Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/465 E. 2023/424 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/465
KARAR NO: 2023/424
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/10/2019
NUMARASI: 2018/700 Esas – 2019/742 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
K A R A R: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20.01.2018 tarihinde, davacıya ZMM poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın %100 kusurlu olarak müvekkiline ait … plakalı araca çarptığını, müvekkilinin aracında hasar oluştuğunu ve aracın değer kaybına uğradığını, davalı .. Sigorta AŞ tarafından atanan sigorta eksperi tarafından, işbu hasarın kendi belirledikleri bir serviste, çıkma tabir edilen ikinci el parçalarla giderileceğinin belirtildiğini, fakat bu teklifin müvekkilince kabul edilmediğini, aracın orijinal parçalarla tamirinin sağlanmasının istenildiğini, aracın müvekkilince sigorta şirketine de bilgi verilerek tamir ettirildiğini, 12.03.2018 tarihinde davalı şirket tarafından müvekkilinin hesabına, araç tamir bedeli olarak yalnızca 13.500,00-TL yatırıldığını, ancak araçta oluşan hasar bedelinin çok daha yüksek olduğunu, müvekkilince … Ltd. Şti’ne müracaat edilerek, …’dan eksper raporu alındığını, alınan eksper raporunda müvekkilinin aracında KDV dahil 30.763,02-TL hasar bedeli, ayrıca 6.650,00-TL değer kaybı olduğunun tespit ettiğini, ekspertiz ücreti olarak ise müvekkilince KDV Dahil 354,00-TL ödendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00-TL’nin hasar bedeli, 3.000,00-TL değer kaybı bedeli ve 354,00 TL ekspertiz ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 09.09.2019 tarihli dilekçesi ile hasar bedeli talebini poliçe limiti ve önceki ödeme nazara alınarak 16.832,61-TL, değer kaybı bedelini 5.667,39-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi tarafından hasar bedeli tutarının 13,500,00 TL olarak hesaplandığını, bu tutarın 12.03.2018 tarihinde davacı tarafa ödendiğini, yapılan ödeme ile müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sona ermiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ”… 22/08/2018 tarihli raporda dava dışı …’in kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu, … plakalı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu; araçtaki hasarın kaza ile uyumlu olduğu, araçta oluşan hasar bedelinin serbest piyasa koşullarında KDV dahil 30.763,02 TL, değer kaybının ise 5.667,39 TL olarak hesapladığının belirtildiği; bilirkişi raporunun dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek ve kaza tarihine uygun hesap yöntemleriyle tanzim edilmiş olması sebebiyle yeterli görüldüğü, dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda hasar ve değer kaybı tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerektiği, öte yandan davacı tarafın ekspertiz ücret talebinin koşulları bulunması halinde ancak yargılama gideri olarak talep edilebilecek olmasına rağmen tazminat/alacak olarak istenmiş olması, hükmolunan tazminat miktarları kapsamında poliçe limitlerinin tüketilmiş olması sebebiyle talep şekli de dikkate alınarak bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerektiği ” gerekçesiyle, Davanın KISMEN KABULÜ ile, 16.832,61 TL hasar bedeli ve 5.667,39 TL değer kaybı olmak üzere 22.500,00 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 12/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen istemin reddine , karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: davalı vekili, davanın belirsiz alacak davası olara açılamayacağını, hükme esas alınan aktüer raporu ile müvekkili şirket tarafından alınan 09.03.2018 tarihli ekpertsiz raporu arasında fahiş fark olduğunu, çelişki giderilmeden karar verilidiğini, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını değer kaybına ilişkin değerlendirmenin fahiş ve hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı ve değer kaybı istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dava açan dilekçede açıkça davanın kısmi dava olduğunun açıkça belirtilmiş olması karşısında davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı yönündeki istinaf başvurusunun yerinde olmamasına; 02.08.2019 tarihli bilirkişi raporunda toplam hasar tutarı, her iki tarafça sunulan ekspertiz raporları irdelenerek belirlenmiş olup, fotoğraflar, faturalar, kaza tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre hesaplanan tutarın araçta kaza nedeniyle meydana gelen hasar ile uyumlu olmasına, rapordaki değer kaybına ilişkin belirlemenin kaza nedeniyle aracın hasar gören parçaları, uygulanan işçilik, aracın kilometresi, aracın daha önce kaza geçirmemiş olması, markası, modeli, kazadan önceki rayiç değeri dikkate alınarak belirlenmiş olmakla fahiş olmamasına; bilirkişi raporu yeterli olup hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353-1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca;1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan karara karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf başvuru sırasında alınması gereken 1.536,98 TL harçtan peşin alınan 384,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.152,68-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.14/03/2023