Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/684 E. 2022/1828 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/684
KARAR NO: 2022/1828
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2019
NUMARASI: 2016/947 Esas – 2019/1030 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)|Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 26/09/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle;16.08.2015 tarihinde müvekkiline sigortalı …’nın kullandığı … plaka sayılı araç ile davalı …’nun maliki, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı …’nun sevk ve yönetimindeki … plaka sayılı aracın karıştığı maddi hasarlı trafık kazası sonucu müvekkiline ait aracın hasara uğradığını, kazada davalı sürücünün kusurlu olduğunu, kaza nedeni ile araçta 7.440,80 Euro hasar meydana geldiğini ve müvekkilinin sigortalısına bu meblağı ödediğini, hasarın yurt dışında giderilmiş olması nedeni ile talebin döviz cinsinden olduğunu, ancak … Sigortanın ödeme tarihindeki 672,36 Euro’ya denk gelecek şekilde hasar bedeli ödediğini belirterek, 6.768,44 Euro alacaklarının tahsil tarihindeki TL karşılığının faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının kanun değişikliği gereği müvekkili şirkete başvuruda bulunması gerektiği, KTK kapsamında getirilen özel dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği, söz konusu araçtaki gerçek zararın 2.166,79 TL( 655,79 Euro) olduğu ve davacıya 22.10.2015 tarihinde ödendiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalıların cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “… plaka sayılı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücünün kusurunun olmadığı, dava konusu davacı araçtaki hasar bedelinin kaybının 23.572,45 TL olduğu, sigorta şirketi tarafından ödenen bedelin düşüldükten sonraki tamir bedelinin 23.572,45 TL – 2.166,79 TL= 21.405,66 TL olduğu tespit edildiğinden, halefiyet ilkesi gereğince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesi ile; Davanın kısmen kabulü ile 21.405,66 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; müvekkilinin sigortalısının zararını döviz cinsinden karşılamış olmakla; bu bedeli TBK.nun 99 maddesi gereği alacağının tahsil edeceği tarihteki kur karşılığı olarak talep etme hakkı olduğunu, davalı sigortanın gerçek zararı ödememekle temerrüde düştüğü ve müvekkili sigortayı zarara uğrattığı, davanın talepleri gibi sonuçlanması halinde, dava miktarının davalı limitini aşan bir miktara ulaştığı, müvekkilinin yaklaşık sigortadan tahsil edilecek bedel üzerinden 2500 € civarında zarara uğrayacağı, talepleri gibi dava miktarı kadar alacaklarının tahsil tarihindeki Türk Lirası karşılığının sigorta şirketi için limit kısıtlaması olmaksızın (aşkın zarar taleplerine dayanarak) borçlulardan müştereken ve müteselsilen dava tarihinden faiz (döviz olması sebebi ile 3095 4/a maddesi gereği) ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, rücuen tazminat davasıdır. 16.08.2015 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı davalı …’ya ait olup davalı …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacıya sigortalı dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki … yabancı plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza nedeniyle davacıya sigortalı araçta 7.440,80-Euro tutarında hasar oluştuğu, davalı … Sigorta A.Ş tarafından ödeme tarihindeki 672,36 Euro’ya denk gelecek şekilde hasar bedeli ödediği, davacının sigortalısına 18/09.2015 tarihinde hasar bedelini ödediği, davacı tarafından, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurlu olduğu iddiasıyla sigortalısına ait araçta oluşan hasar bedelinin … Sigorta ödemesi çıktıktan sonra kalan 6.768,44 Euro’nun davalı araç sürücüsü ve sigortacısından tahsili istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda, davacı vekili, 6.768,44 Euro alacaklarının tahsil tarihindeki TL karşılığının faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Dosya kapsamından; hasar ve kusurla ilgili bilirkişilerden rapor alındığı, itirazlar üzerine ek raporlar alındığı, bilirkişilerin 10/06/2019 tarihli ek raporunda, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu yönünde ki tespitlerin kaza tespit tutanağı ile de uyumlu, dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olması nedeniyle ilk derece mahkemesi tarafından kusur ve hasar tespiti yönünden hükme esas alındığı, ancak yurt dışında ikamet ettiği anlaşılan davacının aracını ikamet ettiği ülkede ve Türkiye’de tamir ettirmesi hususunda seçimlik hakkının bulunduğu, aracını yurt dışında tamir ettirdiği, aracın sigortacısı olan davacının hasar bedelini sigortalısına ödediği, davacının tazminatı ödediği para cinsinden rücuen tahsilini talep etmesine rağmen mahkemece, TL cinsinden hüküm kurulması ve sigorta şirketinin her koşulda poliçe limiti ile sorumlu olacak olmasına göre poliçe limiti ile sorumlu tutulması gerekirken tutulmaması isabetli bulunmamış, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b/2 maddesi gereğince kabulüne, kararın kaldırılmasına, ancak bu husus yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
K A R AR/ Gerekçe uyarınca,1/Yukarıda başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b/2 maddesi gereğince KABULÜNE,a/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının İADESİNE,b/İstinaf eden tarafından, istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,c/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 2/İstinaf istemine konu olan İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/12/2019 tarih ve 2016/947 Esas – 2019/1030 Karar sayılı kararının HMK.nun 353/1-b/2. madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, a/Davanın kısmen kabulü ile 6.768,44 Euro tazminatın tahsil tarihindeki TCMB.nın satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, b/Alınması gerekli 1.462,22-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 381,69-TL’nin düşümü ile eksik kalan 1.080,53-TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir KAYDINA, c/Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE, ç/Davacının kazanılmış hakları dikkate alınarak, davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 944,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ÖDENMESİNE, d/Davacı tarafından yapılan (33,50-TL ilk masrafı+ 609,70-TL posta masrafı+1.200,00-TL bilirkişi ücreti =)1.843,20-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına 1.765,23-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,e/Davacı tarafça yatırılan 381,69-TL peşin harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,f/Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana İADESİNE, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde ve HMK’nun 361.madde hükmü gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 15/12/2022