Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/694 E. 2020/3393 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/694
KARAR NO: 2020/3393
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/11/2017
NUMARASI: 2015/604 E. – 2017/935 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile, 08/03/2015 tarihinde müvekkilinin de içinde bulunduğu … plaka sayılı aracın … sevk ve idaresinde iken tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini ve kaza neticesinde müvekkilinin yaralandığını, meydana gelen kaza nedeniyle B.Çekmece Başsavcılığı tarafından 2015/7798 sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, kazaya karışan aracın davalı … nezdinde sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin kazadan sonra birçok hastanede tedavi görüp tam olarak iyileşemediğini ve sakat kaldığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin kaza sonrasında iş gücü kaybına uğradığını ve müvekkilinin maddi zararının karşılanması gerektiğini bildirerek; fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00-TL iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 14/04/2017 tarihli talep artırım dilekçesi ile talebini 102.808,42-TL’ye yükseltmiş, 04/10/2017 tarihli dilekçesi ile de hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması sonucunda 65.797,38-TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap ve beyan dilekçeleri ile; Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/7798 Soruşturma sayılı dosyası kapsamında davacı tarafından CMK.253.maddesi gereğince uzlaşmanın kabûl edilmesi üzerine kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, CMK.253/19.maddesi uyarınca davanın reddi gerektiğini, esas yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece; soruşturma dosyası kapsamında uzlaşmanın gerçekleşmediği, Büyükçekmece 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/679 Esas sayılı dosyası ile sürücü … hakkında dava açılmış olduğunun anlaşıldığı, olayda hatır taşıması ve müterafik kusur söz konusu olduğu hususları göz önünde bulundurularak davanın kısmen kabûlüne, 65.797,39-TL tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılarak davanın kısmen kabûlüne karar verildiği, bu nedenle davanın reddedilen kısmı üzerinden davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; davacı ile sigortalı araç sürücüsünün CMK.253.maddesi kapsamında uzlaştıkları, davacının dava açma hakkının bulunmadığı, CMK.253/19.maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerektiği, mahkemece yanlış ceza mahkemesi dosyası üzerinden değerlendirme yapılarak karar verildiği, davacının alkollü ve sürücü belgesiz olduğunu bildiği şoförün aracında yolculuk ettiği, tazminat miktarı üzerinden her iki sebep yönünden de ayrı ayrı %20 oranında indirim yapılması gerektiği hususlarına ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 30/01/2020 tarih 2018/596 E. 2020/136 K. Sayılı kararı ile ” Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. Mahkemece, Büyükçekmece 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/679 Esas sayılı dosyası ile sürücü … hakkında kamu davası açılmış olduğu, kamu davası açılmış olması dikkate alındığında dosya kapsamında uzlaşmanın gerçekleşmediği, davacının tazminat talep etme hakkından vazgeçmediği görüşünden hareketle dava dosyası hakkında değerlendirme yapılıp karar verilmiştir. UYAP üzerinden yapılan inceleme sonucunda; Büyükçekmece 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/679 Esas, 2020/97 Karar sayılı dosyası ile … hakkında TCK.179/3.maddesi gereğince alkollü araç kullanmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan dava açıldığı, 23/01/2020 tarihinde karar verildiği anlaşılmıştır. TCK.179/3.maddesi gereğince alkollü araç kullanmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçu uzlaşmaya tabi bir suç niteliğinde değildir. Dolayısıyla araç sürücüsü … hakkında ceza davası açılmış olması, kazada yaralanan davacı ile araç sürücüsü arasında uzlaşma yapılmamış olduğu anlamına gelmemektedir. Bu nedenle davalı tarafın yaralanan davacı ile araç sürücüsü arasında uzlaşma yapıldığı yönündeki savunmasının değerlendirilmesi amacıyla Büyükçekmece 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/679 Esas, 2020/97 Karar sayılı dosyasının dosya arasına alınması gerektiği” gerekçesi ile Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem yapılmak üzere HMK 352. maddesi gereğince Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, karar verilmiştir. Mahkemece; Büyükçekmece 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/579 Esas sayılı dava dosya örneği dosya içerisine konularak istinaf incelemesi için dava dosyası tekrardan gönderilmiştir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. Davalı vekilinin istinaf talepleri yönünden yapılan incelemede; davacı ile davalı arasında CMK 253/19 maddesi uyarınca yapılan bir uzlaşma bulunmadığı, ayrıca dava dışı sürücünün alkollü ve ehliyetsiz olması nedeniyle bu sürücünün aracına binen davacının müterafik kusurlu olması göz önünde tutularak bir kez %20 oranında indirim yapılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı da anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği, Davacı vekilinin istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; mahkemece müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle belirlenen tazminattan mahkemece takdiren indirim yapılması üzerine davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerektiği ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın HMK 353/1/b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1- İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/11/2017 tarih ve 2015/604 E., 2017/935 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1/b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90-TL nispi karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, 1/2- Alınması gerekli 4.631,23-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 1.237,40-TL harcın düşümüyle kalan 3.393,83-TL harcın davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 1/3- İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2- İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/11/2017 tarih ve 2015/604 E., 2017/935 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1-Davanın kısmen kabulüne, 65.797,39 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2/2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 4.494,61 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan peşin harç ve ıslah harcı toplamı 352,07 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 4.142,54 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 2/3-Davacı tarafından yatırılan 352,07 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 2.082,40 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısma tekabül eden 1.332,73 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 2/4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 7.587,71 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 2/5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.01/10/2020