … yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.385,06 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar … ve …’ya verilmesine, f-)Maddi tazminat davası yönünden davalılar yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 13/4 maddesi uyarınca 4.385,06 TL avukatlık ücretinin davacılar … ve …’dan alınarak davalılara verilmesine, g-)Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davası yönünden davalılar yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ‘nin 13/5 maddesi uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara verilmesine, h-)Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T hükümleri uyarınca belirlenen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacılara verilmesine,ı-)Davalı … ‘ye yönelik açılan manevi tazminat davası yönünden davalı … yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T hükümleri uyarınca belirlenen 9.200,00-TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalı … ‘ye verilmesine i-)Davalı …’ye yönelik açılan manevi tazminat davası yönünden davalı … yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 10/3 maddesi uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalı … ‘ye verilmesine, j-)Yatırılan gider avanslarından arta kalanın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde ve maddi tazminata ilişkin hüküm bölümü bakımından HMK’nın 361.madde hükmü gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık; manevi tazminata ilişkin hüküm bölümü bakımından ise, HMK’nın 362/1-a madde hükmü uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.16/02/2023