Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/472 E. 2023/1307 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/472
KARAR NO: 2023/1307
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/10/2019
NUMARASI: 2017/386 Esas – 2019/1057 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/07/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili 31/01/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı …’in sevk idaresindeki … plakalı araç ile 29/03/2015 tarihinde Gaziosmanpaşa Viyadüğü’nü geçtikten sonra rampa çıkarken önlerinde seyir halinde olan …’nın kullandığı araca arkasından çarparak direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, olay sonucunda araç içinde bulunan …’ın vefat ettiğini, davalı …’in asli ve tam kusurlu olduğunu, … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş.’ne trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, noterlik vasıtasıyla gönderilen ihtarname ile maddi ve manevi tazminatın davalı sigorta şirketinden talep edildiğini, ancak herhangi bir ödeme ve cevap alınamadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik eş için 200,00 TL, çocuk için 200,00 TL olmak üzere toplam 400,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, şimdilik 200,00 TL cenaze masrafları ile eş için 60.000,00 TL, çocuk için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı kişi için olay tarihinden itibaren, davalı şirket için ihtarnamenin gönderildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili 25/12/2018 havale tarihli talep arttırım dilekçesi ile; müvekkili … için 200,00 TL, … için 200,00 TL olmak üzere toplam 400,00 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatı ve 200,00 TL cenaze ve defin gideri taleplerini, 331.540,20 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 3.080,00 TL cenaze ve defin masrafları olmak üzere toplam 334.620,20 TL olarak arttırmış ve harcı tamamlamıştır. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … plakalı aracın müvekkili şirketçe ZMSS sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, davacıların başvurusu üzerine hasar dosyası hazırlandığını, kazanın davacılar desteğinin kusuru sebebiyle meydana geldiğini, bu nedenle oluşan zararın ZMSS Genel Şartları gereğince teminat dışı olduğunun belirlendiğini, kazanın oluşumunda davacılar desteği …’ın asli kusurlu olduğunu, kişinin kendi kusurundan yararlanamayacağını, taleplerin reddi gerektiğini, davacıların ne kadar maaş aldığının, SGK’ndan yardım alıp almadığının yazılı delillerle ispatlanması gerektiğini, hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılması gerektiğini, manevi tazminat talebinin ZMMS sigorta kapsamı dışında olduğunu, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği, yazılı beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “kazada davalı …’in %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacılar ve davalının sosyal ve ekonomik durumları değerlendirildiğinde takdir edilecek manevi tazminatın bir taraf için zenginleşme aracı, bir taraf içinde fakirleşme aracı olmaması gerektiği anlaşıldığından, davacı …’a eşinin kaybı için 30.000,00 TL manevi tazminat, davacı …’a babasının kaybı açısından 20.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği, hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporu ile de anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat açısından; Davacı … açısından 271.424,37 TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalı … Sigorta 203.895,53 TL’den ve 28/04/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek sorumlu olmak kaydı ile), davalı … açısından olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi sureti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, Davacı … açısından; 60.115,83 TL tazminatın (davalı Sigorta şirketi 45.159,35 TL’den sorumlu olmak ve sigort şirketi açısından 28/04/2016 takihinden itibaren yasal faiz işletilmesi koşulu ile), davalı … açısından olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 3.080,00 TL cenaze defin giderlerinin davalı …’den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile; 1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 2-Maddi tazminat açısından; -Davacı … açısından 271.424,37 TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalı … Sigorta 203.895,53 TL’den ve 28/04/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek sorumlu olmak kaydı ile), davalı … açısından olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi sureti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, -Davacı … açısından; 60.115,83 TL tazminatın (davalı Sigorta şirketi 45.159,35 TL’den sorumlu olmak ve sigorta şirketi açısından 28/04/2016 takihinden itibaren yasal faiz işletilmesi koşulu ile), davalı … açısından olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, -3.080,00 TL cenaze defin giderlerinin davalı …’den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline 3-Manevi tazminat açısından; -30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacı …’a, 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacı …’a ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine kaar verilmiş, verilen karar davacılar vekili ile davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekilinin istinaf sebepleri; Mahkemelerin en önemli ve yegane görevinin maddi vakıayı eldeki delillere göre ya da re’sen araştırarak vicdanına göre serbestçe karar vermek olduğu, bilirkişi raporuna itiraz dilekçeleri incelendiğinde; dava konusu destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin hesaplamanın baz alındığı değer yani mihenk taşı olan mütevveffanın maaşının dahi doğru tespit edilmediği defaatle iletilmesine rağmen mahkemece salt SGK dökümlerinin celbiyle yapılan hakkaniyete aykırı hesaplamayla yetinerek hukuka aykırı karar verildiği, “Müteveffanın 2000 TL net maaş + Prim aldığı” dava dilekçesinde açıkça beyan edilmesine rağmen gerçek maaşın ne olduğu hususunda mahkeme tarafından gerekli araştırma yapılmamasının hem hukuka hem de hakkaniyete aykırılık teşkil ettiği, mahkeme tarafından bu minvalde araştırma yapılmamış olsa dahi, sadece SGK cevabının hesaplama yapmaya yeterli ve objektif olmayacağının bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerekirken, bunun yapılmadığı, talepleri doğrultusunda araştırma yapılması ve tespit edilen gerçek maaşı üzerinden yeni bir rapor tanzim edilerek karar verilmesi gerektiği, müvekkili … için tespit edilen destek süresinin 25 yaş olması gerektiği, bilirkişi heyeti raporunun “Paylar” başlıklı (a) bölümünde müvekkili ve müteveffanın yaşları dikkate alınarak kaza tarihinden 3 yıl sonra müteveffa ve müvekkili …’nun 1 çocuklarının daha olacağının kabul edilerek değerlendirme yapılmasının hakkaniyete aykırı olduğu, bilirkişinin raporunda hiç çocuk olmayacak 2. ihtimalin de göz önüne alarak hesaplama yapılması gerektiği, müteveffa hem de müvekkili …’nun yaşları 35-36 olup yeni bir çocuk sahibi olmaması ihtimalinin, olmasından daha yüksek olduğu, sadece raporda yazılı şekilde hesap yapılmasının hakkaniyete aykırılık teşkil ettiği, müvekkili … ile ilgili yeniden evlenme indirimi uygulanmamasını, aksi kanaat olunduğu takdirde %4’ten fazla indirim yapılmaması gerektiği hususlarına ilişkindir. Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf sebepleri; davacının hatır taşıması ile taşındığı ve müterafik kusuru bulunduğu hususları göz ardı edilerek verilen kararın hukuka aykırı olduğu, dava konusu kazanın meydana geldiği anda aracın sürücücüsünün kim olduğunun ceza dosyasından alınan kararla belirlendiği, kaza tutanağında kaza anında müvekkili şirket tarafından sigortalanan aracı müteveffanın kullandığının belirtildiği, kaza anında sürücü müteveffa olarak kabul edildiğinden dava dışı …’e alkol incelemesi yapılamadığı, kaza anında müvekkili şirket tarafından sigortalanan aracı süren …’in alkollü olduğu açık olduğundan mahkeme tarafından tazminata ayrı ayrı %20 oranında hatır taşıması ve %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmamasının hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı, manevi tazminat ve cenaze ve defin gideri istemine ilişkindir. 29/03/2015 günü davalı sürücü … sevk ve idaresindeki, davacıların murisi … adına tescilli, davalı … Sigorta A.Ş tarafından ZMM (Trafik) sigortası poliçesi ile kapsamında sigortalı, davacıların murisi …’ın arka koltukta yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı çekicinin arkasına takılı olan … plakalı ticari yük nakli amaçlı 3 dingilli brandalı yarı römorku geçmek için yanına geldiği esnada direksiyon hakimiyetini ve kontrolünü kaybederek önce yarı römorka ve ön kesimleri ile yolun sağ kenarında bulunan demir bariyerlere çarparak durması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacıların murisi …’ın öldüğü, mirasçıları olan davacıların, kazada davalı sürücü …’in kusurlu olduğu iddiasıyla sürücü ve aracın sigortacısı aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze ve defin gideri ile manevi tazminat istemi ile eldeki davayı açtıkları anlaşılmıştır. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Desteğin kaza tarihi itibariyle mesleği ve geliri tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa, desteğin geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. Eğer desteğin gelirinin asgari ücret üzerinde olduğu, bir başka anlatımla herhangi bir işyerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde edildiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir. Davacılar desteğin asgari ücret üzerinde bir gelir elde ettiğini iddia etmiş ise SGK’dan trafik kazasının olduğu tarihteki desteğin ücret ve gelirlerini gösterir tüm belgeler getirtmelidir. Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın belirli bir meslek icra eden kişilerden ise SGK kayıtları olup olmadığı da araştırılarak ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre, desteğin ölüm tarihindeki gelir durumunun davacı tarafça kanıtlanması gerekir. Bunun kanıtlanmaması halinde ise maddi destek tazminatının hesabında asgari ücretin esas alınacağı kabul edilmektedir. Sadece tanık beyanları ile kazanç tespiti mümkün olmayıp bunun bir takım belge ve kayıtlarla desteklenmesi gerekmektedir. Somut olayda; kazada ölen …’ın vefatından önce … firmasında dondurulmuş gıda plasiyeri olarak çalıştığı, aylık 2.000,00-TL maaş + prim aldığı belirtilmiş, çalıştığı iş yerinden sorulması ve emsal araştırması deliline dayanılmıştır. Mahkemece, desteğin dosyaya kazandırılan SGK hizmet dökümüne göre hesaplama yapılmıştır. Davaya konu kazada ölen … olay tarihinde 36 yaşında olduğu, desteğin geliri bakımından emsal ücret araştırması yapılmadan ve çalıştığı iş yerinden sorulmadan sadece SGK hizmet cetveline göre hesap edilmesi hatalı olmuştur. Eksik inceleme ile karar verilemez. (Bkz. Yargıtay 4. HD’nin 2021/14828 Esas, 2021/5403 Karar sayılı ilamı) Bu halde mahkemece yapılacak iş, davacılardan desteğin kaza tarihindeki geliri ile ilgili delilerini sunmalarının istenmesi, destek …’ın meslek odasından kaydının bulunup bulunmadığının sorulması, çalıştığı iş yerinden aldığı maaş v.s nin sorulması, meslek kuruluşlarından kaza tarihindeki emsal gelirin ne kadar olduğunun ve aylık çalışma süresinin (ayda kaç gün çalışacağının) sorulması, dosyadaki SGK hizmet cetveli de göz önüne alınarak destek …’ın kaza tarihindeki gerçek gelirinin tespiti ile bundan sonra gerekirse hesap raporu düzenlenmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınması ve oluşacak sonuca göre, usuli kazanılmış haklara halel gelmemek kaydıyla bir karar verilmesinden ibarettir.Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile kararın HMK’nın 353/1-a/6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın yeniden görülmesi için ilgili mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırma sebep ve şekline göre davacılar vekilinin sair, davalı sigorta şirketi vekilinin tüm istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kısmen KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,-Kaldırma sebep ve şekline göre, davacılar vekilinin sair, davalı sigorta şirketi vekilinin tüm istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 3/İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar ve davalı sigorta şirketi tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine ayrı ayrı İADESİNE, 4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5/İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 17/07/2023