Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/563 E. 2022/402 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/563
KARAR NO: 2022/402
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/12/2019
NUMARASI: 2019/613 Esas 2019/913 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Destekten Yoksun Kalma Maddi Tazminatı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Yukarıda bilgileri yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketine … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın 15/09/2011 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeyken, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında, araçta yolcu olarak bulunan davacıların desteği …’in vefat ettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını, kazadan sonra davalı … şirketine başvurulduğunu ve … numaralı hasar dosyası açıldığını, ancak davalı … şirketi tarafından müvekkillerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, müteveffa …’ in kazadan önce … A.Ş. firmasında inşaat teknikeri olarak aylık 2.500,00 TL ücretle çalıştığını belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili … için 1.000,00 TL ve … için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2,000.00 TL destekten yoksunluk tazminatının (davalı … şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracıın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, kazanın baraj inşaatı sahası sınırları içinde meydana geldiğini, söz konusu yerin karayolundan sayılmaması nedeniyle rizikonun teminat dışında olduğunu, ayrıca kazanının şantiyede gerçekleşmesi nedeniyle iş kazası mahiyetinde olduğunu belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir. İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/571 esasına kaydedilen dava dosyasında mahkemece 01/10/2015 tarih 2015/571 Esas 2015/516 Karar sayılı kararı ile İş Mahkemesi’nin görevli olduğu belirtilerek verilen görevsizlik kararı üzerine İstanbul 14. İş Mahkemesi’nin 2015/663 esasını aldığı, mahkemece deliller toplanarak 29/01/2019 tarihinde davanın kabulü yönünde karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi’nce 28/05/2019 tarih, 2019/1479 Esas, 2019/1516 Karar sayılı ilamı ile; “Somut olayda; … isimli baraj inşaatında başka bir işçinin kullandığı … plakalı araç ile araç içerisinde yolcu olarak bulunann …’in şantiye içindeki nehre uçtukları, kazada davacıların miras bırakanın vefat ettiği, … plakalı aracın davalı … şirketi tarafından sigortalandığı, davacıların davalı … şirketine karşı dava açtıkları, davacıların miras bırakanı ile davalı … şirketi arasında hizmet sözleşmesi bulunmadığı, gerek 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu, gerek 5521 sayılı mülga İş Mahkemeleri Kanunu ve gerekse İş Kanunu’nun 1.maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözüm yerinin İş Mahkemeleri değil genel mahkemeler olduğu, ilk derece mahkemesince karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekirken esas hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu tespit edilmiştir” gerekçesi ile; kararın kaldırılmasına karar verildiği, İstanbul 14.İş Mahkemesi’nin 2019/483 esasını alan davada mahkemece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi’nin 28/05/2019 tarih, 2019/1479 Esas, 2019/1516 Karar sayılı ilamı uyarınca verilen görevsizlik kararı üzerine dava dosyasının İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/613 esasını aldığı, bu mahkemece yapılan yargılama sonunda; Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, trafik sigorta poliçesi, hüküm kurmaya ve denetime elverişli Prof. Dr. Mak. Y. Müh. Bilirkişi … tarafından sunulan 28/03/2017 tarihli bilirkişi raporu, aktüer bilirkişi … tarafından sunulan kök rapor ve ek raporda yapılan hesaplamalar doğrultusunda; 15.09.2011 tarihinde, davalıya ZMMS poliçesi bulunan … plaka sayılı aracın tek taraflı karışmış olduğu kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacıların oğlu …’in vefat ettiği,kazanın meydana gelmesinde; araç sürücüsü dava dışı …’ün yüzde yüz kusurlu olduğu, davacıların murisinin kusursuz olduğu, meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacı anne ve babanın destekten yoksun kalma tazminatı talep haklarının olduğu ve davalının sigorta teminat limiti kapsamında kalan bu zarardan sorumlu olduğu, davalının temerrüt tarihinden itibaren faiziyle davacıların zararlarını gidermesi gerektiği görüşünden hareketle; Davanın Kabulü ile; a)65.946,89 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 11/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine, b)7.864,52 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 11/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı … vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı … vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Davanın 2 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı, zamanaşımı itirazlarının kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğu, dava konusu kaza sonucu meydana gelen zararın sigorta teminatı kapsamında olmadığı, bahsi geçen sigortanın kapsamına giren bir kazadan söz edilebilmesi için ilgili kazanın karayolunda en az bir aracın karışarak ölüm, yaralama ve maddi zararla sonuçlanması gerektiği, somut olayda ise dava konusu kazanın, işyeri sınırlarına dahil olan bir şantiye bölgesinde gerçekleştiği, bu nedenle kazanın meydana geldiği alanın karayolu olmaması hasebiyle Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında olmadığından davalı … şirketinin sorumlu tutulamayacağı, bu nedenle verilen hükmün hukuka aykırı olduğu, kazanın meydana gelmesini kaçınılmaz kılan dava dışı işveren iken söz konusu kazadan müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğu belirtilerek müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, kusur oranlarının yeniden belirlenerek karar verilmesi gerektiği, daire farklı görüşte ise kabul anlamına gelmemekle beraber kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olmasa da müterafik kusuru olduğu kabul edilerek belirlenen tazminat tutarından hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, bu hususlar araştırılmadan verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma maddi tazminatı istemine ilişkindir. 15.09.2011 tarihinde sürücü …’ün; Palu ilçesi, Beyhan Beldesi, … isimli baraj inşaatı şantiyesi içinde yönetimindeki … plaka sayılı … marka pikap ile 8m genişliğindeki toprak yol üzerinde seyir etmekte olduğu sırada aracın kontrolünü kaybederek yolun dışına sürüklenip murat çayına yuvarlanması şeklinde meydana gelen trafik kazasında araç içinde yolcu olan davacıların miras bırakanı …’in vefat ettiği, davacı anne ve babasının destekten yoksun kaldıkları iddiasıyla aracın trafik sigortacısı aleyhine bu davayı açtıkları anlaşılmıştır. Toplanan delillerin, ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi ile birlikte ve istinaf başvuru nedenleri de gözetilmek suretiyle incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, hükme esas alınan uzman bilirkişi raporundaki belirlemelerin ve hesap yönteminin oluşa, yerleşmiş uygulamalara uygun denetime elverişli gerekçeler içermesi karşısında hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, yine hükme esas alınan kusurla ilgili raporda iş verenin kusurunun olmadığının tespit edilmiş olmasına ve raporun oluşa ve dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetlenebilir nitelikte olması nedeniyle hükme esas kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dosyada mevcut 15/09/2011 tarihli olay yeri krokisinden şantiyenin karayolu ile bağlantısının bulunduğunun tespit edilmiş olması nedeniyle meydana gelen olayın trafik kazası mahiyetinde olduğunun belirgin olmasına, ölümlü trafik kazasında uygulanması gereken uzamış ceza zamanaşımı süresinin dolmamış olmasına, tüm bunlardan ayrı müterafik kusurun davalı tarafça ispatlanamamış olmasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca, 1/İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/12/2019 tarih ve 2019/613 Esas 2019/913 karar sayılı kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2/İstinaf eden davalıdan alınması gereken 5.042,05-TL harçtan peşin yatırılan 1.314,91-TL harcın düşümü ile 3.727,14-TL harcın istinaf eden davalı …’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.24/03/2022