Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/564 E. 2022/1910 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/564
KARAR NO: 2022/1910
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/11/2019
NUMARASI: 2017/299 Esas – 2019/1120 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili 31/10/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava dışı …’ın maliki olduğu, müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı ticari otobüsün davalı …’ın maliki olduğu, diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki davalıya ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile çarpışması sonucu müvekkilinin yaralandığını, kazada davalıların kusurlu bulunduklarını belirterek, fazlaya ilişkin dava ve hakları saklı kalmak kaydı ile toplam 16.000,00 TL tedavi giderinin 10.000,00 TL kazanç kaybının davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştekeen ve müteselsilen, sigorta şirketinden ise poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile tahsiline, 100.000,00 TL çalışma gücü kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybının kaza tarihinden itibaren davalılardan yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketinden ise poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile) tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar Makbule ve Metin’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın zaman aşımına uğradığını belirterek, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Kaza tarihi 22/10/2007 olarak dosya içeriğinden anlaşılmakta olup davanın açılış tarihi 31/10/2016 tarihi itibariyle gerek ceza kanunu bakımından gerekse karayolları trafik kanunu bakımından zamanaşamı sürelerinin dolmuş olduğu, 10 yıllık zamanaşımı süresinin ise davacının kazaya sebebiyet veren sorumluları öğrenmiş olduğu Büyükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/1594 esas sayılı dosyası ile ceza davasının görülmüş olması ve davalılardan …’ın mahkumiyet kararı almış olması da göz önüne alınarak olayda 2 yıllık ve 8 yıllık zamanaşımı sürelerinin uygulanması gerekmektedir. Dava açılış tarihi itibariyle dava konusunun zamanaşımına uğradığı anlaşılmıştır” görüşenden hareketle; davanın KTK.nun 109. maddesi gereği zamanaşımı nedeniyle REDDİNE karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; 2918 sayılı kanunun 109. maddesinin 1. fıkrasında “kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşıına uğrar” denilerek zamanaşımı süresinin üst sınırının 10 yıl olarak hüküm altına alındığını, somut uyuşmazlıkta kaza tarihi 22/10/2007 olup dava kanuni süre içerisinde 31/10/2016 yılında açıldığından, verilen kararın hatalı oldğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazasından kaynaklanan tedavi gideri, iş gücü kaybı, kazanç kaybı ile manevi tazminat istemine ilişkindir. “2918 sayılı KTK.nun 109. maddesinde haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerlerinin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, 27/10/2007 tarihinde gerçekleşen kazada davacı yaralanmış, davacı vekilince müracaat sırasında gelişen durum iddiasında bulunulmamış, dilekçe ekinde 2007 yılına ait tedavi giderlerine ait faturalar ibraz etmiş, davalı taraf vekillerince de süresi içerisinde zamanaşımı def’inde bulunulmuştur. Dava 31/10/2016 tarihinde açılmış, buna göre eylem için (TCK 89) kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık ceza zamanaşımı süresi dikkate alındığında, mahkemece dava tarihinde zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, HMK.nun 353/1-b/1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesi 2021/24 Esas 2021/13758 Karar , 2021/25147 Esas ve Karar nolu ilamları)
K A R AR/ Gerekçe uyarınca,1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca esastan reddine, 2/İstinaf eden davacı alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin yatırılan 54,40-TL harcın düşümü ile 26,30TL istinaf ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 361. madde hükmü uyarınca tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.22/12/2022