Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/695
KARAR NO: 2023/1616
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/12/2019
NUMARASI: 2016/502 Esas – 2019/1665 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/10/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/04/2016 tarihinde, davalı …Ş.’nin ZMMS sigortacısı, davalı …’in maliki olduğu, dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaldırım üzerinde yürüyen müvekkiline çarpması sonucunda meydana gelen kazada müvekkilinin yolun sağında bulunan …’ye ait tesisin demir parmaklıkları ile araç arasında sıkışarak yaralandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 300,00-TL geçici iş göremezlik, 300,00-TL kalıcı (sakatlık) iş göremezlik, 200,00-TL bakıcı gideri, 200,00-TL yol gideri olmak üzere toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın- belirsiz alacağın (sigorta limitiyle sınırlı olmak üzere) davalılardan müşterek ve müteselsilen kaza tarihinden, 60.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 02/04/2019 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 215.748,45-TL olarak artırmıştır. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline başvurmadan dava açtığını, kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve yol giderinden sorumlu olmadığını, müvekkilinden kaza tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı … davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”….dosya kapsamına uygun bilirkişi raporları doğrultusunda, bilirkişi raporuyla belirlenen geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, tedavi ile bakıcı giderleri yönünden, davalı araç işleteni ile kazaya sebebiyet veren aracın o tarihteki ZMMS ile sigortalayan davalı … şirketinin, araç işleteni yönünden haksız fiil tarihinden, ZMMS şirketi yönünden ( poliçe limitleri dahilinde) ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte oluşan maddi zarardan sorumlu oldukları, davacı asilin trafik kazası sebebiyle yaşadığı travma, elem, ızdırap, iyileşme süresi, tarafların kusuru, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak davacı asil lehine hakkaniyet gereği takdir edilen manevi tazminat yönünden ise kaza yapan davalı araç işleteninin haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte belirlenen manevi tazminattan sorumlu olması gerektiği ” gerekçesiyle, DAVANIN KISMEN KABULÜNE, 1- 30.000,00-TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 10.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- 5.400,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 206.304,45-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 3.294,00-TL bakıcı gideri ve 750,00-TL yol giderinin, davalı … yönünden trafik kaza tarihi olan 10.04.2016 ve diğer davalı … yönünden ise (trafik kaza tarihi olan 2016 yılı poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere ) dava tarihi olan 06.05.2016 tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı … şiketi vekili; davacı tarafça müvekkili şirkete yapılan başvuruda gerekli evrakların ibraz edilmediğini, bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, kusur hususunda yeterli inceleme yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, hükme esas alınan maluliyet raporunun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmediğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve yol giderinden sorumlu olmadığını, davacının vergilendirilmiş gelirinin hesaplamaya esas alınması gerektiğini, SGK kayıtlarına göre davacının asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği belirlenmiş olmasına rağmen emsal ücret araştırması yapılarak farazi olarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, müvekkili aleyhine ancak dava tarihinden itibaren faize hükmedilebileceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici/ kalıcı iş göremezlik tazminatı, tedavi ( yol) gideri ve bakıcı gideri ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’ine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’ine, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’ine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmesi gerekir. ( Bknz. Yargıtay 4. HD’nin 2021/13167 Esas, 2022/7612 Karar) Somut olayda, yerel mahkemece alınan ve ATK 3. İhtisas dairesi tarafından düzenlenen 14/02/2018 tarihli raporda davacının yaralanmasına (asetabulum kırığı ve medial malleol kırığı) bağlı oluşan maluliyetinin Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirilmesi sonucunda %17 engel oranı olduğu ve 3 ay iş göremezliği ( iyileşme süresi olduğu) tespit edilmiş, iş bu rapor esas alınarak yapılan hesaplama ve bedel artırım doğrultusunda maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Ancak, iş bu rapora davalı … şirketince itiraz edilmiş olup, itiraz dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmiştir. Kaza tarihi olan 10/04/2016 itibari ile yürürlükte olan ” Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri esas alınması gerekirken kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmeliğe göre düzenlenen raporun karara dayanak yapılması doğru olmamıştır. O halde, yerel mahkemece Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalından “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre usulüne uygun, denetime ve karar vermeye elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla yeni bir rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre, usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı … şirketi vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile HMK 353/1.a.6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, kaldırma sebep ve şekline göre davalı … şirketi vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe Uyarınca, 1-Davalı … şirketi vekilinin istinaf itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜ ile, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2019 tarih ve 2016/502 Esa, 2019/1665 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-Kararın kaldırma sebep ve şekline göre, davalı … şirketi vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … şirketi tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde İADESİNE, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ise ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda verilecek hükümde dikkate alınmasına, 6-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK.m. 353/1-a hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/10/2023