Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/572 E. 2020/2954 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/572
KARAR NO: 2020/2954
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2019
NUMARASI: 2018/868 E., 2019/1597 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/07/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan … numara plakalı tanker römorkunun, 10/05/2015 tarihinde davalının işleteni ve …’nun sürücüsü olduğu … plakalı araç tarafından çekilmesi esnasında, sürücünün 2918 sayılı KTK’nın 52/1 – A maddesini ihlal etmesi nedeniyle meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu hem kullandığı aracın hem de müvekkili şirkete sigortalı … numaralı tankerin ağır şekilde hasarlandığını, kazanın meydana gelmesinde davalının maliki olduğu … plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğunu, tankerde meydana gelen hasar nedeniyle tanker sahibine 17/12/2015 tarihinde 31.304,00-TL olarak ödeme yapıldığını, kasko sigorta tazminatını ödeyen müvekkili şirketin sigortalısının haklarına halef olduğundan bu kanuni halefiyete dayanılarak davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itirazı neticesinde icra takibinin durduğunu belirterek, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, % 20 den az olamamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket vekili cevap dilekçesi ile; davanın yetkisiz mahkemede açılığını, yetkili mahkemenin şirketin merkezi olan Tokat Asliye Hukuk ( Ticaret ) Mahkemesi olduğunu, meydana gelen zararın … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden tahsil edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin 27/03/2018 tarih ve 2017/445 E., 2018/214 K. sayılı kararı ile; açılan davada HMK 6/1 maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesinde veya dava haksız fiilden kaynaklandığından kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde davanın açılması gerekeceği, davalı tarafından yasal süresi içinde verilen cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunulduğu, somut uyuşmazlık bakımından davalının yerleşim yerinin Tokat olduğu, kazanın meydana geldiği yerin ise Çorum olduğu, davanın açıldığı İstanbul Mahkemelerinin yetkili mahkemeler arasında yer almadığı gerekçesiyle, davalının yetki ilk itirazının kabulü ile mahkemenin HMK 116/1-a maddesi yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde HMK 20 . maddesi gereğince iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Tokat Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 08/11/2018 tarih ve 2018/2852 E., 2018/1273 K. sayılı kararı ile, açılan davada İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle Mahkemece verilen yetkisizlik kararının kaldırılmasına, dosyanın yargılamaya devam edilmesi amacıyla Mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmiş, Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda; davacı şirket tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı tanker römorkunun davalının işleteni olduğu ve davadışı … tarafından kullanılan … plakalı araç tarafından çekilmesi esnasında; sürücü …’nun yolun icap ve şartlarına uygun süratle seyretmeyerek ikaz levhalarına uyması gerekirken uyup yavaşlamayarak ve viraja bu şekilde süratle girmesinden dolayı %100 oranında kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiği, icra takibinde talep edilen 31.304,00-TL hasar bedelinin uygun olduğu, davacı sigorta şirketinin 17/12/2015 tarihinde tanker sahibine bu bedeli ödediği, sigorta şirketinin ödediği bedeli davalı işletene rücu etme hakkının bulunduğu, faizin ödeme tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği, icra takibinde talep edilen faizin yasaya uygun olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle itirazın iptaline, davacının rücu şartlarının bulunup bulunmadığı ve kapsamı ile zararın miktarının belirlenmesi yargılama kapsamında bilirkişi raporu alınması ile mümkün olduğundan alacağın likit olmadığı anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; “1-) Davanın kabulüne; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, 2-) İcra inkar tazminatı talebinin reddine,” karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; bilirkişi raporunun hatalı olduğu, yargılama sırasındaki itirazlarının dikkate alınmadığı, kusurun hatalı belirlendiği, müvekkili şirketin ZMMS ve Kasko sigorta poliçeleri mevcutken talebin müvekkili şirkete yöneltilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Dava 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi gereğince sigortalıya ödenmiş olan hasar bedelinin haksız fiil sorumlularından rücuen tazmini talebine ilişkin bulunmaktadır. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, hükme esas alınan 24/07/2019 tarihli kusur ve hasar durumuna ilişkin bilirkişi raporunun olaya, oluşa ve Yargıtay uygulamalarına uygun denetlenebilir gerekçeler içermesine, bu raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, söz konusu rapor ile tek taraflı olarak meydana gelen kazada davalının maliki olduğu araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğunun belirlenmesine, KTK 85. Maddesi gereğince trafik kazası nedeniyle meydana gelen zarardan araç maliki, sürücüsü ve sigorta şirketinin müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunmalarına, davacının seçimlik hakkı gereğince zararı zarar sorumlularından herhangi birinden talep etme hakkı bulunmasına, bu anlamda davacının meydana gelen zararın tamamını kazaya neden olan aracın maliki ve ileteni olan davalı şirketten talep etmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına göre; davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/12/2019 tarih ve 2018/868 E., 2019/1597 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalıdan alınması gerekli 2.293,92-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından yatırılan 535,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.758,92-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.02/07/2020